• önce artist bi biçimde o yemini edip sonra savaşta düşmanın yaralılarına bakmayan bu özelliğiyle ingilizcede ikiyüzlülük anlamına gelen hyppocracy adlı kelimeyi kazandırmış şahıs.
  • bize söylendiği kadarı ile, kendisine göre tıbbın ilk kuralı 'bilmiyorsan uzak dur' olarak geçmiştir kayıtlara.
  • katlanılması en kolay acının bir başkasının çektiği acı olduğunu söyleyendir.
  • insanın kan, balgam, siyah ve sarı safra dediği dört sıvıdan meydana geldiğini söyleyen filozof. bu dört sıvıdan birinin oranı azalırsa, insan sağlıksız demektir. hipokrata göre, insanda kan oranı fazlaysa, insan kızgın ve çabuk heyecanlanan bir karaktere sahip olur. balgam oranı fazlaysa, soğuk ve yavaş karakterlidir.
  • "önce zarar verme, sonra zarar verirsin" demiştir kendisi. tıbbi mümessillik de bu şahsın zamanında başlar.
  • rivayet olunur ki, tıbbın babası olarak bilinen hipokrat, öğrencilerine kos adasında bir çınar ağacının altında ders verirmiş. ünlü gezginimiz evliya çelebi de bu çınardan bahseder ve hatta ileri giderek yaşını tahmin etmeye çalışır. ağacın bölge insanı tarafından kutsal sayıldığını nakleder. türklerin tarihi eserlere yazı yazma hastalığının bize atalarımızdan kaldığını gösterircesine de, ayrılırken ağaca bir yazı bırakır.
    “seyyâh-ı âlem evliyâ rûhıyçün fâtihâ
    sene 1082
    ağaçla ilgili bir haber
  • hipokrat ( m. ö. 460 – 370 ) yaklaşık 2500 yıl önce tıbbın özellik arzeden bir sanat olduğu fikrini benimseyerek, bu sanatı yapacak olanları belli bir yemin etrafında birleştirmek ve sanatın kutsallığını ifade edebilmek amacı ile böyle bir metni gelecek kuşak hekimlere miras bırakmıştır.

    tıpta yemin hipokrattan sonra da galen, laennec, hufeland gibi ünlü isimlerin de ilgi odağı olmuş ve bu hekimlerde kendi oluşturdukları metinleri tıp dünyasına armağan etmişlerdir. ancak yeminlerin sadece isimleri değişmiş, anlam ise “hipokrat yemini” nde olduğu şekli ile kalmıştır: "hayata saygı duymak ve zarar vermemek."
  • modern tıbbın başlangıcı olarak kabül görür görmez; ettiği yeminin ne kadar değerli olup olmadığı da tartışılır, lakin şu güzel sözleri sarf etmiş adamdır kendileri: ''doktorların tek yaptıkları iş, hasta kendi kendine iyileşene kadar onları oyalamaktır.''
  • "ars longa, vita brevis, occasio praeceps, experimentum periculosum, iudicium difficile" yani "sanat uzun, hayat kısa, fırsat kaçıcı, deneyim aldatıcı, karar zor " sözlerinin sahibi. bilgelik.
  • 'kim tababete gereğince vakıf olmak isterse, şu şekilde ilerlemelidir: ilk önce yılın mevsimlerini göz önünde tutmalıdır ve bunların farklı etkilerini bilmelidir (zira bunlar birbirine benzemez fakat sebep oldukları etkiler itibari ile birbirinden ziyadesiyle farklıdırlar). sonra rüzgarları, sıcak ve soğukları, özellikle her memlekette bir olanları, sonrasında yöreye özel olanları. ayrıca suların özelliklerini de incelemeli, çünkü biri birinden hem lezzet hem ağırlık olarak farklıdır, başka özellikleri de birbirinden farklıdır. aynı şekilde kişi yabancısı olduğu bir şehre geldi mi buranın konumunu düşünmelidir, rüzgarlara ve doğan güneşe göre nasıl konumlandığını; zira kuzeye ve güneye bakmanın etkileri aynı olmaz, doğan güneşe mi batan güneşe mi dönük olduğu bir olmaz. kişi bunların hepsini dikkatle incelemelidir, ve burada yaşayan insanların kullandıkları sular ile alakalı olarak, durgun ve yumuşak mı, sert ve yüksekten kayalık yerlerden gelen mi, ve tuzlu yemek pişirmeye uygunsuz mu; ve toprak çıplak ve kurak mı, veya ağaçlık ve sulak mı, veya bir çukurda korunaklı mı yoksa yüksek ve soğuk mu; ve yerlileri nasıl yaşar, ve ne işler ile meşgul olurlar, yemeye içmeye müfrit tembel mi, yoksa idman ve işe meyilli yemek içmekte aşırılıktan kaçan mı. kişi ötesini araştırmaya ancak bunları öğrendikten sonra başlamalıdır.' demiştir yaklaşık milattan önce 400 yıllarında.
    (bkz: insan gerçekten hayret ediyor)
hesabın var mı? giriş yap