• 17-18'li yaşlarındayken oynadığı dünya gençler şampiyonasında (afrika gençler de olabilir) en iyi oyuncular arasında gösteriliyordu. avrupa'nın büyük takımları için adı geçerken; "ben sürekli oynayacağım bir takıma gelmek istiyorum" diyerek gençlerbirliğini tercih etti. eğer böyle bir düşünce içine girmeseydi, büyük ihtimalle feyenoord ile sözleşme imzalayacaktı.

    şimdi şansı mı, yoksa şanssızlığı mı bilmiyorum ama, bu kadar erken yaşta türkiye'ye gelmesi, kısır türk futbolu içinde gelişimini engelledi diye düşünüyorum. belki de feyenoord'a gitmeyi tercih etmiş olsaydı, orada futbol bilgisini çok daha geliştirecek, bugün dünya çapında bir yıldız olabilecekti.

    bugün 25 yaşında ve türkiye standartlarıyla, hala "gelecek vadeden genç oyuncu" statüsünde. bu yaşta türkiye'den ayrılıp avrupa'ya giderek futbollarını çok geliştirip patlama yapmasına defalarca şahit olduk. ama türkiye'de bu olmuyor nedense...

    işte avrupa kulüpleri 18-20 yaşlarında futbolcular bulup onları deli manyak oyunculara çevirirken, aynı yaşta isaac gibi türkiye'ye gelen oyuncular ise, bildiklerini de unutup sıradan oyunculara dönüşüyorlar. kimbilir, 2005 yılında feyenoord'u seçmiş olsaydı, fanatik her transfer sezonunda "promise galatasarayda", "promise başkanım beni al dedi", "aziz yıldırım promise için devreye girdi" gibi manşetler atardı...
  • manisaspor yabancı futbolcularına araba tahsis ediyor. isaac'e verdikleri otomobil, isaac'in istediği gibi değil. düz vites istiyormuş da otomatik mi olmuş yoksa otomatik istiyormuş da düz mü olmuş... işte öyle bir şey. isaac, otomobilin değiştirilmesini istiyor fakat kimse oralı olmuyor. bunun üzerine bir protesto eylemine başlıyor. verilen arabayı kullanmamak için idmanlara yürüyerek gidip gelmeye başlıyor. ( yürüyerek eylem yapmanın da tam memleketi ha ) haliyle kimse tınmıyor. çift idman yapılan bir günün ertesinde sabah idmanına katılmayınca arayıp ulaşıyorlar; niye gelmedin? isaac bütün hafta boyunca yürüyerek gidip geldiğini, dün de çift idman olduğu için çok yorulduğunu ve sabah kalkıp yürüyecek hali olmadığı için gelmediğini söylüyor... derken beşiktaş maçı ve attığı gol... ilginç bir protesto eylemine imza atmış futbolcu.
  • ofsayt pozisyonunda doğmuştur.
  • adını görünce, sanıyorum bizdeki * son senesinde antep maçı öncesi alkaralar forumundan bir muhabbet geldi aklıma:

    a: "isaac'ten bu maçta patlama bekliyorum."
    b: "isaac'ten 3 senedir patlama bekliyorum."
  • odtü'de okurken bölümden nijerya'lı bir arkadaşım bizim eve yakın otururdu, ortak dersimiz varsa sabahları birlikte giderdik. birgün laf arasında ev arkadaşım isaac da antremana gidiyor falan demişti. lig başlayınca farkettim ki meğer bizimkinin ev arkadaşı ilhan cavcav'ın yeni keşfi isaac promis'miş. boylu poslu dalyan gibi adamdı. toprağı bol olsun
  • bugün oynanan manisaspor-sivasspor maçında, bak cidden abartısız söylüyorum, 6 kez karşı karşıya gol kaçırmış olan futbolcu. manisa maçı 3-0 almasa çıkışta dayak varmış, o derece.
  • 2005 dünya gençler şampiyonasında finalde messi, gago, zabaleta, aguero, garay, biglia gibi oyunculara sahip arjantin'e messi'nin 2 penaltı golüyle mağlup olan nijerya milli takımında taye taiwo, john obi mikel gibi adamlara kaptanlık yapmıştı. günün birinde sessiz, kuytu köşelerde adaletin bu mu dünya şarkısını söylerken karşıma çıkarsa şaşırmam.
  • bu peygamber ismi ve kısıtlı yetenekleriyle, dini futbol olan bir ülkeye düşmesi ve orada tutunması, ateistlerin açıklayamayacağı bir doğa olayıdır.
  • hep bir yerlere geleceği düşünülen ama o adamı hiç atamayan futbol hafızam da yer edinen güzel topçu. mekanı cennet olsun. insan üzülüyor.
    sanırım babası cavcav la çalışıyordu. o da vefa gösterisi olarak gençler'e gitmişti. cavcav seviyordu. yanlışsam düzeltin.
  • trabzonspordan kiralık olarak gittiği manisaspor formasıyla 2009-2010 sezonunun 3. haftasındaki manisaspor-trabzonspor maçında trabzonspora gol atıp, 1-0 yenilmesine neden olması sonucu gazetelerde gördüğüm "kiralık katil" manşetiyle yüzlerimizi gülümsetmeyi başaran futbolcu.
hesabın var mı? giriş yap