inadına yaşamak

• yeni bir dizi.
  
  biri birine aşık olunca illa kavga çıkacak, kan dökülecek, birileri ölecek.
  
  özgün bir türk dizisi gerçekten.
  
  başrolünde de süleyman çakır,
  
  bravo.
  
  daha reklamından tiksindim.
• dün gece saat iki gibi final yaparak ekranlara veda eden dizi. bu dizide bir kişiye yazık olmuştur o da sanem çelik'tir. bunca yıl ekranlardan uzak kaldıktan sonra geri dönüşü sadece altı bölüm ile sınırlı kalmıştır.
  
  oktay kaynarca zaten alışık. ona koymaz.
• film sanarak az evvel izledim biraz.
  
  bir helikopter sahnesi vardı ki sanırım ben evde kendi çabalarımla yapsam daha güzel efektler yapardım.
  
  bütçe bölüm başı 500 tl falan herhalde. yazık üzüldüm.
• --- spoiler ---
  
  iki farklı çift, ikisi de boşanıyor. sonra kadının eski kocası ile adamın eski karısı evleniyor, bir çocukları oluyor, bir şekilde ölüyorlar ve mektup bırakıyorlar. mektupta da çocuklarını eski eşlerine emanet ediyorlar. hee şimdi bunlar da birbirine aşık falan olur. offffff off!!!
  --- spoiler ---
  
  yahu izlemek için sebep aradım, şans verdim ama böyle bir saçmalık olur mu ya dediğim yeni dizidir.
• senaryosu dev zayıf, konusu dev zorlama yerli dizi;
  
  --- spoiler ---
  
  dayı oyuncakçıya girer,
  oyuncakçı: buyrun yardımcı olayım.
  dayı: oyuncak alacaktım.
  
  --- spoiler ---
  
  sanem çelik'i merakımdan izleme gafletinde bulundum, hanımefendi aslında bi tükürse de konuşsa rahatlıycak, konuşurken dudağı yere düştü düşçek, çok korktum. a.ş.k 'taki kaan urgancıoğlu da böyle konuşuyor.
  
  oktay kaynarca, hiç mi olmazsın be abicim?
  
  uzun boylu esmer dayı, meşhur galiba tanımıyorum, tip kontenjanından voleyi yapıştırıyor olmalı.
  
  aksiyon sahnelerine hiç girmiyorum.
  
  bölümün başında sayko karı aşağı atlarken ikisi birden yakalayıp tutuyo, gülümsedim, sonra oktay bıraktı elini, doğal olarak bi ekstra yük binmeden ötürü insan bi sallanır, esmer dayı biraz daha zorlanır, neyse klişe olarak elleri kaydı ve karı önce bi askıda kaldı sonra düştü, çığlık atarak güldüm amk.
  
  tutmaz, en azından ben vakit ayırmam.
• çok kötü bir dizi. herkes ve her şey çok tesadüfi bir şekilde birbirinin akrabası, tanıdığı, eski karısı, kocası, zartı, zurtu. bu kadar saçmalık bir araya gelmez.
• o değilde 5 yaşındaki çocuğa altyazılı çizgifilm izletiyorlar yahu..
• tanıtım fragmanları kanal d'nin resmi sitesinde yayınlanmış olan dizi.
  
  sanem çelik fena halde güzelleşmiş. amerika yaramış. erkek başroller konusunda kararsızım. oktay kaynarca'nın o korkunç olmaya uğraşan yapmacık bakışları mı desem, yer gök aşk seviyesindeki dizilerin aranan adamı murat ünalmış'ın silik duruşu mu desem, sanem çelik'in yanında pek olmamışlar gibi görünüyor. neyse, diziyi izlemeden yorum yapmayalım yine de. sanem çelik genelde doğru işler seçiyor. bu iş için de giden onca senaryo arasında kalbinin çarptığı tek iş olduğunu söylemiş. dilerim çok kaliteli bir proje olur. şöyle her hafta takip edebileceğim nitelikte dizi izlemeyi özledim yahu.
  
  edit: 3 bölüm yayınlandı dizi. dönüp etry'yi okudum da üzüldüm valla.^***
• yasamak
  sadece yasamak
  sessizce yasamak
  insanca yasamak
  inadina inadina yasamak
  
  yasamak
  korkusuz yasamak
  hesapsiz yasamak
  cikarsiz yasamak
  inadina inadina yasamak
  
  yasamak
  parasiz yasamak
  caresiz yasamak
  sevgisiz yasamak
  inadina inadina yasamak
  
  yasamak
  sularla yasamak
  rüzgarlarla yasamak
  dostlarla yasamak
  inadina inadina yasamak
  
  yasamak
  ölümle yasamak
  aciyla yasamak
  hasretle yasamak
  inadina inadina yasamak
  
  yasamak
  düsüncenle yasamak
  yüreginle yasamak
  sesinle yasamak
  inadina inadina yasamak
  
  yasamak
  düsünle yasamak
  gününle yasamak
  anilarla yasamak
  inadina inadina yasamak
  
  yasamak
  coskuyla yasamak
  onurla yasamak
  sevgiyle yasamak
  inadina inadina yasamak
• var ya böyle bir şey, en ufak bir depresyon belirtisinde söylenir hani, "olur mu lan inadına yaşayacaksın" diye. bu ne şimdi ya? gülesim geliyor zaten bu sözü duyunca, depresyon sebebimi unutuyorum. inadım inat kıçım iki kanat diye yaşanır mı? aklı sıra gaz veriyor. o nefes o burundan girdiği müddetçe yaşıyosun zaten. müdahele ihtimalin milyonda bir.
  
  burada bir inattan söz edilecekse o da bu lafı sarfedenlerdeki inattır.
  
  bizimkine de inadına yaşamak değil olsa olsa "sarhoş yıkılıncaya kadar" denir.