hezeyan

• saçmalama, kopma, sanma, sayıklama, kudurma, uykusu gelme, dağıtma, gına getirme...
• ikna yolu ve mantıklı tartışma ile değiştirilmesi mümkün olmayan, hatalı/yanlış/sapmış inanış, düşünce. iki ayrı tezahürü var bunun;
  
  olma ihtimali olan ancak hezeyan vasfını daha çok taşıyan inanış/düşünce. buna paranoya da diyebiliriz; kişi mit^* tarafından takip edildiğine inanmaktadır^**
  
  yek digeri ise; olma ihtimali imkansız^* olan inanışdır^* karikatürize etmek gerekirse;
  
  merih'ten gelen bi varlık, epijenmagizontil yolla (vasat dünyalıların hafsalasının alamayacağı kadar gelişmiş bi yöntem) beni gebe bıraktı^*. burada imkansız olma ihtimali olan inanış ise; kişinin bir uzaylıdan gebe kalması durumu değil, iddia sahibinin cinsiyetinin erkek olması durumudur.
  
  hezeyanlar, şizofreni tanısı koymada önemli semptomlardan birisidir.
• doğruluğu olmayan düşünce.
• moonstar sozlukte tyurkce esanlamlisi: sabuklama
  hehu ne demekse
• psikotik kişinin kendi kendini tedavi girişimlerinden biridir.
  
  ''... başlangıçtaki tetiklenme safhasında gerçekliğin yapısı çözülür. imleyenle imlenen birbirinden ayrılır. böylece dünya sadece ''bir anlama geliyor'' gibi görünür. bu hissin serbest kalması bir çağırma etkisi doğurur. sadece o kişiyi ilgilendiren bir anlam söz konusudur. anlam dünyasında bir delik açılmıştır. kişi çaresizce yeniden düzenlemeli, yeniden inşa etmeli, yeniden oluşturmalıdır.''
  
  ''buna hezeyan denir; hezeyanın amacı imleyenle imleneni yeniden birbirine iliştirmektir.''
• halüsinasyondan farkı, halüsinasyonda sorun algılamadadır. yani var olmayan bir şeyi hatalı algılama.
• sözlükte bu ara açacak başlık bulup tanım bulamayan kimi yazarların başvurduğu sevimsiz kelime.
• çoğunlukla projeksiyon savunma mekanizması sonucunda oluşur. semptom ortaya çıkmadan çok kısa bir süre önce hasta yoğun kaygı içindedir. yoğun kaygı bir dış nesneye yansıtılır ve semptom oluşur.
• sansar salvo ve can kazaz'ın seslendirdikleri yeni eser.
• (bkz: karanlıktakiler) filmi egemenin annesi