• bugün rüyamda görerek çok etkilendiğim bir durumdur.

    o kadar ilginç geldi ki...
    onu küçükken yaşadığım evden aldım şu an yaşadığım eve getirdim.
    odasını gösterdim. saçlarını taradım.
    bunlar sanırım küçükken özlemini duyduğum şeylerdi.
    bir an gerçek olmasını diledim. küçük yaşta annesiz kalmanın yarası sanırım hiç geçmiyor.
    rüyamda kendimin annesiydim.

    *sözlüğü ankete çevirdinizciler ötede dursun lütfen.

    *sadece bu başlığı okuma zahmetinde bulunanların kendi çocukluğunu evlat edinseydi onunla neler yapacağını merak ettim.
    saygılar selamlar
  • 'rüyamda kendimin annesiydim' bu cümleyi okuyup bir süre durdum.. hepimiz biraz eksik biraz yaralıyız farklı konularda. iyileşmek için, yaralarımızı sarmak için anne şefkati istiyoruz işte.. rüyada bile anne dindiriyor acıyı.. annesi yanında olanlar sımsıkı sarılsın bu sabah, uzaktakiler arasın. eksikliğini yaşayanların kendinin annesi olmayı öğrenmesi umuduyla.
  • gerek yok, çocuğum var, deneyimlerimin gerektirdiklerini yapıcam. yaşadığım hiç bir şeyi boşa yaşamadığımı, hepsinden bir şey öğrendiğimi kendime kanıtlamam lazım.
  • aslında zamanla erkek isek babamıza kadın isek annemize dönüşüyoruz... belki de o yüzden dedeler bu kadar şefkatlidir. o bizde hem ana-baba hem de çocuk modelini aynı anda görebiliyor.
  • en basitinden oyuncak ve bisiklet alırdım .küçükken millet bisiklete binerken hep bende niye yok diye iç geçirmişimdir .ilk bisiklet alırım ve sımsıkı sarılırım o masum çocuğa.(bkz: sabah sabah içimizi kararttın be)
  • iyi bir ebeveyn olunacağına delalet eder.

    çocukluğunda eksikliğini hissettiği şeyleri çocuğundan mahrum bırakmayacağının göstergesidir. çocuk yapmak temelinde yaratmayla eşdeğerdir. yaratma içgüdüsüyle insan, kendisi öldükten sonra da hayatın hala devam ediyor olacağının bilinçliliğiyle kendinden bir parça bırakmak ister. bu bir kitap, sanat eseri, fikir veya ideoloji olabilir. bunun neticesinde de kişi öldükten sonra da onun bir parçası yaşamaya devam edeceği hissi ölüm düşüncesiyle yaşamayı bir nebze de olsa rahatlatır.

    ancak ebeveynleri bu hayattan göçmüş çocukları, kendisinden bir parça olmadığını düşünen insanların evlatlık edinmesi ya da sevgi göstermesi çok zordur. bu durum herkesin kendisini diğer insanlardan daha fazla seviyor ve kolluyor olduğu gerçeğini gösterir. evli insanlara sorarsanız her zaman çocuğunu kardeşinden ve ailesinden üstte tutar. bu nedenle burada bireyselciliğin izlerini görebiliriz.

    son olarak küçüklüğünde bu sevgiden mahrum kalan çocukların en güzel ve çocuğuna karşı en ilgili ebeveynler olacağını düşünüyorum.
  • olacak iş değil, evlat edinecek olsam kendimi mi seçerim.

    şöyle güzel, sevimli bir kız çocuğu isterdim. psikopat bir çocuktum zaten bir de onunla mı uğraşacağım?
  • çoğu zaman mutsuzluğumu kendim yaratırdım ,bulunduğum her ortamı zehir ederdim .hep bi huzursuz , kaygılı ,ortama uyum sağlayamamış yüz ifadesiyle oracıkta duran beni alırdım eğlencenin dibine iterdim . etrafımdakilerin de aslında sadece insan olduğunu hatırlatırdım ,o güzel aklınla daha neler yapabilirsin diye telkinde bulunurdum .ozaman bi odam yoktu şimdi de yok odama getiremem ama çocuklarımın arasına sokar oynatırım , kardeşiniz ulan o sarılın derdim.
  • kendi çocukluğumu evlat edinsem, ilk önce; destek dersi aldırırdım çünkü kafası sayısal derslere pek basmıyor. sonra; okulun voleybol takımına yollarım ve flüt çalışmasına izin veririm.
    çok konuşmaz, çekingen, kitap okumayı ve film izlemeyi seviyor. ayda 2-3 kez sinemaya gider çıkışta pizza yerdik.
  • bu nasıl bi cümle sayın yazar. uzun uzun ekrana baktım içim acıdı..
    kendi çocukluğunu evlat edinmek
    sarıp sarmalardım bende.. çok severdim o küçük kızı.. çok korkmuştu kimseye anlatamadığı şeyler yaşadı kocaman kız oldu hala çocukluğunda yaşadığı şeyler için tedavi görüyor..
    acılarından öperim çocuk
hesabın var mı? giriş yap