• kesinlikle ingiliz edebiyati'nin en buyuk bes sairinden bir tanesi olarak kabul edebilecegimiz john milton, londra'da dogup, ogrenimini orada tamamladi.

    bir muzisyenin ogluydu. babasi da, en az kendisi kadar ilgincti. babasinin da adi john milton'du ve aslen oxfordville'li bir ailenin cocuguydu. babasinin babasi (dedesi), kati bir katolik lord'un yaninda yeoman olarak gorev yapmaktaydi. ancak kendisi, protestanliga gecince, aile tarafindan dislanip londra'ya yerlesmek zorunda kaldi.

    iste orada, bizim john milton dunyaya geldi.

    "st. paul's school" isimli bir okulda okuyan milton, bir sekilde cambridge'a girmeyi basardi ve christs college'da okumaya basladi. 1629 yilinda ba'sini yapan milton, 1632 yilinda da ma'sini yapti.

    daha cok teoloji uzerine okuyan milton, daha o donemlerde latince, italyanca ve ingilizce siirler yazmaya baslamisti kendi capinda.

    mezun olduktan hemen sonra babasinin yanina dondu ve onunlan birlikte avrupa'nin onemli bilim dillerine merak sardi. yunanca, latince ve italyanca ogrenen milton, teoloji uzerine de yeni calismalar yapti. teoloji calismalarini ise daha cok eski kesis, papaz ve diger din adamlari uzerine tamamlayip, bir yigin bilgi edindi. ayni zamanda bu yillarda, siir olayina daha da bir merak sardi ve bu alanda kendini gelistirmeyi bildi. 1634'de dramatik bir masque comus yaratti ancak hicbir zaman kendi ismi ile bu eser yayinlanmadi. 1637'de ise anonim olarak yayinlamak zorunda kaldi.

    iste bu tur baskilar kendisinde yer etmis olacak ki, kendisi daha sonralari areopagitica'yi yazmistir.

    neyse. yine ayni seneye dayanan lycidas'ini yayinlayan milton, kritik cevreler tarafindan cok buyuk bir yetenek olarak adlandirilmaya baslandi. bu kitabinda, eski bir okul arkadasi olan edward king'in olumu uzerine duydugu uzuntuyu dile getiren milton, yazarlik kariyerine cok buyuk bir adim atmis oldu.

    tabii ayni zamanda lycidas adli eseri, milton'un ne kadar koyu bir hristiyan oldugunu da gozler onune serdi. ozellikle eserin sonlarina dogru, bu ozelligini daha da aciga cikarmistir kendisi.

    lycidas'in bitiminden sonra milton, siir calismalarina biraz ara verdi, ve gelecek 20 sene icerisinde kendini daha cok guncel politik olaylar hakkinda yazmaya adadi.

    1637-1639 tarihleri arasinda avrupa'yi gezen (daha cok italya'yi gezmistir) milton, donusunde, hemen dikkatini ogretmenlige yogunlastirdi, ardindan da ingiliz ic savasi'nin baslamasi nedeniyle de politik konulara yogunlastirdi.

    1644 yilinda ise areopagitica'yi yazdi; basin ozgurlugunu savunmak icin...

    milton, 1640 ortalarinda yavas yavas gorme yetenegini yitirmeye basladigini anladi. 1651 yilinda ise tamamiylen kor oldu.

    ve beklenen oldu, kral charles i, idam edildi. oliver cromwell'in gelistirdigi commonwealth hukumetinde, latince sekreteri olarak gorev almaya basladi. bu gorevini cok severek yapmaya basladi, cunku zaten cromwell'in ve ireton'un en cok sevdigi adamlardan biriydi. hatta hep genelde onlari korumak icin bir suru yazi yazmis, ozellikle de presbitarianlara karsi cikmistir.

    iste bu donemlerinde daha cok politik yazilara yine agirlik vermeye baslamistir. monarsi yeniden yapilandirildiginda ise, milton tutuklanmis, para cezasina carptirilmis ve kefalet ile serbest birakilmistir.

    iste, tam bunun ardindan milton, herhalde yazmis oldugu en unlu eserini yazmaya basladi.

    1642 baslarinda yazmaya baslamis olsa bile, 1663 yilinda bitirebildigi paradise lost, seytan'in adem ve havva'yi cennet'den kovdurmak icin planlar yapmasini ve seytan'in cennet'den kovulmasini anlatmaktaydi.

    ancak bu eseri ile milton, seytan'in fazlasiyla bir kahraman olarak resmedildigi gerekcesiyle hep elestiri oklarina maruz kaldi. ancak bizler, yani tarihi sevenler, biliriz ki, paradise lost'u iyicene bir inceledikten sonra gorulecektir ki, seytan'in karizmasi, kitabin sonlarina dogru hep ayni kalmakta, ancak iyilik citasi surekli dusmektedir.

    iste bu kitap yaklasik 12 farkli kitaptan olusmaktaydi.

    ancak milton, paradise lost'a bir ikinci olarak paradise regained uzerinde calismaya basladi. bu daha kisa olan calisma, daha cok isa uzerineydi. adem ve havva tarafindan kaybedilen cennet, bu kitaba gore isa tarafindan kismen de olsa geri kazanilmisti.

    gerek peter ramus'a karsi yazmis oldugu yazilar olsun, gerek "ingiliz tarihi" uzerine yazmis oldugu yazilar olsun, gerekse diger calismalari olsun, daha 1674 senesine kadar bircok sey yazmistir.

    ancak 1674 senesinde hayata gozlerini yummustur. "st. giles church" yakinlarinda (cripplegate / londra) bulunan babasinin mezarinin hemen yanina gomulmustur.
  • "cehenneme gidebilirim, ama böyle bir tanrı hiçbir zaman benim saygımı kazanamaz." öğreti ile ilgili ünlü yargısıdır.
  • karl marx'in ünlü üretmeyen işcilik (abstract labour) örneğine konu olmus paradise lost'un yazari. marx bu göndermeyi hem alman ideolojisi'nde hem de kapital de yapar. marx'a göre milton'un bu ürünü bir ticari ürün (mal) degildir. milton'ın paradise lost'u yazmasi, ipekböceginin ipek yapmasi gibi birseydir. madde kullanarak ürün üretmek degildir. milton'un bir üretici olabilmesi icin, bu eserini saat basi calismasi, paradise lost'u üretirken her sayfada esere yeni bir deger olusturmasi, ve bunu fabrikavari bir ortamda, mekanik bir düzende yapmasi gerekmektedir, ve yaptigi sey kafasindakileri yazmak degil, yeni bir sey uretmek olmalidir. marx'in bu örnegi hem cok degerli, hem de cok spekülatiftir.
  • "akıl kendi başına cenneti cehennem, cehennemi de cennet yapabilir."
  • 40 yaşından sonra kör olup akabinde ingiliz edebiyatının baş yapıtlarından biri olan paradise lost'u bulan sofu. sen o satten sonra hiç üşenme, gece deme gündüz deme uyandır kızlarını uykularının en güzel yerlerinden allahtı şeytandı yok ademdi havvaydı.. sebatlı insanmış. bir rivayete göre mum ışığında okuyup-yazmaktan kaybetmiş gözlerini.
  • "iradesi kuvvetli olan insanlar, en dayanilmaz sartlar altinda bile basariya ulasabilirler."

    john milton
  • gözlerinin âmâ olmasından sonra yeni bir evlilik yapmı$.. kendini ziyaret eden bir dostu, $aire yeni hanımının nazik ve bir gül kadar güzel oldugunu söylemi$..
    milton:
    — haklısınız, demi$, her ne kadar gülü görmüyorsam da dikenlerini hissediyorum..
  • ''bir insanı öldüren, tanrının sevgili kullarından birini öldürmüş demektir, fakat bir kitabı yokeden, mantığın ta kendisini yok eder.'' diyen sair.
  • david fincher'in seven'inda dante'den sonra en çok gönderme yapilan yazar
  • o unlu "better to reign in hell than serve in heaven" sozu, paradise lost'un ilk kitabinin 263. dizesidir.
hesabın var mı? giriş yap