• bir restaurantın lavabosunda ellerimi yıkıyorum. sabunun elimde köpürmesiyle burnuma hindistan cevizinin yoğun kokusu geliyor. sonra bir eve varıyorum. gecmişimde kalmış. bir daha adım atamayacağımı bildiğim. ona "her ellerimizi yıkadığımızda coco star gibi mi kokacağız" diye sitem etmem, burnumu sıkarken elinde kalan sabun kokusunu hissedişim. plazaların ışıklari arasında parlayan sarı ışıklı odalarımız, huzur, birlikte uykuya daldığımız zamanlar, yediğimiz yemekler, mutluluk... kafamı kaldırıyorum aynada kendimle göz göze geliyorum. koku hafızası öyle bir şeydi ki sadece 3 saniyede içinde bulunduğum yerden beni geçmişe taşıyıp bir sürü unuttuğum anıyı ortaya çıkardı. hemen ardından da güzel bir rüyadan dürterek uyandırır gibi şimdiki zamanın tam ortasına fırlattı.
  • metroda giderken bir gülümseme bulursunuz bazen yüzünüzde, bazen hızlı adımlarla uzaklaşan birinin peşinden düşer gider bakışlarınız, bazense birinin parfümünü bileğinize sıkıp uyumaya çalışırsınız ağlamaklı gecelerinizi..
    bazense gözlerinizi kapadığınızda...
    içinizdeki ılıklık gibi bir anda, bir zamanda, o günde... kocaman bir dondurma aldığınız pastanenin, elele yanından yürüdüğünüz nehrin, yere oturup da şişeden şarap içtiğiniz ara sokaktaki kanalizasyonun, oturup kahkahalarla saçma sapan fotoğraflar çekindiğiniz çimenlerin, sırılsıklam olup da saçak altında öpüştüğünüz gece yağan yağmurun, o pembe pijamanızın düğmelerini ilikledikten ve üstünüzü örttükten sonra başınızı gömdüğünüz yastığın, ceplerinizden çıkarıp ona verdiğiniz eriklerin, elele gezdiğiniz kiliselerin, teninize karışan teninin, terinize karışan terinin, gözlerinizin içine dolu gözlerle baktığı o lokantanın, "size" kaldırılmış kadehlerinizdeki onun seçmiş olduğu şarabın, sabah illa ki içtiğiniz kahvelerin, paylaştığınız armut suyunun, o küçük motelin kahvaltı salonunda köpekli adamla sohbet ettiğiniz sabahki kayısı marmeladının, şımarıklıkla kapağını açsın diye uzattığınızda gülümsediği heineken şişelerinin, hatta ayrıldığınız tren garının kokusu içinizdedir...
    ...gözlerinizi açtığınızda gözyaşlarınızın kokusu gibi.
    koku hafızasıdır.
    (bkz: koku hafızası acıtır)
  • en çabuk unuttuğunu en kolay hatırlıyor insan, çok acayip. bir insanın kokusunu kaybediyorsunuz ilk, görüntüler ya da kelimeler gibi değil koku, düşününce bir şekil veremiyor, bir tadı yakıştıramıyorsunuz kokuya. ama aradan seneler geçse bile birden anımsatan başka bir koku duysanız bile resimleriyle, cümleleriyle birlikte geliyor o koku geriye. ameliyatla alabileceklerini bilsem beynimin yarısını feda ederdim koku hafızamla birlikte. hatta işlevine bakıyorum da hepsini alsınlar beynimin, fesleğen gibi oturayım öyle pencere önünde tertemiz kafayla.
  • koku hafizasi ne guzel bir sey lan; yurunen yol ustunde insaat kumu vardir, gorunce cok sey ifade etmez ama yanindan gecerken hissedilen islak insaat kumu kokusu birden 25 yil geriye goturup mutlu eder insani. laz muteahhitlerdeki insaat tutkusunun nedenini simdi anladim, kum koklamak istiyor adamlar.

    (bkz: çocuklukta bir oyun aracı olarak inşaat kumu)
  • koku hafızası güçlü insanlar yıllar sonra bile sevdikleri ve özledikleri insanların kokularını hatırlayıp hatırlayabilirler, gece rüyalarında bu kokuyu alıp o insanlarla ilgili rüyalar görebilirler, parfümü fazla sevmezler, herkesin kokusunu merak ettikleri için burunlarını uzatıp koklamak isterler, bazen sorun çıkarabilir bu. koku hafızası iyi bir insan için en kötü kokular ağır yemek kokusu, ter kokusu ve parfümün yoğun kokusudur. koku alma duyusu özellikle sabah uyandığımızda çok keskindir, uzun süre sigara içmek bu hafızayı köreltir.
  • bu hafızayı hep ders çalışırken osurup, sınavda da osurup çalıştığım yerleri hatırlama yolunda kullanmak istemişimdir. kuvvetlidir koku hafızası. hatırlamadığın küçük ayrıntıları hatırlarsın.
  • allahın cezası bir hafızadır. örneğin burnunuzu dayadığınız balkon duvarının kokusu sizi cehennemin dibine gönderebilir. ya da mesela bir rüzgar sevdiceğin kokusunu getirir, etrafına bakınırsın oysa o elinin uzanamayacağı bir diyardadır. e tabi mutlu ettiği vakitler de olmuştur hakkını yememeli.
  • insana inanılmaz flashbackler yaşatabilen hafıza çeşididir.koku hafızası güçlü kişiler tenlerine ya da zevklerine uymayan parfüm kokusu aldıklarında işi mide bulantısı ve kusmaya kadar vardırabilirler.çok kötü bi koku aldıklarında ise aynı kokuyu takriben bir hafta kadar duyabilirler.ama güçlü koku hafızasının avantajları da vardır.örneğin bir parfümerinin önnden geçerken aldıgınız kokunun 10 yıl önce tatilde arkadaşınızın kullandıgı deodorantın kokusu oldugunu farkedip keyiflenebilirsiniz.ya da bazı belirli kokuları* ayrıştırabilir,bu kokuların size hissettirdikleriyle mutlu olabilirsiniz.sabah kokusu,akşam kokusu,mevsimlerin kendilerine has kokuları gibi**.kanımca hatıraları en canlı anımsatan hafızadır ayrıca;o zamanları tekrar yaşıyormuş gibi olur,hayallere dalarsınız*.
  • çocukluğumdan beri hiç önemli olmadığını düşündüğüm anların bile beynime kazınmış olduğunu hiç olmadık zamanlarda aldığım kokularla farketmemi sağlayan birşeydir bu koku hafızası.bunun sadece eski sevgilinin parfümüyle ya da anneannemin yaptığı harika yemeklerin kokusuyla sınırlı birşey olmaması,yaşadığım her anın,kaldığım her yerin bir kokusu olması ve bunların alakasız zamanlarda canlanması geçmişte bir yerlerde takılıp kalmışım gibi hissettirir bazen.
hesabın var mı? giriş yap