• lisede bir konu hakkında bir söyleşi vardı. popüler kültür ve müzik tarzı. orada ben de güzel ve kaliteli tercih edilmez. popülist olmak çağın zorunluluğu. kaç kişi bilir ışığın yansıması veya kesmeşeker'i diye sormuştum. yüz-iki yüz insan vardı. sadece bir kişi bu söylediğimi merak etti ve bu grubun şarkılarını dinledi. 5 sene oldu beraber yürüyoruz önümüzdeki yolları.

    bana gençliğimi ve güzel günlerimi uzun yıllar sonra yegane hatırlatacak grup.
  • sağlam bir dinleyici kitlesi vardır orası ayrı ama olduğu yerden çok daha fazlasını hakkeden grup. kötü şarkısı yok, alışılmamış şarkıları var. çayın demlenmesi gibi melodileri de içinize işler.
  • 1987’de bursa uludağ üniversitesi’nde utopia adıyla kuruldu.

    kurucu eleman murat özyüksel‘in, 1994’te aralarında teoman ve ali erenus’un da solist olarak yer aldığı bir kadroyla “bir çiçek yılı sonra” adlı albümü çıkmıştır.

    işığın yansıması topluluğu olarak çıkardıkları “birdenbire” (1997) ve "nerde ellerin" (2002) adlı iki albümleri vardır.
  • grubun adını aldığı afşar timuçin şiiri, şimdi yeni şeyler söylemek lazım albümünün ilk şarkısı aynı zamanda, sözler de şöyle:
    gökdeyiş

    söz: afşar timuçin
    müzik: murat özyüksel

    biz
    gece gibi ağaç gibi gündüz gibiyiz
    biz buyuz
    gökler gibi bir uçtan bir uca
    biz denizler gibi su
    çöl gibi susuz

    biz umut biz kavga
    biz böyle gökler gibiyiz
    bugün dalda yarın rüzgarda
    biz sonsuzluk gibiyiz böylece yaşamakta

    biz
    işıkların ışıklara karışması gibiyiz
  • işığın yansıması yıllardır popüler kulvarın dışında kalmaya özen gösteren, klasik/protest rock çizgisinde kendi müziğini oluşturan bir gruptur. grup ilk olarak, uludağ üniversitesi'nde 80'li yılların ortalarında, öğretim üyeliğini ve müzik kulübü danışmanlığını sürdüren murat özyüksel ile müzik kulübünden bazı öğrencilerin birlikte müzik yapmaya başlamalarıyla oluşmuştur. şu anda grupta bursa kadrosundan solo gitarda ayhan orhuntaş ve basta barlas çevikus bulunmaktadır. grup önce ünivirsite çevresinde ve giderek bursa açıkhava tiyatrosunda konserler vermeye, kendi bestelerini ve saundunu oluşturmaya başlamıştır.

    1990 yılında murat özyüksel istanbul üniversitesi'nde göreve başlayınca çalışmalara uzun bir süre ara verilmiştir. grubun toplanması ayrı kentlerde oturmak gibi hayatın getirdiği zorluklar nedeniyle olanaksız hale gelince, murat özyüksel ercüment vural ile birlikte grubun saunduna bağlı kalmaya çalışarak "bir çiçek yılı sonra" albümünü yayınlamıştır. özyüksel bu albümde, ağırlıklı olarak grupla seslendirdikleri ve bazı yeni bestelerine yer vermiştir. bu çalışmada yer alan şarkıların dördünü teoman, ikisini ercüment vural, ikisini aslı omağ seslendirirken, birini selen gülün ve birini de şu anda grubun solisti olan ali erenus yorumlamışlardır. selen gülün grupta uzun bir süre klavye çalmış ve solistlik yapmıştır. ali erenus ise o dönem ankara'da bilkent üniversitesi şan bölümünde öğrenci olduğundan çalışmaya katkısı sınırlı olmuş, ancak istanbul'a döndükten sonra güçlü sesiyle gruba katılarak işığın yansıması'nın gücüne güç katmıştır.. bir çiçek yılı sonra albümü, popüler olmasa da müzik dünyasında kalıcı olarak yerini almış bulunmaktadır.

    grubun kendi adıyla ilk çalışmasını 1997 yılında "birdenbire" adıyla yayınlamıştır.bu çalışmada özyüksel'in yanı sıra bursa'dan istanbul'a yerleşen barlas çevikus ile murat durmaz da yer almışlardır. birdenbire albümünde de ağırlıklı olarak afşar timuçin'in sözleri üzerine yapılan besteler bulunmaktadır. birdenbire albümü de önemli müzik marketlerin raflarında hala yerini korumayı sürdürmektedir.

    işığın yansıması üç yıldır ideal ve kalıcı kadrosuyla çalışmalarını sürdürmektedir. bu kadro birdenbire albümünden özyüksel ve çevikus'a davulda ertuğrul koç'un yanısıra solo gitarda grubun kurucularından ayhan orhuntaş'ın ve yukarıda belirtildiği gibi solist olarak da ali erenus'un katılımıyla güç kazanmış, konser ve bar çalışmalarıyla etkinliklerini sürdürmüş ve bu arada iki yeni albümün hazırlıklarını tamamlamıştır. bu iki yeni albümün biri seyhan plak tarafından piyasaya çıkartılmış olup, diğeri ise piyasaya bir süre sonra sürülecektir. piyasaya yeni çıkmış olan "nerde ellerin" adlı albümde , klasik işığın yansıması saunduyla yine ağırlıklı olarak afşar timuçin'in sözleri üzerine yapılmış besteler yer almıştır. bir dönem sonra piyasaya sürülecek olan ikinci albümün çizgi ve saundu ise farklı bir süreçte ortaya çıkmış bulunmaktadır. özyüksel'in trt için hazırladığı demiryolları belgeselinin müziği için grup üyelerinin de katılımıyla yapılan çalışmalar, bir belgesel müziğinden öte beğeni kazanınca , grup aynı çizgide çalışmalırını geliştirmiş ve "rayların izinde " adı altında yayınlamaya karar vermiştir. bu çalışma tam anlamıyla bir projedir. anonim temalardan yola çıkılarak anadolu'nun çeşitli yörelerine yapılan bir tren yolculuğunu anlatmaktadır. ağırlıklı olarak sözsüz vokal kullanılmış, etnik/rock/new age tınılarının harmanlanmasıyla çalışmanın saundu oluşturulmuştur. grup bu iki yeni çalışmasıyla tarzından, duruşundan ve müzik anlayışından ödün vermeksizin daha geniş kitlelere ulaşacağını umut etmektedir.
  • 90'ların sonuna denk gelen lise yıllarım boyunca bana orhan veli'yle, afşar timuçin'le, cahit külebi'yle, nazım hikmet'le her daim eşlik etmiş ve kişisel tarihimde "birdenbire" albümleriyle zirveye oturmuş güzel, özgün ve dinlenesi rock grubudur. walkmanimin değişmez kaseti onlarındı bir zamanlar.

    "özgürlük bir ağızdan, aralıyor geceyi
    ellerini duyuyorum, kapalı gözlerimi ısıtan herşeyim
    ellerine kalıyor"
  • siz bilmezsiniz.

    istanbul üniversitesinde festivaller olurdu. işte o festivallerin gediklisiydi ışığın yansıması. moğollardan önce çıkarlardı.

    hatta içimizde moğollardan daha iyi olduklarını söyleyenler bile çıkardı. gerçi bu biraz da efes pilsen sponsorluğunda olurdu. valla bak efes pilsen koca bir kamyon bira getirir, dağıtırdı.

    hey gidi be...

    bu gidişle yakında ölürüm ben.
  • 4-5 yıl olmuş dinlemeyeli. dinledikçe içime huzur aşılayan gruptur kendileri.

    5 kasım'da the mekan'da çıkacaklarmış, ilgilenenlere de ayrıca duyurulur.
  • dinlemeyeli ne kadar uzun zaman olmuş... sol frame'de rastlamasam hatırlamayacaktım. şimdi ancak akşamın yansıları der, susarım.

    "akşamlar karanlığa kilitleyince suları
    susup kaldıysak bile inanmadık yalnızlığa

    umutsuzluk bile iyidir
    ardından sen gelirsin, umut gelir" *

    http://www.youtube.com/watch?v=khttsqcamwq
  • daha önce hiç bahsedilmemiş olmasına şaşırmıyorum. şurada ışığın yansıması dinleyen kaç kişiyiz ki? onlar zaten biliyorlar. bir şekilde yolu buraya düşenler için yazıyorum.
    teoman'ın da teoman yakupoğlu olduğu zamanlarda konuk olduğu albümde, bir çiçek yılı sonra'yı söylemişliği vardır. harika bir afşar timuçin şiiridir bu şarkı. içime, umutla hüznü, karıştırıp öyle bir garip duygular salar. bin umut yılı sonra kim bilir hangi gökteyiz?

    şarkı
hesabın var mı? giriş yap