katı
-
katı' için bu başlığa bakan şahıslar buradan buyurun: (bkz: kaatı)
-
kus midesi
-
içerden yürüyen ve püsküren su
fokurdayan lav kaynayan felek
bunca şey birbirini ite kaka oluyor
ve katılaşıyor dünya giderek.
birhan keskin - soğuk kazı -
sert olmak, dövmek, kin kusmak anlamına gelen sıfat
-
-
katı aynı zamanda çarpma işlemi temelli bir çokluğu ifade eder.
bunu en iyi ifade edebilecek pozisyon:
"ruhsatsız silah kullananlar ruhsatlı silah kullananların iki katıdır" -
vucuduna kinetik bir enerji ile carptiginda acitir. ben bunu bilirim !
-
sağlam, kesin, sıvı olmayan.
"suyun ele gelmezliğinde bile acımasız bir katılık vardır ve ona gizli bir maden anlamı kazandırır: sonuç olarak su da çelik gibi sıkıştırılabilmezdir. cıvık sıkıştırılabilir. dolayısıyla öncelikle sahiplenilmesi mümkün olan bir varlık izlenimi verir." jean-paul sartre - l'etre et le neant
(ilk giri tarihi: 2.12.2016)
(bkz: katıltmak)
(bkz: ketir)
(bkz: bek/@ibisile), pek
(bkz: kavi)
(bkz: masif), som/@ibisile
(bkz: burhan-ı katı)
(bkz: katılık) -
maddenin, atomları arasındaki boşluğun en az olduğu halidir.
-
çok, çok ziyade, pek, yeğin, şiddetli, iyice, sıkı, sıkı sıkı, gayret, ağır, acı, haşin, şiddetli, sert, kırıcı.
"bu kağıd katı mahfidür sizden başkasına muttali' olmasın."
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap