• tarih: 1981 yılının son ayı
    yer: davutpaşa askeri cezaevi

    cezaevinin kısıtlamaları nedeniyle tutuklular protesto amacıyla don ve fanilalarıyla gezmeye başlarlar. mevsim kıştır ve kırık camlardan soğuk hava girmektedir koğuşlara. cezaevi yönetimi koğuşlardaki ısıtıcıları da toplatır. tutuklular, artık çay yapıp içlerini ısıtma olanağını da bulamamaktadırlar.

    gerisini sunay akın'dan dinleyelim:

    “bir sabah uyanan tutukluların yüreğini, pencerelerin demir parmaklıklarına yağan kar taneleri ısıtır. çocuklar gibi şakalaşmaya başladıklarında, görevliler sayım için içeri girerler. başlarındaki adam haykırır gür sesiyle: 'kendinize yazık ediyorsunuz. tek tip kıyafetlerinizi giyin koğuşları ısıtalım, size sıcak çorba, çay getirelim. sizlere iyi niyetimizi göstermek için bugün havalandırmayı açıyorum.'

    cezaevinin kar altındaki avlusunda, beyaz don fanilalarıyla koşan kardan adamlar belirir aniden…kendini karlara atan, yerlerde ev kaçkını çocuklar gibi yatıp yuvarlanan tutuklular kartopu oynamaya başlar. çok geçmeden hoparlörlerden bir ses duyulur: 'kartopu oynamak yasak, kapatırım havalandırmayı.'

    tutuklular kartopu oynamaz, koşmaz ama boş da durmazlar. bir anda dev bir kardan adam yükselir aralarından. birileri koğuşlardan getirdikleri yeşil renkli bir battaniyeyle şapka kondurur kardan adamın başına. bir tutuklu arkadaşlarının omuzlarına çıkıp, kardan adamın yüzüne sakal yapar. hapishanenin avlusunda kısa sürede bir 'kardan che' yükselmektedir!

    cezaevinin avlusunda yükselen ernesto che guavera'yı selamlayan tutukluların coşkusu uzun sürmez. coplar, tekmeler, yumruklar…şiddet gören sadece tutuklular değildir, kardan che de dayaktan payına düşeni alır.

    dolunay vardır o gece…tutuklular, demir parmaklıklı pencereden che'ye bakarlar titreyerek; yarısı yıkılmış, kendileri gibi üstünde postal ve cop izleri olan kardan adama.

    ve can ersal şunu söyler ay ışığı altındaki kardan adam kalıntısına: 'diren, son kar tanesine kadar…'
  • kardan adam yapmak için en ideal kar, hava sıcaklığı donma derecesinin biraz üstündeyken (- 0°c ile 2°c arasında) ortaya çıkan, hafif nemli kardır. bu sıcaklık aralığında, karın bir kısmı erir ve ortaya çıkan nem, buz kristallerini birbirine bağlayan bir yapıştı görevi görür. en iyi tutunma için gereken ideal nem oranı %3 ila 8 civarında olmalıdır. karın nem oranı %15'e ulaştığında, ortaya sulu kar çıkar ve verilen şekli koruyamayacak hale gelir.

    sıcaklık donma noktasının altına indikçe, kar içerisindeki su azalır, buz kristalleri daha düşük bir yüzey alanına sahip olur ve daha az yapışkan hale gelir. bu da, kardan adamınızın sağlam olmamasına neden olur.

    kardan adamın, ısıyı emip, karı eritme eğiliminde olan asfalt ya da beton yüzeyler yerine, toprak bir zemine ve gölgelik bir alanda yapılması, daha uzun süre erimeden formunu korumasına yardımcı olur.

    küçük bir kartopunu elinizde ısıtıp, sıkıştırarak başlayıp, aynı yöntemle kartoplarını büyütmek gerekir. elinizden gelen sıcaklık sayesinde erimeye başlayan kar ile ortaya çıkan ve kar kristallerini birbirine bağlayan su, daha sonra tekrar donarak kardan adamınızı daha sağlam hale getirecektir.

    ağırlığı dengede tutmak için, kardan adamı 3-2-1 boyut oranlarına göre yapmak iyi bir tercihtir. kardan adamın en altında bulunan, en büyük kartopu, kafasının 3 katı, ortada bulunan ortanca kartopu ise kafanın iki katı olmalıdır. her bir katman yerleştirilmeden önce, bir alttaki katmanın üst kısmı düzleştirilmeli ve bir üst topun temas edileceği yüzey alanı artırılmalıdır.

    iyi eğlenceler.

    kaynak: science focus
  • ''yatçaz kalkçaz huoop ordayım'' diye abidik bir şarkıyı söyleyen bir kadın bu şarkıyı neresinden çıkarmış? hangisi gerçek gülşen merak ediyorum .
    ''dağ gibi duranı istemez, ah sever kalp kardan adam '' kitap yazılır bu sözün üstüne.
    gerçi ''o erir üstüme, ben sırıksıklam '' kısmında hafif bir pornografi sezmiyorum değil. töbeler töbesi
  • "o erir üstüme erisin ben çoktan sırılsıklam olmuşum, ölmüşüm bitmişim budur aşkta en cazip olan"

    şeklinde sözlere sahip fantastik şarkı.

    samimi. doğal. gerçek.

    seks olmadan aşk, sırılsıklam olmadan seks olmaz.
  • gülşen'in ezberbozan, canın sağolsun, ve çelişki gibi şarkılarını andıran 2013 model güzel şarkısı.

    sen bana akıl ver allah’ ım bende esamesi yok
    doğru olabilir mi gördüklerim bi malumatım yok
    geliyorum demedin her kaza gibi ani
    hasar büyük kalbim gidiyor elden aşığım yani

    uzun boyundan mı serin suyundan mı
    zamansız olmak mı seni sen yapıyor

    zaten aşk ne zaman doğru zaman kollar hiç bir zaman
    dağ gibi duranı istemez ah sever kalp kardan adam
    o erir üstüme erisin ben çoktan sırılsıklam
    olmuşum, ölmüşüm bitmişim budur aşkta en cazip olan
  • bu şarkı ve kyk sayesinde bir an önce mezun olmam gerektiğini, artık üniversitede bana yer olmadığını tamamen anladım. birinci sınıftayken bir hafta kalmıştım devlet yurdunda. bu sene yaz okulunda bir buçuk ay civarı kaldım. o zamandan bu zamana çok şeyler değişmiş bende. altı yıl geçmiş, az değil tabii. ilk yıl sanki her yer abla doluydu. bu sefer kreş gibi geldi. her katta acil çıkış kapıları var, merdivenlere açılıyor. o merdivenlerde sevgilisiyle kavga edip ağlayanlar, diğer kızları çekiştirenler, sinir krizi geçirenler, benim gibi bi sigara daha içip çalışma odasına kaçayım diye düşünenler, bir de gülşen'in bu şarkısını kol kola girip söyleyen çocuk korosu oluyordu. kendimi kafa üstü aşağıya atmadıysam tek sebebi son beş dersimin kalmasıdır. alkol ya da herhangi bir madde kullanmadan kafası bu kadar güzel olan onlarca insanla aynı mekanı paylaşmak çok acayipti. şarkı hala manasızca kafamın içinde dönüyor yemin ediyorum hayatımın fon müziği gibi oldu. zaten aşk ne zaman doğru zaman kollar hiçbi zaman... dağ gibiiiiihhh duranıııhhh istemeğğzz ah sever kalp kardan adağğmm... nasıl bir işkence olduğunu tahmin edemezsin. vileda sopasıyla oda arkadaşını döven kız ve sevgilisiyle kavga ettikten sonra günlerce medivenlerde ''evlendiğin adam seni benim gibi korur mu?'' şarkısını bangır bangır dinleyerek ağlayan kız ise ölümcül vuruşlardı benim için. o kızla aynı yatakta uyumuşluğum da var. oda arkadaşları dayanamayıp kovmuşlar gecenin bir yarısı. geldi dedi ki seninle uyusam olur mu, yarın yeni oda bakıcam. gel dedim problem değil. sarıldı bi de tüm gece. deli miydi neydi anlamadım. ayrıldığı çocuk da minibüs şoförüymüş erzurum'da. çocuk dediysem, yaşı 38. bu yurtlar her zaman böyle miydi yoksa yeni gelen nesil mi tuhaf? allah sabır versin ya. yurtta kalmak zorunda olsaydım birkaç ay sonra okulu falan bırakıp kocaya kaçardım. çoluğu çocuğu da okutmaz, kollarını kırıp dilendirirdim. bambaşka bir hayatım olurdu. bu nedir ya? vileda sopasıyla insan mı dövülür? düzgün büyütün şu çocukları. öyle şeyler görüyorum ki artık gördüğümü zannetmeye, şizofren olduğumdan şüphelenmeye başladım. lütfen ama. bana da yazık. yıllar geçti daha haftanın birkaç günü yarım saat yol yürüyüp gelen ''yeaa biz yumurta kırdık da ekmek yok. sizde varsa versene'' diyen arkadaşın izlerini silemedim. makarna yapıcaktık da makarna yokmuş, yemek yapıcaktık da tüp bitmiş, o fön makinesiyle uyuyor, bozulunca elektrik süpürgesiyle uyumaya başladı, yüzüne hava üflenmezse uyuyamaz... bunlar nedir kardeşim ya nasıl insanlarsınız? şuncacık aklımla hayatta kalma mücadelesi veriyorum zaten, zorlamayın artık beni.
  • hayata farklı bir pencereden bakabilenler iyi ki var diye düşündüren bir örneği için;
    .
  • "o erir, üstüme erisin ben çoktan sırılsıklam" sözleriyle "içine girdiğin küçük kaygan deliği" sözlerinden sonra duyduğum en erotik söz dizelerine sahip şarkı.
  • istisnasız gülşen in son 10 yılda söylediği en iyi şarkı.

    aslında bu şarkı bir önceki albümdeki ezberbozan ya da önsöz adlı parçalarını andırmaktadır. ancak kardan adam ile yapmak istediğini tam olarak yapmıştır gülşen. bestesi ve muhteşem düzenlemesi ile olağanüstü keyif vermektedir. gitarlar kulağa çok hoş gelmektedir, şarkı çok ritmiktir vs..sözler üzerinde daha çok durulabilirdi (kardan adamı iyi bağlayamamış) ancak dediğim gibi şarkının bestesi her şeyi unutturuyor.
  • gülşen'in son iki albümündeki başarısını perçinleyen şarkı. bu kadın tarzını oturttu sanki, eskiden kıl olurdum bu kadına ve seksi triplerine fakat iki albümdür iyi işler yapıyor bu kadın. hoş hala seksi triplerinde ya ondan da vazgeçer artık yavaş yavaş diye ümit ediyorum. türk pop müziği için başarılı işler yapmasına rağmen o tripleri bozuyor bence işleri. albümden dinleyince sıkıntı yok ama sen yine 'be adam' daki tulumlu hallerine geri dön be gülşen, o yakışıyordu sana. neyse ne diyorduk:

    zaten aşk ne zaman doğru zaman kollar hiç bir zaman
    dağ gibi duranı istemez ah sever kalp kardan adam
    o erir üstüme erisin ben çoktan sırılsıklam
    olmuşum, ölmüşüm bitmişim budur aşkta en cazip olan...
hesabın var mı? giriş yap