• ankara'nın mağaralarıyla, mantarlarıyla, başıboz gezen köpekleriyle, niye orda anlam veremediğiniz yalaklarıyla ünlü dağı. kayaş'dan çoçuk adımı 1 saatte gidilir, uyuz uyuz gezilir, mantar toplanır, köz ateşlenip pişirilir yenir. eğer yaz ise, büyük ihtimalle en az 20-30 yıl öncesi buralarda bolca bulunan koyun sürüleri için yapılmış hala çeşmesi akan yalaklarda serinlenir. sonra hırt bir arkadaşınız, "ahaaa lan keçi ayaklı adamı gördüm mağaradan çıkarken" der, "hadi leeen" "atma olum" derken korkuya yalanın kendisini söyleyen bile kapılır ve 20 dakika da çoçuk koşusu adımları ile evde olunur. işte o keçi ayaklı adam yüzünden girememişizdir mağaralara.

    ama nedense ülkede dağcılık gelişir, fosforlu elbiseleri ile garip donanımlı çoçuklar gelir, rahat rahat gezerler o mağaralarda. anlarsınız ki keçi ayaklı adamın gücü fakir varoş çoçuklarına yetermiş...
  • gunubirlik arabasiz gidilecek en yakin yer oldugundan ankara'nin bi tarafi kadayif olmus emekli dagcılarının bulusma noktası. tabi ki de dksk etkinliklerinde.

    -dksk
    -dksk mı?
    -evet dksk
    -dksk, dksk, dksk dolmuslar mevkinde mm'e girmeden hemen sagda. baraka, sagdan ikinci oda.

    reksan reklam sundu
  • ankara'da hem boltlu hemde geleneksel rotaların bulunduğu, andezit kayasından müteşekkil bir tırmanış bölgesi. rotalar kısa ve serttir; türkiyedeki diğer tırmanış bahçeleriyle karşılaştırıldığında gayet küçük ve ankara gibi memeleket dağcılarının yarısına sahip bir şehir için yetersizdir. ama ilk göz ağrımız ne de olsa, ayrı bir tattır hüseyingazide tırmanmak.

    ayrıca çok güzel ve anlamlı rota isimlerine sahip olduğunu düşündüğüm yerdir. varoş güzeli, yalan dünya, amra(conana saygı icabı), valhalla(sadece hakedenler* odinin salonlarına girebilir) gibi...
  • ankaralı tırmanıcıların " istanbulluların ballıkayaları varsa bizim de hüseyin gazimiz var." diyerek sahip çıktıkları tırmanış bahçesidir.hakkaten de ankara'da tırmanışa başlayan biri için ilk göz ağrısıdır.biraz palazlanınca karakaya,geyik bayırı,geyve diye dolaşsan da hüseyin gazi başkadır.illa ki durur durur "hafta sonu bi hüseyingaziye gidek la" dersin." gidek la " dersin çünkü ankara'dasındır artık ve hüseyingazi'ye gittiğinde ne olursa olsun kulağına hep bir ankara havası çalınır.
  • battal gazi nin babasi olan alperen.

    9. yuzyilda malatya valisi iken ankaraya düzenlediği bir akında şehit olur. "destana göre hüseyin gazinin bu taarruzda başı kesilir, kesilen başını koltuğunun altına alarak ankara’nın 1,5 saat doğusundaki bir tepeye götürmüş ve orda ölmüştür (mamak). daha sonra burayı türbe ve tekke yapılarak ziyaretgâh olur." http://www.karacaahmetsultan.org/…7&next=78&prew=76

    peygamber soyundan geldigi icin seyyid huseyin gazi olarak da anilmaktadir.
  • kafanizi dinlemeye gidip dagcilarin ve kaya tirmanicilarin cadirlarinin arasindan yukariya kadar tirmanip uzaktaki ankara manzarasinin esliginde tepenin uzerinde otururken, az biraz asagidaki koydeki dugunden gelen elektro saz ve tabanca tufek seslerini, zaman zaman da koyunlarin boynundaki cingirak korosunu duyunca dumura ugradiginiz yer*...
  • tepesinde hüseyin gazi türbesi ve cem evi vardır. insanları sıcak kanlı olmakla birlikte eğer muhabbet ederseniz sıkılmadan ayrılın yoksa; dur yemek ye, yok et ye diye vejetaryan bir insana zorla taze kesilmiş kanlı kanlı et i al bi ısırık diye adamı terletirler walla
  • semt olarak ankaranın en boktan yerlerinde biri..
  • şu anda ofis penceremden güneşin altında parıl parıl görüntüsünü izlediğim, ankara dağı.

    kar yağdığı zaman görüntüsü enfestir, adeta everest gibi gelir insana.

    geçmiş keyifli günleri hatırlatır, her pazar banliyo treniyle gidip salına salına yürümeler, muhabbetler, kaya tırmanan eski dostların görüntüleri gelir, kayalardan gelen şıkır şıkır malzeme seslerinin kulaklara süzülüşü anımsanır, peksimet önünde hazırlanan çayın kokusu sıcaktan kavrulmuş otların kokusuna karışır dimağda.

    hay allah, aşık olmak özlenir bir de, nereden çıktı şimdi bu!
  • zile'de de bir tane bulunan tepe ismi.
hesabın var mı? giriş yap