• alpay erdem'in gösterisinin adıdır aynı zamanda.

    genelde türkiye'nin çeşitli şehirlerinde yaptığı gösteriyi, sözkonusu şehirdeki en uygun sayılabilecek küçük bi barda gerçekleştirdiği için, ortam acaip samimidir. alpay erdem 2 metre ötenizde sanki küçük bir arkadaş grubuna bir şeyler anlatıyormuş gibi eğlendirirken siz de herkesle birlikte güler, bira falan içer, pop corn yersiniz. bugüne kadar cem yılmaz dışında herhangi bir stand up'a gitmeyi göze alamamış bir insan olarak çok güzel vakit geçirdiğimi söyleyebilirim. cem yılmaz ile karşılaştırmamız gerekirse, ki gerekmiyor, alpay erdem'in kahkahası dışında hiç bir şeyi cem yılmaz'a benzemiyor. müsterih olun.

    gösterinin bombası da şüphesiz alpay erdem'in sakin kişiliğinin de etkisi ile son derece naif bir şekilde anlattığı hikayenin hiç beklemediğiniz bir yerinde çok fena bir küfür duymanız. o küfrü başkası etse belki hoş bile karşılamayabilirsiniz ama bu adam edince komik geliyor.

    sırf eşi ile arasında geçen o uçurtma hikayesini dinlemek için bile gidilir.
  • 2011 yılında ankara'da kurulmuş, grunge, indie ve punk sularında yüzen, 2012 mayıs'ında yaşadığı kadro değişikliğinden sonra beste çalışmalarına başlamış olan, halihazırda hasta odasından sesler adında dört şarkılık demosunu yayınlamış olan grup... şimdilerin amatör grubu, ama ama, kim bilir belki bir gün... (bkz: coming soon)
    vokal & gitar - mehmet sercan üngör
    bas gitar - bartu moloztaş
    davul - seyda kesikoğlu
    http://www.facebook.com/hastaruhofficial
    http://www.youtube.com/hastaruhofficial
    http://www.myspace.com/hastaruhband
  • mizahta iyi olmanın orijinal olmaktan geçtiğini gösteren alpay erdemin stand up gösterisi. yoksa herkes bilir cem yılmaz taklidi olmayı, çık, benzer esprileri diz, oldu bitti. alpay erdem'in gösterisinde artık günümüzde mizahta yakalanması zor görünen bir "eşsizlik" var. unique bi durum yani. esinleri var elbette, cem yılmaz olsun, seinfeld olsun ama kendine has tarafı çok daha ağırlıkta. gösterinin adı hasta ruh ve gerçekten de sahnede bir hasta ruh izliyorsunuz. yakalanan detaylar, ayrıntılar çok sakat noktalarda geziniyor. bir hayli absürt, uç espriler bunlar. diğer yandan ortalama mizah sever için klasik espriler de es geçilmemiş. gülmek için giden karşılığını fazlasıyla alır. ama benim bu oyuna en az beş defa gitmemin asıl sebebi daha önce bahsettiğim, o absürt, yer yer awkward denebilecek, uç sakatlıklardır. oyunu orijinal kılan şeyler de onlar. finale doğru anlattığı uçurtma hikayesi bence tahminen dünya standup tarihinin en tuhaf skeci olabilir. hem tuhaf hem de deli komik. bir erkeğin bir kızın gönlünü alması hikayesi ancak bu kadar garip olabilir. bir standup skecinde can yücel şiiri okumak ve bunu yaparken kahkahalara boğmak nasıl bir ruhun ürünü olabilir? tabii ki hasta bir ruhun ürünü... bittiğinde sizde bıraktığı "tamam yalnız değilmişim" hissiyatı da paha biçilmez...
  • potansiyel kızılderili ismi...
  • ruh kanseri olan ruh.
  • (bkz: alpay erdem)
  • diken (müzik grubu)'in best of niteliğindeki albümü yenilmeyenler'in harikulade parçalarından biri. aynı parçayı manowar bestelese beğenirdiniz değil mi? ama bu grup türk ve bu da yerli heavy metal tamam mı?**

    klibi eşliğinde şuradan dinlenebilir: https://www.youtube.com/watch?v=1k6hkxyiqxy
  • arasıra ruhu hasta kişilerin kendini yaşamın dışında ve yaşama karşı algıladığını fark ediyorum. hayatın üstünde ve karşısında olması normal, gerekli sanıyor. kaygısı, paniği doğrudan bunun sonucu belki. inanmamaya kalktığı tanrıdan, yaşamdan, büyük havuzdan köşe bucak kaçıyor, etkisizleştirmeye çalışıyor gibi açmazda. iyi ve kötü her olgu ve yaratıkla birlikte aynı kucakta, mutsuzken bile seviliyor, tartılıyor olduğu algısından uzaklarda.

    (bkz: hasta ruhlu)
  • kıymeti bilinmeyen diken grubunun 2016 çıkışlı yenilmeyenler albümünden sağlam bir parça:

    parçanın klibi

    sözler:
    tersine gittim ömrün
    düştüm dikenler üstüne.

    yazdım öykümü satır satır
    çizikler içinde...
    derinlere dalıp gittim
    kavgayla yoruldu benliğim
    hasta düştü yaralı ruhum
    beyazlar içinde...
    benden geriye kalan
    hasta bir ruh...
    koynumda çatal dilli
    yılanların içindeyim ben...
    tırpanlı ölümün elinde
    çığlıklar içindeyim ben.

    benden geriye kalan
    hasta bir ruh...
  • kanımca iki ruh hastalığı vardır ki, insanlığın günümüzdeki durumunu bunlara borçluyuz: teknolojideki ve milliyetçilikteki büyüklük hezeyanı. günümüzdeki dünyanın çehresini ve özgüvenini belirleyen, ilgili hezeyanlardır. her iki hezeyan da sonuçlarıyla birlikte iki dünya savaşı buyur etmiş bize, hızını alana kadar ileride de bizi benzer sonuçlarla karşı karşıya bırakmaktan geri kalmayacaktır. dünyayı saran bu iki hastalığa karşı koymak, günümüzde yeryüzündeki aklın en önemli görevi ve varlık nedenidir.
hesabın var mı? giriş yap