• okuyanlar bilirler, bu kitapta kahramanımızın verdiği püf noktalar ve pratik bilgiler vardır. size belki şaka gibi gelebilir ama ben onları günlük hayatımda deniyorum. mesela yemek masamda kullanmak için aldığım şık beyaz mumlar çok fazla aktığı için onları masamda kullanamıyordum. ama burada o mumları tuza yatırmam gerektiğini öğrenip denedim. sonuç mu? muhteşem.

    böylesine güzel bir kitabı bu tip domestik ifadelerle tarif etmek saçma gelebilir kulağa ama hayatıma bazı faydaları oluyor işte. belirtmeden geçemezdim.
  • roman okumak isteyen insanların yönelmesi gereken adrestir. bunu es geçip aklından bir sayı tut, mezarcı gibi saçma sapan bestseller yapıştırmalı romanlara yapışmaya gerek yok.

    --- spoiler ---

    kitabın en çok ilgimi çeken noktalarından biri porno dergileri için arazi ayarlanması olayıydı. ilk başta herhangi bir şekilde porno dergilerden kurtulma ihtiyacı yokken insanların, yaratılmış peygamberin sözleri ve medyanın yönlendirmesi ve bu yönlendirmeyi yaratan adamların bağlantıları sayesinde mecliste bu dergilerle ilgili bir yasa tasarısının ortaya atılması ile insanlarda bir ihtiyaç ortaya çıkarılıyor. aslında ihtiyaçlarımız bu ihtiyaçları karşılamayı planlayan kişiler tarafından yoktan yaratılıyor üstüne buna bizim seçtiğimiz insanlar da ön ayak oluyor. tabi bu bir roman, bir kurgu orası.

    ikinci nokta da kitabın asıl vurgulamaya çalıştığı medyanın yön verdiği bakış açımız. haberleri izlerken buna rast gelmek çok kolay haberi nasıl sunarlarsa insanların fikirleri o yöne kayıyor. mesela bir protesto ya da polis dayağı haberini kanal protestocu açısından sununca ayrı; polis, devlet, güvenlik açısından sununca ayrı bir profil ortaya çıkarıyor. ya da nazım hikmet şu an neredeyse bütün çevrelerin kabulünü gören bir vatan şairi; ama neredeyse 70'lerin sonuna kadar vatan haini deniyor kendisine tüm meclis zabıtlarında, başbakan tarafından.

    ünlü insanların dedikleri, görünümü, yaptıkları her şeyleri arkalarındaki menajerler tarafından belirleniyor kitapta görüyoruz ki. kimse herhalde kendisi olamıyor büyük topluluk nasıl istiyorsa ya da kendilerinin asıl destekçi kitlesi nasıl istiyorsa onların istediği gibi davranıyorlar. kimse yan yağları olan birine tapınmaz, bel ince, ten bronz, gözler canlı olacak, kimse çocukluğunda acı çekmemiş birilerine tapınmaz. kitaptaki tender branson'ın hayat hikayesi, söyledikleri ve görüntüsü her şeyi insanların duygularını, düşüncelerini sömürecek şekilde belirlenmiş. bunun gerçekteki örneği de kurt cobain'dir herhalde hani intihar mektubunda insanların benden beklediği gibi davranamıyorum artık, kalabalığı görünce sevinemiyor, vermem gereken tepkileri veremiyorum, sahtelik falan diyordu.

    cinsel eğilimlerin engellenmesi de işlenmiş kitapta. cinsel eğilimlerin bastırılması özgürlük yönündeki ilk ve en büyük engeldir diyor kitapta adam branson. creedish toplumunda doğum acıları gösteriliyor ilk çocuk haricindeki çocuklara ve bu acılar da abartılıyor. bu şekilde de çocukların düşüncelerine cinselliğin ne kadar kötü ve acı verici bir şey olduğu işleniyor. buna benzer bir şeyi joel spring de özgür eğitim'de yazar. çocuklara paralel zamanlarda toplum ve din açısından seksin kötü, yasak ve günah olduğu işlenirken, eğitim sistemi çocuklara derslerde cinsel yollara bulaşan hastalıkları anlatır der. bu da insanları özgürleşmekten alıkoyar der. iki düşünce bu açıdan örtüşüyor ve kitap gerçek hayattaki yerini de buluyor.

    --- spoiler ---

    velhasılı kelam kitap güzeldi. ev ekonomisi dersleri de ilginç bir merakla okunuyor kitapta. kurgusu baştan sona kadar mükemmel, işlenişi ve ilk başta yarattığı karanlık ortam da sonranın cafcaflı ortamı da çok canlı. ikinci chuck palahniuk romanı ancak diğerlerini okumaya teşvik edici nitelikte.
  • ayrıntı yayınlarının yeraltı edebiyatı serisinden yayınlanan, chuck palahniuk'un fight club'tan sonra yayınladığı survivor kitabının türkçe çevirisinin adı.
  • (bkz: tayyip erdogan)
  • şimdi adını hatırlayamadığım hatun karakterin altını yeterince dolduramaması, o karakterin doyurucu olmaması dışında başıma bir şey gelmeyecekse dövüş kulübü kadar iyi olduğunu düşündüğüm roman.

    tarz olarak da dövüş kulübü ile çok benziyor aslında. ilk 100 küsur sayfayı sırf vurucu tespitler ve "bakalım ne çıkacak" güdüsüyle okuyorsunuz. anlatılan dişe dokunur neredeyse hiçbir şey yok. ancak sonrasında fena yardırıyor. yalnız dediğim gibi, kadın karakter öyküye tepeden inme bir şekilde katılıyor neredeyse ve nedeni, nasılı pek sorgulanmıyor.

    --- spoiler ---

    ıstakoz pişirmeyi anlattığı kısmı ve o bölümün vurucu bitişini kitabı okuduktan yıllar sonra hala hatırlıyorum.
    --- spoiler ---
  • aslında pek de abartılacak bir roman değildir. akıcı da değildir, fakat chuck palahniuk okuyan biri olarak yine de keyif alarak okudum. kitapta ilgimi çeken ilk nokta; dua kitaplarının pazarlanması, dinin toplumu etkileme yöntemi, insanları uyuşturmaları < park yeri bulma duası, trafiğe takılmama duası> günümüzde hurafelerle doldurulan "islam"a ne kadar da çok benzediğini fark ettim. diğer bir husus ise ünlülerin yaşamlarıydı, merak ediyorum acaba gerçekten bu kadar çaresizmi bu insanlar. ferility'in geleceği görmesi; geleceğin bilinmesinin felaket olacağını açık bir şekilde yansıtmıştır. tender branson'un doğup büyüdüğü, kiliseye ait toprakları bir porno çöplüğüne dönüştürmesi... kilisenin müridlerinin seksten soğutma tekniği..
    --- spoiler ---

    benim için bu kitapta en çok ilgimi çeken şey seks hakkında söylenenler. özellikle şu cümle "tarih boyunca yaşamış en güçlü diktatörlerin çoğu seks manyağıydı... sekse olan açıkları ellerine geçen güçten mi kaynaklanıyordu, yoksa güç tutkularının nedeni sekse olan düşkünlükleriy miydi ? "

    --- spoiler ---

    vel hasıl, kitabın sonu yuvarlak, tam sonu gelmemiş, benim anladığım son üç satırda gökyüzünden bahsetmesi, güneşin tam karşısında olması ve ferility'in kehaneti hep birlikte göz önüne alındığında tender branson'un ölmediğidir.
  • "şehit olmakla ölmek arasındaki tek fark, gazetede manşet olmaktır" diyen ve artık dövüş kulübüyle değil de bu kitapla anılması gereken chuck palahniuk'un yazdığı yeraltı edebiyat dizisinin on birinci kitabı.
  • abartıldığı kadar güzel olmayan kitap.
  • aynı yazarın fıght club kitabı kadar yaratıcı olmayan kitabıdır. akıcıdır ama sindirerek okumakta fayda vardır. yazar yine popüler kültürü tüketim toplumunu taşlamış demeyeceğim ağzına geleni söylemiş. kitabın kahramanın tüketim toplumu tarafından tüketilmesini anlatır. okunası kitaptır. okunsa iyi olur. okunmalıdır.
  • 1999 yılının şubat ayında yayınlanmış bir chuck palahniuk eseridir. türkçeye funda uncu tarafından çevirilmiştir.

    --- spoiler ---

    cenazelik çiçeklerin sorunu, sadece bir gün güzel görünmeleridir.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap