• moda bloguna link verdiği entrilerinden denk geldiklerimin tamamını istisnasız eksileyen tek ibne ben değilmişim. mutluyum.
  • sürekli kendi bloguna link vermek suretiyle entry giren yazarlar tarifesinden, umarım böyle bir eylemin antipatikliğinin farkına en kısa zamanda varır.
  • reklamcı. tüm blog linki içeren entrylerini eksileyen ibne benim.
  • reklam dolu entrylerini eksilerken şu dikkatimi çekti:
    miranda kerr/#26338337
    bianca balti/#26337431
    dolce & gabbana/#26337384
    ashley greene/#26336354
    dakota fanning/#26335877
    elle fanning/#26335869
    natalie imbruglia/#26334521
    karlie kloss/#26332011
    toyota gt 86/#26331492
    christian dior/#26331407
    gisele bündchen/#26330001
    esprit/#26325589
    purifier/#26324470
    formula 1 2012 sezonu/#26322457
    bianca balti/#26322378
    formula 1 şoförlerine pilot demek/#26322092
    jessica alba/#26320643
    charlize theron/#26319859
    emma watson/#26314460
    nikki reed/#26314431
    ashley greene/#26312494
    kanye west'in çok yakışıklı olmasının 5 sebebi/#26311754
    christian louboutin/#26311136
    fısıltı/#26308679
    hush hush serisi/#26308655
    dkny/#26304247
    elizabeth olsen/#26301582
    koton/#26299955
    the twilight saga breaking dawn - part 1/#26273792
    ayrılmak isteyen sevgiliye verilen tepki/#26270429
    ibn i batuta/#26270423
    millandfashion/#26261887
    christina aguilera/#26260587
    katherine heigl/#26257811
    otomobilden anlayan sözlük yazarları/#26256785
    taylor swift/#26256069
    nicki minaj/#26255960
    katy perry/#26255687
    selena gomez/#26250714
    jennifer lopez/#26250581
    chace crawford/#26240676
    ed westwick/#26240638
    blake lively/#26233418
    kaylee defer/#26233230
    gossip girl/#26233160

    yani demem o ki, bu kadar "kız entrysi"nin (!) arasında bu erkek entryleri ne arıyor? tanımam etmem. ama bence bu yazar iki yazar!
  • turkcell blog ödüllerinde moda bloğu dalında aday olmuş yazar...nel başarılarının tamamına ermesini temenni eder,darısı başıma der.
  • pek güzel "ben diceyinisivinor." der. az önce de dedi.*
  • agamemnon başlığında (bkz: #27528409) yazdıklarım için, bana bir hışım gelip üzülmüş kedicik :) biraz düşündüm, kendisini kırmıyorum ve hem kendisi için hem de mesajlarındaki ithamları hakkında yazıyorum.

    itham1: sen agamemnon un kız arkadaşı mısın??

    "gelip de erkek arkadaşının başlığında yazman bizi(*) güldürdü :)" demiş kendisi. (huu takım işi ;) )

    öncelikle cinsel tercihimi değiştirmediğim için bir erkek için "erkek arkadaşım" ya da "erkek olan arkadaşım" olması pek mümkün değil hani. ha ama bu kısmına her ne kadar komik duruma düşsen de, dilin sürçmüştür diye, arkadaşın dediğini farzediyorum.

    itham 2: okumadan bilmeden hep aynı şeyleri yazıyor, yen birşeyden bahsetmiyor demen doğrudan ne kadar yana olduğunu gösteriyor.

    kendisi gibi benzer bir milyon tane blogla aynı şeyi yapmasına karşın yaptığı şeyin "özgün" olduğunu iddia edercesine "takip etmediğin belli, okumadığın belli" diyerek kendini bu adamın yaptığı işle özdeşleştirmiş. ya hadi bir bakayım dedim ama nafile...

    kendisinin 26 şubattaki konusu: http://pekmoda.blogspot.com/…2-sonbahar-london.html
    bir de bu konunun başka bir blogta 5 gün önce incelenişi: http://www.koraycaner.com/…ary-katrantzou-fall-201/

    bunun gibi çok rahat örnekler seçerim ki bu örneği bulmam 10 (yazı ile on) saniyemi almadı. e hani yenilikçiydin, hani farklıydın? resimler bile aynı. aynı kaynaktan esinlenmiş iki blog. şimdi ben "özgünüm" diyebilir misin? e ben senden "vay bu değişiklikten haberim oldu, bu da yeni, ilk haberim senden" diyemedim. vakit mi ayıramadın da mı oldu. e hani biz(*) diniz, ekiptiniz?

    öbür tarafta otomobil blog u yapan agamemnon da her modelin ilk resimlerini görüyorum, kaynakları ilk bu adam farkediyor. getirdiği yenilikleri türk blogger ları arasında ilk onda okuyorum. çoğu zaman bu böyle, aksi örnekler var elbet ama çoğu böyle.

    itham 3: üçüncü kişi gibi kendinden bahsederek linç girişimi yapıyor görünmemek.

    vah en üzüldüğüm itham :( ne seni ne de agamemnon u tanımıyorum. ikiniz de gerçek adımı bile bilmiyorsunuz. tamam anlıyorum, psikolojik olarak en iyi savunma saldırıdır mantığı ile arkadaşım olduğunu ve onu desteklediğimi düşünüyorsun azıcık halden anlarız... ama bunlarla kendini kandırıyorsun.

    son olarak, agamemnon başlığında denk tutulduğunu görüp orda yazdığımdan haberin varsa, ya bu adamı takip ediyor, ya da koşulsuz destekçilerin sana yetiştiriyor olması lazım :) ama bak agamemnon beni destekledin sağol diyen bir mesajını bile görmedim, demek ki destekçileri yetiştirmiyor veya kendisi bunları takmıyor, bak bu iyi blogger olmak içinse başka bir adım ;) *kıps*

    neyse, kısacası, kendisine yapılan blogger eleştirisini hazmedemeyip güneşli bir pazarımı ithamlarıyla neşelendirmiş bir zat. blogger olma yolunda kendisine başarılar dilerim.
  • "erkek arkadaşının nickine yazmışsın" diyerek daha türkçe yi bile kullanamayıp mesajla ben iyi iş yapıyorum dedikten sonra yapamadığı işi eleştirince "saldırıyolaaaaa salya saçıyolaaaa :(" diye köpüren yazar, mesaj kutusundan attığı hakaret mesajları ise cabası. neyse mesajları ifşa etmeyeyim acizliğine gülerek vakit geçirmek için iyi bir nedenim oldu.

    canım benim, sen kız arkadaşısın diye, seni eleştirmeyecek miyim, bu nasıl kafa halidir? :) adam işini iyi yapıyor diye senin de işini iyi yapıyor konumuna yükselmen gerekemez.

    doğru dürüst daha bir mesaj yazamayıp, daha ne dediğini farkında olmadan "salaklığını örtbas ediyor" diye yavuz hırsızlığa girişmek de olayın cabası. bence ayık kafayla birşey yazamıyor gibi.

    daha zerre umrumda olmayan bir kişi üzerinden "prim yapmaya" çalıştığımın iddia edilmesi zaten gülünç. bu kısmına nefes bile tüketmiyorum.

    kimin hakaret ettiği konusunda ise ifadeleri ve tümceleri inceleyen ve analiz eden okuyucunun takdirine bırakıyorum. sayın bakalım kaç tane hakaret tümcesi var?

    kısacası, eleştiriye katlanamayanlarla hem mesaj kutusunda hem de burada uğraşmak zorunda kaldım, kendi haline bırakıyorum. *

    `[[`not: aşağıdaki metni okuyun. okuyun okuyun, yandaşları siz de okuyun. birazcık aydınlanırsınız yaptığı kepazelikleri anlamanız için.

    tags: eleştiriye katlanamayınca çıkan fütursuzluk, attığı mesajı anlamadan göndermek, tek taraflı mesajlaşma sonlandırmak, hakaret edip zeytinyağı gibi sıyrılmak, karşısındakinin eleştirisine katlanamayınca durduk yere lakayıt mesaj atmak, cevap alınca kudurmak.

    (kusura bakmayın biraz uzun ama gerekli oldu, yeterince üslupsuz davranıp sinirlendirdi.)`]]`

    ~

    edit: tartışmayı uzatmayacağım dolayısı ile yukarıya bir kelime dahi katmıyorum, net cevabımı verdim (notum dışında tabi) (ve gerçi algılayamasa da). ancak dışarıdan, mesajlaşmayı bilmediği için konuya vakıf olamamış arkadaşlar için açıklama hakkımı kullanmak da isterim, sol frame de artık kalabalık etmiyorsak.

    i) mesajlaşmada hwinore'dan gelen bir ögeyi sizin için aktarayım.

    "bunu kalkip erkek arkadasinin nickinin altina yazman..."

    şimdi bu ikisinin arasında birşey olduğunu biliyordum ama ilişki boyutunda bir bilgim yok. (zaten kimsenin de bilme zorunluluğu yok) dilinin orada sürçtüğünü ve bu yüzden yanlış anlaşılacağını fark etmeden birşey yazmış. ben de esprili-ayarlı bir dille "sen agamemnon kız arkadaşı mısın ne savunuyorsun" gibi bir dille başlayıp (tabi ki ti ye alıyorum kendimi, diğerini destekleyince) yine aynı şekilde savunmak için bir nedenimin karşı cins olmadığın belirttim ama biraz türkçeden yana beceriksiz arkadaşımız bunu "kendinle ilgili sorunun varsa bilemem..." demeye getirdi. getirsin zaten umrumda değil, aslı astarı yok. kötü söz sahibinindir, bana salya deyip kendisinin dedikleri ortada.

    arkadaşı değilim ondan dolayı desteklemiyorum diyerek asıl niyetimi söyleyerek zaten sonlandırdım. (sonlarda tekrar takılarak öyle davrandım.)

    nihayetinde bana salak diyenin bundan bile haberdar olamayacak kadar algı düşüklüğü yaşamasına şaşırmadım. benzerleri ile çok denk geliyorum.

    ii) özgün birşey paylaşıyorum demedim, salaklığını örtbas edip argüman üretiyor gibi bir çirkinlik yapmış. yine benzer bir kesit alayım.

    (bu arada o ört pas değil, örtbas'tır.)

    "onunki sadece yorum, yeni bir sey paylasmiyor demen ne kadar dogrudan yana oldugunu gosteriyor bence"

    buradaki ifadeden, "hayır yanılıyorsun, ben yeni birşey paylaşıyorum" anlamı net, çıkar. e gelip çürütüyorum, bu sefer de "ya hobi için yapıyorum aldığın kaynak para için yapıyor" diyor (adamı da tanıyorum üstelik) sonra da bundan şundan ödül aldım diye kendisini övüyor.

    ~~

    şimdi ben bir eleştiri yapıyorum, bana mesajla daha ne yazdığını okumadan attığı için laf atılıyor, ben de başlığına gelip bunu açıklıyorum (hani erkek arkadaşına yazmışım ya, sana da yazayım gibisinden, ortalığa sallamamış olduğumu bahsetmek için düşüncelerimi genişletiyorum) ve bunun üzerine iki kanaldan da hakaret tümceleri yiyorum. saydınız mı kaç laf oldu?

    yazdığı mesajdaki anlam bozukluğunu türkçesine bağlayınca, sonra hızını alamayıp çocuk gibi kelime arayıp "al bak" demesi de çok ilginç nedense :) (hatasını fark etmiş sanırım mesajlardaki)

    yahu herşeyi olduğu gibi ayna gibi koyuyor, yansıtıyorum, dakika başı açık veriyorsun, yapamadığını söyleyince hem sallamıyorum hem de ödüle layık görüldüm, şuna kaldım diyorsun. (off....) hayır aldığı ödülleri de altın örümcek gibi lanse etmesine hayranım ortalama bir blogger ın edindiği şeyleri edinmiş. şimdi bunu desen yarım saat bir daha hakaret eder, linç ediyorsun der sonra ben ne yaptım diye sıvışır.

    sonra da hem bana laf ediliyor hem de düşüncelerime tek bir defa hakaret etmeden açıklıyorum, ondna sonra saldıran ben oluyorum hesapta.

    ben birşeyi açıklıyorum, hızını alamayıp kendinle ilgili sorunun var, salaklığını örtbas ediyor gibi çirkinlikler yapınca bence kimin bozulup laf yetiştirdiği de ortada.

    tüm bu kepazeliklerine rağmen "linç ediliyorum, gelip ağlıyorsun, şunu yapıyorsun" diye aklamak da nasıl bir boş lafazanlık, hayret.

    arkadaşım yapamıyorsun. çok mu zor bunu algılamak? neyi linç bunun ya da ağlamak? düştüğün absürtlüklerin haddi hesabı yok.

    yapma arkadaşım, yapma. hadi. dilbazlığın lüzumu yok, ama eleştiriye açıklığın lüzumu var. bir gün öğrenirsin. bir gün...

    edit2: altta özel mesajları ifşa etmiş arkadaş. bana "insan değilsin" demeye cüret ederken, kendisinin yayınlamadığı hakaret mesajı var, onu koyamıyor. işine göre gelip kırpıyor tabi. kendi safına çekmek için bu kadar efor sarfedeni göremedim.

    tabi onu yayınlamaya gelememiş. çünkü haksız olduğunu kendisi gayet iyi biliyor.

    işine göre çarpıttığı kısımları hiç değinmiyorum, anlamamazlıktan geldiğimi iddia ederek, niyetimin farklı olduğunu söyleyerek yönlendirmeye çalışıyor. arada kendisinin kaldırdığı mesaj var demiş miydim? yahu sen kimsin de niyetim farklı olacak, hem adama ordan burdan saydır, hem başlığında birşeylere çabala hem aradan mesaj kaldır. ayıp be.

    sonra insanlık dersi veriyor.

    ~~~

    arkadaş ya, nasıl olduysa, alt tarafı erkek arkadaşının başlığındaki bir iki kelimelik eleştirime fırtınalar koparıp mesaj atıp sonra konuşurken anlamıyor ayağı yapıp, hakaret edip tek taraflı iletişimi kapatınca, ben olayı burada açıklayıp üstüne de beni suçlu yapmasıyla yeterince tiksindirdi şu olay. bu kadar ayarsız üslupla, yeterince nefret ettirdi sağolsun.

    - mesajlaşmaları utanmadan " ay mesajla çözememiş gelmiş buraya yazmış" gibi göstermesini (halbuki gelip bana yaptığı hareketi ve dediğimi açıklamama rağmen)
    - legal olmayan mesajların tümüyle ifşasını yapabilecek kadar kontrolsüzleşmesini, (alıntı da değil ha, komple)
    hatta iyice abartıp aradan kelime eksiltip mesaj kaldırıp olay sırasını değiştirip "böyle oldu" demesini, bir de utanmadan olduğu gibi demesini,
    - erkek arkadaşı agamemnon un başlığında yaptığım eleştiriye nasıl kendisine yakışır şekilde "götümle güldüm" gibi vs. çirkin laflar etmesini
    - attığım son mesajı yayınlamayıp kendisi eleştiren değilmiş gibi bitireninin kendisi gibi göstermesini,
    - "ay benimki de can yaneeeee" diye çekinmeden hakaret etmesini, buna karşılık benimki can değilmiş gibi başlığında bu tutumunu yazmama katlanamaması (ondan sonra yarım saat neden yazıldığını bilmiyormuş ayağına yatmaz mı...)
    - ben tek bir kelime dahi hakaret etmeden, yüzüme kapatır gibi biten mesajlaşmanın üzerine havada eleştirilerimin kalmaması için başlığında bunu kritize etmem ve yaptığı ayıbı esprili bir dille alttan alarak yazmama rağmen sanki üstüne geliniyormuş gibi hava vermesini,
    - başlığında bu tutumunu ve eleştirimi yazarken ortalığı bir anda vesveseye verip "üzerime geliniyola :((" havası için kasmasını,
    - erkek arkadaşımın başlığında beni kıyaslama eleştirme deyip, neden eleştirilmediğini söyleyince "ay ironi yapmıştım," diye zeytinyağı gibi üste çıkmasını, "dediklerim çarpıtılıyor" diye kıvırmasını,

    (bu arada hatasını kabul edince çarpıtıyor, kabul etmeyince de ağlıyor,zırlıyor oluyoruz, bu da iyiymiş,)

    - attığı mesajdaki anlam bozukluğunu defalarca (yaklaşık 4-5 kez olmuştur, bak sana diyorum ki, ek hatası yaptın, bunu da yaptığını biliyorum ama ses etmedim, bunun yerine şaka yollu iğneliyorum ve konuşmamı sürdürüyorum hem mesajda hem entry de diyorum, el insaf) vurgulamama ve bunu söylememe rağmen ısrarla hatasını kabul etmeyip anlamamazlıktan gelip (belki de hala okuyup anlayamamıştır, ne yazdığından bence habersiz), bunu esprili dille ne yazdığını farkedememiş manasında ayık değilsin lafımı "anlamadan karşılık veriyor, hakaret ediyor"a çevirmesini, kendini buradan da aklamasını, (bravo valla, türkçe yeteneği yok ama anlam yönlendirme yeteneği var)
    - burada "ışık ve sevgiyle" sonlandırdım ama anlamadı (ki aslında güzel bir mesaj atmıştım bundan sonra, onu koymaya cüret edememiş) diye laf yapıp "mesajlaşmamızı kesti geldi buraya yazdı" demesini (hey allahım ya... hem konuşmayı kendin kes hem de sonlandırdım de)
    - yazdığı yazım hatalı ve muallak bakınızdan sonra "okuduğunu anlamadan bok atma eheheh" ayarsızlığı yapacak, ben de bunu iğneyelerek "ayık yazmıyorsun heralde" deyip karşılık alınca "ayy şalterim attı" gibi bir ifade kullanacaksın.

    geçtim de, ya, arkadaş. lanet olsun diyorum şu insana harcadığım vakite yahu. tek keşkem ironik geleyim diye kedicik şeklinde başlamamdı, onu da mesajdaki ironiyle başladım, lanet ettim.

    ettiği, "salya saçmak, götümle güldüm, atlamak, kendinle sorunun var sanırım (hanımefendi ben erkeğim diye açıklamama laf ediyor), şuursuz, insan değil, salaklığını "ört-pas" ediyor, illa bir yerden eleştirecek ya" hakaretlerine rağmen bunca efendiliğimi koruyup sadece yazdıklarını insanlar atmadan mesaj çekmeden yollamasın diye "ne yazdığını bilecek kadar ayık değil" iğnelememe rağmen, ben, suçlu oluyorum. bunları eleştiriyorum, kepazeliktir, (bakın kepaze demiyorum) lafazanlıktır doğru değildir diyorum adam tın, kötü birşey demişim gibi davranıyor.

    hem en başından durduk yere, lakayıt bir mesaj atıyorsun (tanımadığı adama güldük ettik diye geliyor), üstüne daha attığın mesaji okuyamıyor, muallak muallak konuşuyorsun, (ona rağmen anlıyorum ve hem burda hem mesajlarda ironik takıldığım halde) sonra vay efendim, sadece bir yorum yapan adama daha erkek arkadaşın diye dil sürçmesiyle yazamayıp (allahtan biliyordum yoksa ne kadar ilerletirdi bilmiyorum) üstüne g.tümle güldüm gibi bir tabir içeren mesajla absürtce sataşacaksın, hem ben gelip bunlara karşılık kendimi savununca, mesajda iğneleyince, dediğimi açıklayınca suçlu durumuna düşeceğim, adı niye yazıyor olacağım, senin de ettiği laflar yanına kar kalacak.

    dahası, ben eleştiriye açığım, şöyleyim böyleyim deyip attığı mesajlarda "bok atıyorsun" deyip katlanamamazlığını ortaya koyuyor.
    ironinin hası, daha ne olsun. :)

    (gören de blogu götüm gibi, bi s.ke benzememiş denildi sanır, lütfen bakınıza gidin)

    ya sen bok atmayı görmedin, ya da senin niyetin üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.
    ben eleştirilemem, onun kız arkadaşıyım kıyaslamayın diye aralarda sıkıştırmandan anlamalıydık, olmadı.

    ya böylesine adamlar beni mi bulur, şunu yazmama, senin tutumumu eleştirdiğime acıyorum.
    ama haksızlığa gelemiyorum arkadaş. hem de laf şovlara, lafazanlığa hiç gelemiyorum.
    gelip buraya çatır çatır yazıyorum, tutamıyorum yapılan haksızlığı.
    ama sakinliğimi ve efendiliğimi kaybetmiyorum. mazallah ört-pas lı, insan değilsinli birşeyler zırvalar dururdum.

    merak etme ben sana senin üslubunla insan değilsin demeyeceğim. bir gün eleştirilebilir olursun ümit ediyorum (ha bloguna baktım katlanamayıp saydırdıktan sonra dediğimi yapmışsın, bu da bir gelişmedir, teşekkür ederim)

    o mesajında olan ışık ve sevgi lafında kalmasın, biraz da üstüne düşsün. eylemler lafta kalmasın. inşallah aydınlanırsın. ne diyeyim.
    senin gibi hakaret etmem, laf oyunları yapmam mı lazım.
  • ilk tanıştığımızda zerre ihtimal vermezdim ama vallahi de billahi de çözmüş beni. dolunca neden dolduğumu anlayamıyordum bir süredir, iki cümleyle özetledi hatun, helal olsun. terzi-sökük hikayesi gibi aslında. neyse. =)
  • kendisine gösterilen
    sevgiyi ve saygıyı görünce
    peygamber zannettiğim insan.
hesabın var mı? giriş yap