• "amanın bu ne!" nidasıyla uzaktan kumandayı elimden atmama sebebiyet veren kanal. kanal yöneticilerini buradan uyarmak isterim: logo fazla solda, bazı televizyonlarda ilk harfi görünmüyor.
  • türk politik hayatının klişelerini bilmeyenlerin hakkında fikir beyan ettiği kanaldır.

    kuruluşu esnasında harcanan parayla ilgili sorulara tuncay özkan'ın "sünnet düğünü" cevabı, şuraya göndermedir:

    "erdoğan, büyük oğlu burak erdoğan'ın sünnet düğününde takılan 30 kilo altının artışını kaynaklar arasında gösterdi. bilirkişi, altınların artışı açıkladığı yönünde görüş bildirince, mahkeme beraata karar verdi." - http://www.milliyet.com.tr/…/09/guncel/axgun01.html

    "ninemin yastık altı" göndermesi ise, tansu çiller'in kendi servetini açıklarken kullandığı bahaneye göndermedir:
    http://arsiv.hurriyetim.com.tr/…16/gundem/01gun.htm
    (http://img145.imagevenue.com/…eenshot_122_225lo.jpg)
    (önceki milliyet gazetesi linkinde de "kayınvalidem saklamış. gizli bir çıkın içinde, yatağın altında, ölümünden sonra bulduk" sözleri okunabilir.)

    kanal hakkında yapılan maliye araştırması, sadece tuncay özkan ve -varsa- kanalın diğer ortaklarıyla ilgili değil, kanala ortak bile olmayan cüneyt arcayürek ve mine kırıkkanat'ı da kapsamaktadır. bunlardan mine kırıkkanat, kanaltürk'de program yapmaya 2006 yılı içinde başlamış olmasına rağmen, hakkında yapılan soruşturma 2004 yılı başından başlatılmıştır. o yüzden, kimse, kalkıp, bunun masum bir maliye araştırması olduğunu ileri sürmesin.
  • tüm basın radyo ve televizyon kuruluşlarının sahiplerinin analarının ak sütü gibi helal paralarla kurulduğu ülkemizde, helal süt emmiş insanlardan oluşan hükümetimizin 5 kuruş haram yememiş bakanlarının bulabildiği, rastlayabildiği, aklına gelen tek şaibeli basın kuruluşudur.

    hırsızlık ihbarı nedeniyle hacıhüsrev' e baskın yapıp da, mahallenin delisini göz altına almak ne ise, şu an da yapılan odur.
  • güzel sözlüğümün birbirinden güzel solculuk, insan hakları, barış, çok seslilik eksperleri tarafından "hmmmm benim hoşuma gitmeyen şeyler söylüyor o zaman köküne kibrit suyu" yaklaşımıyla değerlendirilen kanal.
    hani çok kullanırsınız ya linç lafını, sanırım linç edilmeye çalışılıyor bu kanal. bu linç lafını buralarda roj tv için dahi kullanabilenler vardı da şimdi maliye incelemesi oldu adı. oldu güzelim cem uzan da memleketteki tek hortumcuydu zaten...
    her yayını benim de hoşuma gitmiyor ama maruz kaldıkları muameleye karşı çıkmayı sahip olduğum değerleri düşünerek (hani saydım ya yukarıda, sizin tekelinizde olan değerler pardon sizden ayrı olarak bi tek faşikliğim var) görev bildim.
  • nedenini içeride çalışanların çok daha iyi anlayabileceği bir satış ile el değiştiren kanal. çoğunluk bilmiyor ki burada çalışan insanlar 9 aydır maaşlarını alamıyorlar çünkü programlarda sarfedilen her kelimeye bir ceza geliyor, çünkü adı üstünde "demokratik" ülkenin, "muhalif" kanalı. zorluklar sadece maaş alamamakla da kalmıyor pek tabii. bozuk olan bir kameranın tamiri için gerekli ekibin aylar önce istifa ettiğini, eksik kameralar nedeniyle dış çekimlere çoğu kez gidilemediğini, pek çok kez kitlenen bilgisayarların bulunduğu montaj setlerinde çalışmanın, birşeyler yetiştirmenin zorluğunu kimse bilmiyor. bunlar -ki zorlukların bir kısmı- bilinmediği sürece, burada bu süreçte çalışılmadığı sürece kimse bilemiyor, anlayamıyor ve bunun sonucunda da dışarıdan ahkam kesmek çok kolay oluyor. satılmak zorundaydı. satılmasaydı şu günlerde toplu istifa bekleniyordu. satılmasa batıyordu.

    peki bu süreçte şu anki duruma sinirlenen bir kısım bizkaçkişiyiz ekibi ne yaptı? "muhalif" olmak adına pek çok şey yaptı belki ama kanal için ne yaptı? ona da gelelim efendim. bizkackisiyiz ekibi gönüllü çalışan aradı. içlerinden de gönüllü olarak gelenler oldu, evet. fakat bir kısım "gönüllü" geldikten iki gün sonra para talep etti, bulamayınca da gitti. buradan da görüyoruz ki bir kısım bizkaçkişiyizci bile bu durumu anlamaktan uzak kaldı. vatan, namus, ahde vefa, tuncay özkan ve 1 milyon küsür kişi için çalıştı, çabaladı fakat kanalın durumu pek de önemli sayılmazdı onlar için. yanlış anlaşılmasın genele yaymıyorum, bir kısım bizkackişiyiz ciler diyorum.

    bu durumda zaten kanaltürk bir araçtı. ses duyurabilmek, insanları biraraya getirebilmek için bir araçtı. fakat amaç hep aynıydı ve aynı kalacak buna şüphe yok; fakat aracın artık kanaltürk olamayacağı kesin.

    demek ki neymiş? mecbur kalınmış...
  • 8 aydır maaş almadan çalışan, üstelik buna, hiç sanıldığı gibi ideolojik temeller uğruna değil de, tarifi güç duygusal iletişimler ve dayanışmalar ruhu sayesinde dayanabilmiş bir grup televizyoncunun; yorgun, küskün, bedbaht ve de çok yıpranmış/yıpratmış eski evi.
    şimdi yeni sahipleriyle ne kadar geçimli olacak, öngörüde bulunmak imkansızdır. gelene de gidene de kalana da hayırlı olsundur.
    satışa feveran eden bir grup biz kaç kişiyiz üyesiyle izleyici kitlesinin, kahvesini yoklukta bile paylaşmasını bilen kanaltürk personelini anlayabileceğini sanmıyorum.
    doğrusu şu ki, keyifli-keyifsiz deneyimleriyle bugüne kadar yürümesini bilmiş kanaltürk personeli, çok kişi değildi...

    oğuz atay'ı anasım geldi:
    ben buradayım sevgili okuyucum sen neredesin acaba?
  • satisi o kadar sig bir baglamda tartisiliyor ki, o kadar "marsta yasiyormusuzcasina" tartisiliyor ki, saskinlikla okuyorum.

    kanalturk'un satisi, ideolojik degil, iktisadi bir mevzu. mal misiniz, bana mi oyle geliyor? burada, bu satis uzerine yaptiginiz tantanayi, petkim'in satisi uzerinde yapaydiniz ya? cunku o satis salt iktisadi degil, ideolojik bir satisti.

    kanalturk, bir sirket olarak, kapitalizm carkinda parcalanmistir. ve acikcasi bu beklenmedik bir sonuc da degil. az kafasi calisan herkes, kapitalist arac ve gereclerin (pergel, silgi, kalemtras vb) dincilerin ve liboslarin elinde oldugunu bilir. dolayisiyla nakit akisini saglayanin da kimler oldugunu bilir. bugun- mesela- bir tane sosyalist tv kanali var da ben mi bilmiyorum?

    olamaz ki? nasi olsun? girisirse o da 8 ay calisanlarina maas veremez, cunku oyunu kuralina gore oynamayanlara, cunku "babalarin istedigi gibi dans etmeyenlere" ekmek yok? bu kadar basit. her ne olursa olsun bu kanal muhalifti. senin muhalefetini temsil etmiyor olabilir, ama muhalifti.

    bunu en iyi anlamasi gerekenler solculardir aslinda, ama onlar da ideolojik olarak bir cok yonden ters dustukleri icin bu konuda gik etmezler simdi. evrensel gazetesinde 90'larda calisirken, baska ve "kapitalist kopeklerle" calismaktan kazandigi parayi gazetedeki yoldaslari ac kalmasin diye onlarla paylasmak zorunda kalanlar bilirler. mesela.

    bugun, yari ac, ayakkabisi su alan bir halde marksist yayin organlarinda calismaya calisanlar bilirler.

    kitap okumayan, gazete okumayan/okuyamayan bi kitleye ulasmak icin en gecerli yol olan ve kapitalizmin bayragi haline gelmis televizyonu kullanamayacak durumda olmanin ne demek oldugunu solcular bilir aslinda. ama ses etmezler, konuyu ulusalcilik vs sosyalizm baglamindan bagimsiz, iktisat ve iktidar iliskileri baglaminda degerlendirmek istemezler belki, zira kanalturk ve kitlesine zaten kildir onlar.

    onlar da sustuklari icin, dogrunun hakkini dogruya teslim etme durtuleri en azindan simdilik ideolojik hoslasmazliklari ile golgelendigi icin, su an meydan, yaralanmis kedinin ardindan dans eden farelere kalmistir.

    surada cikip nesnel degerlendirmeler yapacak adamlarin kenardan izleyip gozlerini kacirmasi yuzunden, mide bulandirici siglikta, siyaset realitesinden, ekonomiden ve guc iliskileri unsurlarindan yoksun, "mac yorumlari" donmekte burada.

    arkadaslar, kanalturk bi dernek degil. odemesi gereken faturalari, calisanlarin emegini temsil eden maaslari var. ozel sektore tabi bir sirket kanalturk. kanalturk bir ideoloji degil. bir ideolojiyi satamazsin, satin da alamazsin. karsiniz veya degilsiniz, ben de burada ideolojik tarafim ile tartismiyorum. ama mal olmayalim. kanalturk'un satisinin ne oldugu ve ne olmadigi acik. bizkackisiyiz grubu da, tuncay ozkan da kerimcan da devam edecekler. sermaye, toplumun o kesiminde degil ve bu yuzden kitle iletisim araclarini ellerinde tutmakta zorluk cekecekler. bu apacik. bu nicedir apacikti zaten.

    anladik mi?
    ben de oyle dusunmustum.
  • misafirperver ve açık görüşlü (!) yöneticilere sahip kanaldır.

    redd grubu mevzubahis kanaldaki gecenin rengi isimli talk show'a davetlidir.program gece 12.00 sularında başlayacaktır ve redd canlı yeni albümleri 21 i çalacaktır. grup elemanları kuliste beklerken birer bira içmek istemişler ve temin etmiş, takılmaktadırlar.
    kulisin kapısı açılır, badem bıyıklı yönetici bir arkadaş kafasını uzatıp bakar ve "bunlar ne böyle, kalkacak bunlar " der, sonrasında içeri girip biraları toplayıp götürür.
    başlaması gereken program 1 saat geçmesine rağmen başlamaz.

    uzun lafın kısası, madem öyle yapacaksın ne diye redd çağırırsın, çağır ilahi grubunu be adam!

    edit: an itibariyle program başlamıştır ve sunucu "redd misafirimiz olacaktı ama son dakika değişikliğiyle programa katılamayacaklar anonsunu yapmıştır.

    ben böyle ülkeye ziyadesiyle şaşırıyor ve artık olan bitenden de ziyadesiyle tiksiniyorum dedirtmiş yeşil kanaldır.
  • program yapan ve programlarında rte ve saz heyeti hakkında olumsuz konuşan bütün kişilerin kişisel hesaplarının dahi incelemeye alındığı kanaldır bu. yanlız işin ilginç tarafı şudur ki, bu kişiler arasında gerçekler` adlı programı tuncay özkan ve mine kırıkkanat ile birlikte yapan emekli orgeneral kemal yavuz un hesaplarına ilişkin bir inceleme söz konusu değildir. bu olay incelemeyi yapan veya yapımda emeği geçen arkadaşların büzük çapını ve gerçek niyetlerini açıkça ortaya koymaktadır.
  • tayyip erdoğanlar'ın, kemal unakıtanlar'ın, binali yıldırımlar'ın, cihan kamerler'in, remzi gürler'in, cüneyd zapsular'ın, fatih baltacılar'ın, fettah taminceler'in, hasan doğanlar'ın, ahmet çalıklar'ın, ömer dinçerler'in, ali özmen safalar'ın, albayraklar'ın, i. melih gökçekler'in, aydın doğanlar'ın, turgay cinerler'in ve daha adını sayamadığım onlarca adamın ülkesinde, "n'ooldu? yoksa veremeyecek hesabı mı var?" diye sorgulanan, gazetecilikten başka işle iştigal etmemiş, devlet ihalesine girmemiş tuncay özkan'ın kanalıdır.

    bu yukarıdaki adamlar kim mi? kim olduklarını öğrenmek için, kanaltürk izleyeceksiniz.

    hem izlemeyip, hem de daha önce girilmiş entryleri okumadan, sanki yapılan itiraz mali incelemeyeymiş gibi "hesap sorulsun" diye ahkam kesme peşindeyseniz, size verilecek tek cevap var:

    - "sorulsun tabii. sorulsun, ama önce bu yukarıdakilere sorulsun, ondan sonra kanaltürk'e sorulsun. çünkü, onlara hesap sorulmadan, kanaltürk'ün çanına ot tıkanırsa, bu adamların aslında kim olduklarını anlatan, ipliklerini pazara çıkaran yegâne enformasyon kanalı da tıkanmış olacak. yapılmak istenen de tam tamına bu."
hesabın var mı? giriş yap