• vücudun %80'ini suyken hiç gerek olmayan durum.. bu yüzden rakıyı bile susuz içmeli insan..
  • göz yaşlarını iki göğüs arasında biriktirmek zorunda kalmaktır..

    "aslında içine akıtmak istemez kişi, sadece yanında, onların yanaktan boyna ve oradan da koyuna inmesini engelliyecek, dokunup usulca, dudaklarına götürecek, tuz oranını ölçüp, sizi gülümsetmeye çalışacak kimse yoktur..

    zamansız gelmişlerdir yine, oysa az önce çıkmıştır biri, ya da iki dakika sonra gelecektir bir diğeri *, ama işte tam da yalnızken, üşümüşken, eller kendine dolanmışken gelmişlerdir..mecburlardır buldukları kıvrımlardan ilerlemeye, iki göğüs arasında birikmeye ve yavaş yavaş kurumaya.."
  • yapmayan birinin anlayamayacağı durum.*
  • (bkz: palyaco)
  • içinde fırtınalar koparken etrafına bahar dalları açmaktır. ancak bilenler görür yüreğine düşen yıldırımların gözlerindeki yansımasını...
  • insanın dışarı salamadığı göz yaşlarını boğazından aşağı, ciğere doğru itmesi hali. yaşların izlediği rota boyunca aşırı bir yanma hissi ve sinede derin bir ağrı sebebi.
  • kalbi çürütür...
  • ağlamayla ilgili sorunu olan insanların yaptığı ve sanıldığı kadar romantik olmayan eylem.

    insanların bilhassa kadınların çoğu mütemadiyen ağlıyor. dizi film izliyor ağla ağla bitiyor, haberleri izliyor ağlamaktan gözleri şişiyor, arkadaşıyla ailesiyle tartışıyor hüngür hüngür ağlıyor vs. çeşitli derecelerde ve farklı sebeplerle ağlayarak aslında içlerindeki negatif enerjiyi boşaltmış oluyorlar. her şeye ağlayan insanlar rahatsız edici fakat belirli aralıklarla boşaltım yapan insanları takdir ediyorum, bence iyi yapıyorlar. uzun ömürlü ve sağlıklı bir hayat sürmeleri gözyaşlarını içine akıtanlara göre daha olası. çünkü diğerleri ağlayamıyorlar; bazen dişlerini sıkıyor, çoğunlukla gözyaşlarını içine akıtıyorlar. böyle gözün arkasından kalbe bir su yolu oluyor, damla damla. sonunda kalp suyla dolduğu için ağırlaşıyor ve diğer özdeyişimiz vuku buluyor: içine öküz oturmak. kalbinize öküz oturunca daha çok katılaşıyor ve daha çok ağlayamıyorsunuz. bu sefer diğer safha geliyor: içi katılmak. döngü böyle böyle devam ediyor. sonu da az çok malum.

    yazık günah. buna kalp mi dayanır?
  • kimsenin görmemesi gereken bir yerde içinden ağlamak.
    sevgileri bitirmek zor. çok zor.
    ama bitince, tamamen bitse de derin bir sızı bırakıyor. geçen yıllara, yiten sevgilere, boşa giden emeklere, neye istersen ona yanıyorsun. ama için için yanıyor, kül oluyorsun:
    (bkz: güle güle sana)
  • gözyaşlarının içinizi asit gibi eritmesine, yakmasına yol açar.

    ve hiçbir ilaç artık fayda etmez...
hesabın var mı? giriş yap