• kuşum aydın'ın hiphopçu olduğu klibinin şarkısı. insanda kendini dağa taşa vurma isteği uyandırıyor.
    (bkz: boys anılar)
  • degisiklige ihtiyaci oldugunu dusundugum uygulama.

    basketboldaki diskalifiye uygulamasina benzer hale gelmesinin daha saglikli oldugunu dusunmekteyim (sahadaki oyuncu sayisinda eksilme olmamasi bakimindan). oyuncu eksilmesi, oyuncudan cok takima zarar verdigi icin midir nedir oyunculari yeteri kadar tehdit etmiyor sanirim. bence, kirmizi kart goren oyuncu oyundan atilmali ve takim zorunlu oyuncu degisikligine gitmeli. tabii ote yandan oyuncuya verilen cezalar ise artirilmali. ornegin kart gorme nedenine gore en az 2 mac oynamama olan kirmizi kart cezasi 2 veya 3 katina cikarilabilir.

    bu degisiklik; yalnizca kirmizi kart sayisindan azalma olmasini tetiklemekle kalmayacak, ayni zamanda, artik her bir oyuncunun artan sorumluluklari ile cok daha stratejik bir hal alan gunumuz futbol anlayisinda takimlar arasi dengenin bir anda bozulmasini ve seyirciler acisindan macin seyir keyfinin dusmesini engelleyecektir. zira kendimden ornek vermek gerekirse ben tuttugum takimin macini izlerken rakipten bir oyuncu kirmizi kart gordugunde sevinc cigliklarina bogulamiyorum. galibiyet eskisi kadar degerli ve keyifli olmuyor. mac sonrasi roportajlarindan da anlasilacagi uzere rakip takimin cok net bir malubiyet bahanesi oluyor. atilan farkin falan hicbir onemi kalmiyor. neyse, daha fazla uzatmaya gerek yok. anlayan anladi.

    ha istisnai durumlar da yasanmiyor degil. bazen 10 kisi kalinca maca cok daha fazla asilan, kendine gelen takimlar gormuyor degiliz. yine de futbol dise dis oynanmali.. endustriyel futbol zaten yeterince guc farki yaratir durumda. ufak oyunlarla suyunun suyu yapmaya gerek yok. kirmizi kart bireysel bir ceza olmali, takimsal degil. duzeltmeye bireylerden baslarsak genele faydali oluruz. kurunun yaninda yasi da yakmayiz. [iyice filozof ettiniz adami yaa... guzel anlaticaz diye bin dereden su getiriyoz. (bak yine yaptim! *)]
  • kırmızı kart gösterilmesinin futbolcuları ve seyircileri tahrik ettiği, gerilimi arttırdığı gerekçesi ile ingiltere'de bir dönem hakemin kart göstermeksizin futbolcuyu ihraç etmesi uygulamasına geçilmişti. bu uygulamada hakem, futbolcuya eliyle "buyrun" işareti yaparak sahanın dışını göstermekte idi.

    kırmızı kartın tahrik ediciliği konusu bu günlerde yeniden gündeme geldi ve bu kez mavi kart gösterilmesi önerisi ortaya çıktı
    (bkz: kırmızı kart yerine mavi kart göstermek)
  • futbol hayatını "kırmızı kart görmeden bitirme"ye adamış bazı futbolcular wardır... bunlardan, türkiye'de en bilinenleri oğuz ve cüneyt'tir... cüneyt bu hedefe başarıyla ulaşmış fakat oğuz'a bi hakem "yannışlıkla" kart göstermiştir. hiç unutmam oğuz'un ne kadar üzüldüğünü, o an, orada futbolu bırakmak istemişti.

    ayrıca gütshov ve george haci de yıllarca kırmızı kart görmeden sahalarda salınmış, istatistik peşinde koşmuş, türkiye'de "hiç" edilmişlerdir. daha bi dolu wardır bunlardan.

    "kırmızı kart" çoğu zaman yanında sari kart bonus'uyla birlikte gelir. kırmızı kart'a itiraz etmeyi kural bilen "fitbolcu"lar, sari'yi yiyince susar, sakinleşirler.
  • hakan gülseven`in hazırlayıp sunduğu muhalif tv programı.

    (bkz:dem tv)
  • maç başladıktan 5 saniye sonrada çıktığı görülmüştür.
  • en saçması galiba hollanda liginde, futbolcuların kramponlarının bağcıkları karışınca görülen şu karttır.

    https://www.youtube.com/…r_embedded&v=iiroiaujmag#!
  • ilk kez 1970 meksika dünya kupasında kullanılmış.
  • penaltı eşlikçisi uygulamalarda revize edilmesi gerekiyor.

    penaltılarda, ceza sahasında gole giden adamı düşürmüşsen, kaleye giren topu elle çıkarmışsan vb otomatik çıkıyor bu sevgili kart. dimi. eyvallah, da pozisyonun cezasını zaten penaltı ile verdin, penaltının (penalty) türkçeye tercümesi bile 'ceza'. adamı neden atıyorsun? kendisini ve takımını o an için o pozisyon için cezalandırdın, penaltıyı çaldın, atıldı penaltı, golü yediler, cezayı ödediler. bu takım şimdi maçın geri kalanını da eksik oynayarak neyin cezasını çekmeye devam ediyor?

    elimde olsa şöyle değiştiririm bu kuralı. mevzu bahis penaltılarda oyuncuyu kenarda beklemeye alırsın, penaltı gol oldu mu, oldu, değişen hiçbir şey yok yani gidişatta, devam eder maça. skorda değişen bir şey olmamış, atıyorum 1-0 olacaktı, e yine 1-0 oldu. bu takım neden maçın geri kalanını eksik oynasın. golü kesme/geciktirme anti sportmenliği bilmemne diye sarı kart verirsin belki en çok.

    kaçtı mı, tamam, o zaman kalır dışarıda. kırmızı kart olur gördüğü. gol olacak pozisyonu kesmişti, cezası vardı ve penaltı kaçınca ceza ödenmemiş oldu çünkü.

    futbolda aman elleşmeyelim ali rıza bey denen her şey adaletsizliği sürdürmek üzerine. ne kadar adaletsizlik o kadar heyecan bu adamlara göre. o yüzden şunu akıl etseler bile hayatta uygulamaya geçmez. ama yanlış mı, yanlış.
hesabın var mı? giriş yap