• gelenden geçenden 3-5 yerken, 3-5 yedikleri takımların hiçbiri üst sıra takımı bile değil.
    küme düşerler.

    daha önce yazdığım gibi; türklerdeki liyakat probleminin çok temiz bir şekilde cezalandırılması inanılmaz keyif veriyor şuan bana. her yere hatır gönül ilişkin olan vasıfsızları toplayarak başarılı olamazsın. o anca türkiye'de geçer. gerçekten başarının ödüllendirildiği yerde adamı böyle tokatlarlar işte.
  • geçtiğimiz yıl oturduğum semtin takımı olan fulham'ın championship'i şampiyon bitirdiği maçlarını düzenli olarak takip ettim. sanırım 6-7 maçı da tribünde izledim. dolayısıyla championship'i hem istatistik takibi hem de maç gözlemi olarak iyi bildiğimi söyleyebilirim.

    bu lig hakkında söylenebilecek en doğru söz düşmenin de yükselmenin de kolay olmadığıdır.

    üstündeki premier ligle oyun seviyesi açısından fark var. maddi açıdan olan fark paraşüt ödeme sistemiyle bir nebze olsun gideriliyor. zaten norwich city ve fulham gibi iki lig arasındaki asansör takımlar kadrolarını koruyup düzenli olarak iyileştirme yapabiliyorlar ki fulham geçtiğimiz sezon bu gelirlerle nehir tarafındaki tribününü baştan aşağı modernize etti.

    championship'in altındaki league one ile genel oyun seviyesi, maç temposu ve maç takvimi açısından ciddi bir fark olmamasına rağmen finansal olarak league one oldukça düşük seviyede. bu nedenle championship'e yükselen takım ciddi bir kaynak yaratarak takımı baştan aşağı yenilemediği sürece işi çok zor.

    24 takımlı ligde premier ligden gelip giden asansör takımlar otomatik yükselme kazanan ilk iki sırayı; en kötü ihtimalle de premier lige yükselecek son takımın belirlendiği 3-4-5-6. sıraları işgal ediyorlar. benzer şekilde barındırdığı takım sayısına göre az diyebileceğimiz sadece üç ekibin kümeye düştüğü bu ligde düşen takımlar da genelde yeni yükselmiş takımlar oluyor. dolayısıyla orta sıra mücadelesi veren takımlar da genelde değişmiyor. bir sene 8. olan takım ardından 15. olsa da illa ki ligde uzun yıllar devam ediyor.

    hull city'nin kadrosu geçtiğimiz yıl düşmeyi hak edecek düzeyde değildi ama 21 puan silinen derby county, 6 puan silinen reading bu kayıpları yaşamasaydı hull city son 6-7 haftayı bu kadar rahat geçirmeyebilirdi. dolayısıyla acun ılıcalı takımı aldıktan sonra ciddi bir problem yaşadı diyemeyiz. ama kendisinin iddia ettiği gibi de takım bir anda harika oynamaya başlamadı. 8-18 arasındaki takımlar zaten 6-7 hafta kalana kadar birbirlerinden çok kopmuyor. o dönemlerde üst üste iki maç kazanan zaten bir anda 3-4 takımı arkasına almayı başarıyor yukarıda açıkladığım nedenlerden ötürü.

    gelelim bu seneye. bence her iş adamının yapması gerektiği gibi elindeki en iyi asset'i en doğru zamanda elinden çıkardı acun ılıcalı. keane lewis-potter'ın brentford transferi söylendiği gibi 18-20 milyon pound bandından gerçekleştiyse şaşırmam. takımın en potansiyelli ve en yetenekli oyuncusunu değeri yüksekken gönderdi. honeyman de milwall'a çok daha az bir ücretle gittiğine göre zaten takımın elinde süper yetenekli bir eski oyuncu havuzu kalmadı. dolayısıyla bir şekilde yeni ve yetenekli oyuncuların peşine düşülmesi gerekiyordu.

    acun ılıcalı'nın ingiliz futbolu hakkında her şeyi bilmesini beklemiyorum. zaten onca şeyle ilgilenen biri olarak futbol kulübü muhtemelen ikinci veya üçüncü öncelik olabilir kendisi için. bu durumda yapılacak şey sportif işleri ya futboldan anlayan ve piyasaya hakim ama pek tanımadığı birine vermek ya da sportif direktör yerine tanıdığı bildiği birini idari işlerin başına koyup türkiye'den tanıdığı başkan ve menajerlerle çalışmak zaten.

    bariz biçimde ikinci yoldan gidiyor acun ılıcalı. gerçekçi olursak bu yönetim şeklinden çıkacak takımın premier lig bileti kazanması zor görünüyor. sadece ligde 46 maç oynanan bir sezon var ve iki farklı kupa ile olası playoff mücadeleleriyle yaklaşık 50-54 arası maç yapacak bir kadronun kurulması gerekiyor.

    yapılan transferlerden biri premier ligde dinlenmek için topun taca çıkmasını beklediğini söyleyen ozan tufan. diğeri ise fulham'ın daha önce premier lige çıktığında alıp sürekli kiraladığı; geçen sezonda da orta sahada pek de forma şansı bulamamış (2198 dk; yaklaşık 23 tam maç süresi) rotasyon oyuncusu ve sezon sonunda serbest kalan jean michael seri.

    daha önceden bildiğimiz yolu türkiye'den geçen doğukan, tetteh ve allahyar da bu tempoyu kaldırmaya müsait oyuncular değil pek. görece genç isimler olsa da özellikle tetteh ve allahyar fizik temposu oldukça düşük isimler.

    eğer bütün bu transferler rotasyon amaçlıysa zaten eldeki kadro iddialı değilken neden ilk 11'e takviye yapılmadığı sorusu haklı olarak taraftarın da gündeminde.

    takımın fizik kondisyonunun iyi olmadığı hazırlık maçlarında bariz biçimde görülüyor. dün de geçtiğimiz yıl championship'e veda eden peterborough united'a hazırlık maçında 3-0 mağlup olmuşlar. ben hull city'nin şu anki durumunu düşünerek 16-20. sırada kendine yer bulacağın düşünüyorum bu sezonda da.

    bu sene başarı gelmediğinde acun ılıcalı da daha profesyonel kişilerle bu işi yönetmesi gerektiğini anlayacaktır. ingiltere'de veriyi merkeze alıp çok hızlı, kısa zamanda çok iyi yerlere gelen brentford ve brighton gibi ekipler var. yani yatırım yapılacaksa bu analist ekiplerine yapıp 3-4 yıla yayılan bir planla takımı adım adım her sezon 4-5 sıra üste çıkararak üst lige yükselmeyi hedefleyen takımlar farklarını ortaya koyuyor.

    hull city'de ise bundan eser yok.
  • bu sefer adadan gönderilen acun olacak gibi.
  • kim koyarsa koysun allah razı olsun dediğim takım. içimin yağları eriyor her kaybettiklerinde.
  • yukarıdaki yazara göre evinde ligin ilk maçında rezil olan ama skora bakınca ozan'ın attığı golle 1-1 eşitlikle devam eden ilk maçını oynayan takım. fener ya da fenerli olan her şey bu arkadaşları üzdüğü için içten içe başarısızlık için fırsat kolluyorlar.

    hull bu sene ligi orta sıralarda bitirir kadro buna müsait. yukarısı imkansız aşağısı daha imkansız.

    edit: 2-1 kazanmışlar. ahahahaha adamlara sinirden inme inecek.
  • vizyonsuz bir takım. benim ingilterede takımım olacak ve ben hocayı/ oyuncuları türkiyeden getireceğim. yahu ne kadar cringe bir olay ya . hahahahahahahaahahahaha.
  • turuncu-siyah gibi olağanüsütü renklerdeki formasını bir puma amblemiyle şahlandıran ingiltere 4. ligindeki (division 3) en kalite ve gönlümdeki en bi kalite futbol takımı... ben şahsen bu takımın bir gün kendini avrupa sahalarında ispatlayacağına yürekten inanıyorum...
  • sezon başından beri dökülen ama kötü futbola rağmen şansa alınan 3 galibiyet sonrası ıslak premier lig rüyaları gören takım. o kadar kötü oynuyorlar ki premier ligi veya play off oynamayı geçtim ligte kalması başarı olur. ama acun'un kış transfer döneminde devreye girip ligimizden alacağı yeni ıskartalarla takımı düzlüğe çıkartacağını düşünüyorum. ali koç sonuçları gördükçe ellerini ovuştuyordur.

    şota bu maç sonrası olmasa bile en geç 2 hafta içerisinde şutlanacaktır. yerine kimin geçeceği merak konusu umarım sergen'i kandıramaz. ama yine türk veya liglerimizde görev almış bir antrenörle anlaşma ihtimalini yüksek görüyorum. yoksa başka bir menejer türkiye'den yapılacak absürt transferlere onay vermez.

    entryimi tamamlayana kadar swansea maçı 3 oldu :)
  • ne güzel ingiltere'den kulüp satın almışsın,
    almanya veya italya'dan iyi ve dinamik bir taktisyen getireceğine
    takımın başına getire getire şota'yı getiriyorsun.

    yemin ederim ülkenin zengini de ayrı vizyonsuz.

    edit: imla.
  • aynı imkanı 7-8 senedir fm oynayan bi gence var, şu hull'dan bin kat daha iyi takım kurar. başta şota yerine sean dyche gibi yerli teknik direktörler getirir.

    bahisçilerin favori takımı oldu. her maç rakibi 1.5 üst.
hesabın var mı? giriş yap