kelbela

• ''büyü de kel çocuk büyü de kel'' dediğimiz günler ne kadar çabuk geride kalmış. zamanın araya girdiği eski dostlardan.
• (bkz: o şimdi asker)
• amcamın kızı olur. az bir zaman sonra anne olacak çok enteresan. umarım çocuğu da kendi gibi hem kel hem de başbelası olmaz. buldu ugandalı 1.50 boyundaki adamı, sattı danayı. kelini yidiim. saçma salak bir durum işte. bende anlamadım ki. hani bir yağmur yağar da bazen, hani gök gürler ya arkasından. işte öyle bir şey. öyle kel bir şey.
• felsefi yıldız.^*
• kendisiyle paranoyak bir yaklaşım sergilerken tanışmış olup, kendimi bir anda samimi ve keyifli bir sohbetin içinde bulduğum, tercihen nickinin son iki hecesiyle kendisine hitap ettiğim, pozitifliğine ve uzun anlatımlarına hayran kaldığım kişi. aynı zamanda hiç bir kelimenin boynunu bükü bırakmamış, henüz yazılmamış fakat bir ihtimal yazılacak olan birkaç satır için bana kızgınlığını belirtip beni teşvik etmiş, uykusever suser^*. kanımca o da bir terazi.
  
  sonradan edit: bilemedim akrepmiş.^*
• kendisine ulaşabilene aşkolsun.
• (bkz: kerbela)^**
• hoşgeldin dediğim, tamam kelsin ama bela da neymis!
  
  not: lafta özlemlere karnım tok benim, görüşelim
• antep fıstığıyla özdeşleşmiş bi kişidir nazarımda. ne zaman kendisiyle ilgili bi anı aklıma gelse yanında fıstık yerken görürüm kendimi. iyi bi yol arkadaşı olmakla birlikte lisedeyken bi kere akbilim kaybolmuştu da nam-ı diğer kelin cebinden çıkmıştı. doldurmuştu üstelik hehe. öyle de şaşkın.
  
  hoş gelmiş yeniden.
• 5 nesillik dönemin arkasından neydik ne olduk dedirten nickim ^*