içtenlik

• ten'i sıcacık tutan içlik.
• kalpten olma durumu. bir şeyi gerçekten isteyerek yapma, hissederek söyleme hali.
  karşılık beklemeden, kötülük ne bilmeden, -mış gibi yapmadan.
  insanoğlunun sahip olduğu en güzel ve anlamlı duygu.
  sadece iyi yürekli insanlara bahşedilmiştir.
  her türlü ilişkinin şahsım için lokomotifi ve belirleyicisi. eksikliği ya da yokluğunda devamı düz duvar. çarpmadan duramazsınız.
• insanın maskelerinden arınıp ruh güzelliğini gösterebilmesidir.
• içtenlik "iç"ten olma halidir.
  "içimden öyle geldi de ondan böyle" halidir.
  yürekteki sıcaklık, gözlerdeki ışıltı, dildeki tını; bunların hepsinin bir hizada olması halidir.
  birinin bile bir adım öne geçmemesi halidir.
  bunların üçünün omuz omuza halaya durma halidir.
• sohrab sepehri demişti:
  
  “içten olalım,
  bankada da bir ağacın altında da içten olalım.”
  
  (bkz: suyun ayak sesi)
• (bkz: samimiyet)
• aranilip da bulunamayan, bulundugunda birakilmayan. hayatin anlami.
• pek çok kişi için anlamını yitirdiğini düşündüğüm, içi ne yazık ki boşalmış, boşaltılmış kavram.
  oysa ki içten gelen bir sözde, bir bakıştadır kendisi, bu kadar uzak, bu kadar zor olmamalı...insan ilişkileri bu kadar yoz, bu kadar yapay olmamalı...
  (bkz: candanlık)
• hep karıştırılır bu ikisi. biri olmazsa diğeri de olmaz sanılır. halbuki içtenliğin ciddiyet içermesi gerekmez. hatta çoğu zaman, alakası bile yoktur.
• korkulardan, güvensizliklerden, karşı tarafı etkilemekten, komplekslerden bağımsız siz olma halidir.