• kendileri bir halt olmadiklari halde baskalarini ezmeye calisan ve bunu yaparkende sadece kendilerini kücülttüklerini farkedemeyecek kadar akil yoksunu olanlar.
  • içten içe kendisinin diğerlerinden daha iyi,daha akıllı,daha üstün vs. olduğuna inanmak istediğinden ve bunu her fırsatta kendine kanıtlayabilmek için başkalarına sürekli eleştirel bir gözle bakarak kendini hep üst pozisyonda tutma çabasındaki insan modelidir.genellikle eleştiriye kapalı ve egosantriktirler.
  • en kötüsü, yönetici olmuş kompleksli insanlardır. eziktirler ve o kuş beyinleriyle tüm hatalarını çalışanlarına yıkmaya çalışırlar.
  • kötü insandan, kinci insandan daha tehlikeli ve itici benim için. kendi kusurlarını senin hatan gibi gösterebilir. sen onu ezmesen de ezilmesine bir sebep olarak seni görüp sana bir düşmanıymış gibi bakabilir. kendi haline bırakılması gerekir. çünkü ne kadar anlatırsan anlat çapı kadar anlayacaktır. anlattığın kadar değil.
  • moralimi bozmak icin ugrasiyor, odasindan muzik sesi geliyo surekli gitar caliyo tingirmingir kapisini kapatmiyo rahatsiz olur muyum diye dusunmuyo, hayir sarki calsa iyi de hep akor calisiyo din din din beynim sisiyo bi sey demiyorum ki bende migren var hemen basim agriyo. ama ben ne zaman muzik dinlesem, sesini kisar misin diyor odasindan cikip. bazen sirf iyi hissetsin diye kiyafetin (ya da sacin basin) ne guzel olmus diyorum, cevap vermiyo. bana surekli kural koymaya calisiyor. bana garip garip bakiyo ben ona bi sey anlatirken. igrenc eski pusku bi mutfak eldiveni vardi, bunu atalim yenisini alalim mi dedim, neden atacakmisiz ben gayet mutluyum bununla. sen yenisini almak istiyosan al ama bunu atmiycam dedi ve cekmeceye geri koydu. ne desem sacma buluyo. beni mutlu gorunce asagiliyo, mutsuz gorunce de niye bu kadar negatifsin diyo. balkonda sigara iciyodum, lutfen sigarani sondurur musun dedi bana! gerizekali evin icinde icmiyorum ki, zaten ayda yilda bi iciyorum, icmemin sebebi de sendin. elma yer misin dedim, evet yerim dedi aldi odasindaki masaya koydu, 1 haftadir o elma orda. kahverengi oldu artik. ben temizlik hastasiyim dedi, odasini bok goturuyo. kendini farkli gostermeye calisiyo. kisacasi bu tanima kelimesi kelimesine uyan bi model kendisi. sozluk anlami ne diye sorarsaniz sadece bir hafta izleyin. yazik cok yazik. bana da kazik.. ezigim ezik. nerden buldum ben bu ev arkadasini ya.. sansima bak..
  • üstünlük sağlama çabası ile ezikliğini kamufle etmeye çalışan kişilerdir çoklukla.
  • en belirgin etkisi huylanmaktır! herşeyden huylanır, üzerine alır.
  • evlerden ırak insan modelidir. ne kadar erkek ya da kadın olduğunu anlatır durur. homofobiktir. nerede ne yenileceğini o bilir. memleketiyle övünür durur. ortamda gördüğü sessiz kişi üzerinden prim yapmaya çalışır. herkesin kusurlarıyla dalga geçer. herkes onunla ilgilenmeli,herkes onu sevmelidir. yeri gelir eşini bile herkesin içinde aşağılar küçük düşürür.
  • yaman çelişkiler yumağı insanlardır. kendilerini aciz gördüğü konulardaki sıkıntısından, kendisini üstün gördüğü konulardaki meydan okuyuşuyla kurtulmaya çalışan her daim huzursuz ruhlardır. kendisini tanıyan eksilerini artılarını keşfetmiş ve bunun sıradan yaşamın değişmez düsturu olarak kabul etmiş insan rahatlığından bihaberdir. sıradanlığı keşfetmek muhteşem varoluşun içinde muhteşemleşmekken; sıradan olmayı herkes gibi olmak bayağılığına eşitlemiştir. bunlara yapacak tek şey haddini bildirmektir, eğer tolore edilirse azarlar. kamu çalışanlarında sıkça görmekteyim bu eciş bücüş insan müsveddelerini. özellikle işe yeni başlamış kişilere ukalalık yaparlar. o kişi, işi öğrendiklerinde de o üstünlüğünü yitirirler. bu geçici saçmalıklarının farkına varamamalarına cidden çok şaşırıyorum. hep aynı sona ulaşan filmler gibi yoran, sıkan, koşarak uzaklaşma isteği uyandıran, hayattan bezdiren, yaşama sevincinin katilleri insanlardır işte kısaca.
  • bir çok farklı şekilde ortaya çıkabilir kompleks. ama iş hayatım kapsamında gözlemlediğim kadarıyla son derece özgüvenli görünüyorlar dışarıya karşı. oysa bir o kadar da kırılgan olduklarını düşünüyorum. öz güvenleri ve iç huzurları olmadığı için yapılan en ufak şeyi kendi üstlerine alınabiliyorlar. örneğin bir ricalarını mümkün olmadığı için reddederseniz, bunu derhal sevilmediklerine ve kendilerine saygı duyulmamasına yoruyorlar. çünkü hayat onların etraflarında dönüyor. diğer insanlar hep kötü, fena ve onları kullanıyor. iki kelime okuyup alim sanabiliyorlar kendilerini. azıcık köşeye sıkıştıklarında istemeden övünüveriyorlar, yani öyle sırf kendilerini korumak için. temelinde sevgisizlik yatsa da bu sorunun, bu insanlar ne kadar sevilirlerse sevilsinler, kolay kolay değişmiyorlar. zaten sevildiklerine de kolaylıkla inanmıyorlar. çünkü kendilerini sevmiyorlar. en iyisi bir psikoloğa gitmeleri.
hesabın var mı? giriş yap