• en çok trakyalıların kullandığı,küçük çocuk anlamına gelen kelime,üniversitede başka yerlerden gelen arkadaşların yanında kullanıldığında 'kim kızıyo ya' gibi tepkiler gelmesi doğaldır.
  • kızan erkek çocuk anlamına geliyor tdk ya göre ama, öyle değil. misal bi trakyalı amcaya kaç çocuun var dersen, üç der. ama kaç kızanın var dersen beş der. neden çünkü çocuk deyince erkek anlaşılıyor. kızan deyince hepsi. kızan ufak çocuk demek. kızanla kızan olma, ali aga doydu mu kızan kadar yemez filan hep bunlar yerel deyişler.
  • üniversite 1'deyim... toy, sakallar biraz çıkmış tipik trakya delikanlısı, dilden hiç eksilmeyen cümleler...

    "adaj be nabüüz bu akşam. sonra be ge buraya"

    "breee at bakalım aganın kıllı göğsüne topu bakayım" gibi devrik komik cümleler işte. hayat akıyor ben orada yeni dostlar edinmişim. anlatıyorum işte bir şeyler hatırlamıyorum şimdi tam olarak bile. seneler geçmiş çok seneler...

    "aga ben sonra aldım bizim kızanları çıktık yola, geldik istanbul'a sataşıyorlar bize" gibi bir konu. ama abartmıyorum beş dakikadır anlatıyorum belki. sonra yeni arkadaşlardan birinden beklenmedik cümle.

    "abi her şeyi anladım da kim kime kızmış onu anlamadım valla!" bitti, o sıra kavradım. kızanın ne demek olduğunu bilmeyen biri vardı, ve tüm komik diyaloglar da bitmişti. karar verdim değiştirmeye çalıştım konuşmamı. biraz odlu,eskisi gibi değil artık ama hala trakya'nın bağrından gelmiş bizim kızanlarla buluşurken kaçıyor ağzımdan işte.
  • trakya yöresinde kız erkek çocuk ayrımı yapılmaz.. her çocuğa kızan denir. sadece kız çocuğu olan bir çok aile vardır.
  • muhacırlar tarafından kullanılır. muhacırlarda
    kız çocuğa kız
    erkek çocuğa çocuk
    ikisine birden kızan denir.
  • ödemiş ve yakın çevresinde efelerin yanındaki yardımcılarına verilen isim.
  • trakya bölgesinde yakın arkadaşların birbirlerine hitap şeklidir.

    eğer cümle içinde kullanılırsa "kızanım bir araba almayı düşünüyorum ne tavsiye edersin?" gibi bir örnek verebiliriz.
    yada "kızanım bu hafta sonu ne yapıyoruz?" olabilir. uç bir örnek vermek gerekirse "kızanım geçenlerde bizim apartmana bir hatun taşındı taş gibi valla" olabilir.

    bir ege çocuğu olarak trakyalı yakın bir arkadaşımla birbirimize "kızanım" diye hitap ederiz, güzel oluyor, sinerji oluyor arkadaşlığı pekiştiriyor.
    hele de haftasonu gelmiş, bir araya gelinmiş, dvd'ler hazır, mısırlar patlatılmış ve buz gibi biralar şaraplar hazır ise "şerefe kızanım" diyerek kadehleri tokuşturmak pek bir güzel oluyor.

    iyidir trakyalılar, aydındılar, moderndirler, keyif adamlarıdır, kuracaksın sofrayı açacaksın rakıları dalacaksın sohbete tadında vakit geçirmesi keyifli hoş insanlardır. tüm kızanlara sesleniyorum buradan !

    dostlar, bir gün, sözleşip bir yerde birleşin;
    oturup sofrasına dünya cennetinin;
    saki doldururken kadehleri cömertçe,
    için bir kadeh de zavallı hayyam için!
  • bir efenin maiyetindeki gençlere verilen ad.

    bir gencin, kızan olması için, bir nevi inisiyasyon sayılabilecek törenden geçmesi adettendir. başta halikarnas balıkçısı olmak üzere bir çok farklı kişinin anlattıklarından derlenen tören şöyle özetlenebilir:

    "bir sabah tanyeri ağarırken efe, zeybekler ve kızanlar ata binerek dağa çıkarlar. efe yere diz çöker, zeybek ve kızanlar da diz çökerler. namzet ayakta durur. kızan olacak genç, belindeki yatağanı çeker, üç kez öptükten sonra efe'nin önünde diz çöker. efe diğer kızanlarına şöyle seslenir":

    [efe] - kızanlar! bu kara dağların sahibi kim?
    [kızanlar] - beyimiz...
    [efe] - yiğidi kim?
    [kızanlar] - efemiz...
    [efe] - yiğit kime derler?
    [kızanlar] - sözünde durup efesiyle ölene...
    [efe] - korkak kime derler?
    [kızanlar] - sözünden dönüp, aman diyene...
    [efe] - insan dünyaya ne için gelir?
    [kızanlar] - ölmek için...
    [efe] - şeytana bel bağlanır mı?
    [kızanlar] - yardımcımızdır, bağlanır...
    [efe] - ademuşağına bel bağlanır mı?
    [kızanlar] - bağlanırsa ağlanır..
    [efe] - varyemezlere acımak mı haktır, dayak mı?
    [kızanlar] - dayak haktır...
    [efe] - zalime karşı yiğitlerde ne olmaz?
    [kızanlar] - merhamet...

    "bu söyleşinin bitiminde efe ayağa kalkar, önlerinde bulunan teknel (defne) ağacının yanına gelir. efe teknel ağacına yatağanı saplar. kızanlar bu ağacın önünde toplanırlar, efe ağacın önünde söyleşiye şöyle devam eder":

    [efe] - dar günde, zor günde hak yolundan dönmeyeceğine söz olsun mu?
    [genç] - olsun...
    [efe] - sır verenin seri gitsin mi?
    [genç] - gitsin...
    [efe] - sözünde durmayan kahpe bacının öz kızanı olsun mu?
    [genç] - olsun...
    [efe] - şu dualı yatağın böğrüne batsın mı?
    [genç] - batsın...
    [efe] - doğru söylediğine nasuh tövbesi olsun mu ?
    [genç] - olsun...

    "söyleşi bitiminde yeni kızanlar, efelerine sadık kalacaklarına and içerler. yeni kızan bundan sonra teknel ağacına saplı yatağanın altından yedi kez geçer. bunu diğer kızanlarda takip eder. sonunda kızan efe'nin elinden, efe'de kızanın alnından öper. ona bir yatağan verilir. bundan sonra genç, efe'nin kızanı olmuştur":

    [yeni kızan] - efemin söylediği sözden, gösterdiği izden ayrılmayacağıma, dostunu dost, düşmanını düşman bileceğime, serim gitsede sır vermeyeceğime şu dağ başında, efemin huzurunda,

    and içerim,
    and içerim,
    and içerim...

    [efe] - haydi, uğurlu, kademli, cihanda yüzün ak olsun...

    kaynak:
    1. http://www.yatagan.org/zeybek/zeybek.htm
    2. odtü thbt mor cepken sedefli kama gösterisi
  • (bkz: kızanlık)
  • eşkıya jargonunda ama daha ziyade batı anadolu'da efelerin zeybeklerin çevrelerinde, bunların silahlı adamlarına verilen isim. çok yaygın görülmese de ege dışında da kullanılabilmekteydi.

    (bkz: eşkıya jargonu)
hesabın var mı? giriş yap