• uçakta süregen o şiddetli sarsıntı anında, iç sesin 'allahım, allahım'dan başka bir şey diyemeyen hali. dünyayı bu yoğunlukta allah'a dönüş ve yürekte müthiş bir sevgi ve korku ile yaşasak sanırım bu huşu içinde yaşamak'ın ta kendisi olur.
  • hayattan tat almak huşuya bağlıdır. bir şeye olan sevgin ona bakarken gözlerinden açığa çıkan şefkat huşudur. göremediğinde kalbinde açığa çıkar özlem ve şefkat. bu huşunun belirmesidir. saygıdaysan ve sevgideysen huşudasındır. huşu gelir ve kalbine oturur.
  • meletonin hormonu salgılandığında da etkisinin görülebileceği rahatlama hali.

    edit: imla *
  • huzurun babası, şükrün atası, sevgi ve korkunun(saygının) evladı...
  • ingilizcesi için (bkz: awe)
  • dikkati yoğunlaştırarak sevgiyi büyütmek, sevgiye dalmak.
  • uzerine biraz inceltme isareti serpince kendinden gecmiscesine rahat falan gibi bi anlama gelen kelime
  • arada sırada, durduk yere bir dinginlikle kendiliğinden gelen; kapıl git duygusu.
  • huşû; allah’a karşı korku ve saygı duyma, alçakgönüllülük anlamlarına gelmektedir.

    cenâb-ı hak buyuruyor:

    bismillâhirrahmânirrahîm

    “muhakkak ki (şu) mü’minler felâh bulmuştur: onlar, namazlarında huşû içindedirler.” (mü’minûn, 1-2)

    rasûlullah (sav) efendimiz buyurdular:

    “namazını, (hayâta) vedâ eden bir kimsenin namazı gibi kıl! özür dilemen gereken bir sözü söyleme! insanların elindekilere tamah etme!” buyurdular. (ibn-i mâce, zühd, 15; ahmed, v, 412)

    leylâ’nın aşkıyla çöllere düşmüş olan mecnun, farkında olmadan namaz kılmakta olan bir kimsenin önünden geçer. namaz kılmakta olan kimse selâm verip namazdan çıktıktan sonra hiddetle seslenir:

    “–namaz kılanın önünden geçilmez, bilmez misin?!”

    mecnun, o kimseye şu mukâbelede bulunur:

    “–ben, leylâ’nın aşkından seni göremedim ki! asıl sen, huzurunda namaz kıldığın allâh’ın aşkından beni nasıl görebildin?!” (osman nûri topbaş, hak dostlarının örnek ahlakından-2, erkam yay.)

    cenâb-ı hâk bizleri huşû içerisinde namaz kılanlardan eylesin! (amin)
hesabın var mı? giriş yap