• bir rivayete göre stalin'in pek sevmediği bir yazardır. belki bir şehir efsanesi, şöyle bir diyalog anlatılır:
    -yoldaş stalin, yoldaş simonov yeni kitap yazmış, basacak mıyız?
    -basın.
    -kaç tane basacağız?
    - iki tane.
    - iki tane mi??!!
    - evet iki tane yeter, birini kendine verin, birini de sevgilisine yollayın.
  • sadece rus edebiyatının en ünlü şiirlerinden değildir bu şiir, aynı zamanda dünyada savaş edebiyatı'nın en önemli eserlerinden biri sayılır, 1941'de yazılmıştır. ben şöyle çevirmiştim;

    bekle beni

    bekle beni, döneceğim.
    yalnız hep bekle
    bekle; sarı yağmurlar
    hüznü getirdiğinde,
    bekle; kar fırtınalarında
    kör sıcaklarda bekle,
    başkaları beklenmezken bekle-
    dün unutulmuşken.
    bekle, beraber bekleyenlerin
    sabrı tükendiğinde.

    bekle beni, döneceğim
    aldırma sakın
    unutmak vakti olduğundan
    emin olanlara,
    bırak inansın oğlum ve annem
    benim artık olmadığıma,
    bırak yorulsun bekleyen dostlar
    otursunlar ateş başına
    içsinler acı şarabı
    ruhumun anısına...
    bekle. ve onlarla birlikte içmekte
    acele etme.

    bekle beni, döneceğim,
    tüm ölümlerin inadına.
    beni beklemeyenler
    bırak desinler: -şanslıymış.
    onlar beklemediler; anlayamazlar
    nasıl senin kurtardığını beni
    ateşlerin içinden
    beklentinle.
    benim nasıl hayatta kaldığımı
    yalnız biz bileceğiz
    ben ve sen, -
    mesele senin
    başka hiçkimsenin yapamayacağı şekilde
    beklemeyi bilmende.
  • ezginin günlüğünün en güzel şarkılarından birine* sözleri ile can vermiş olan şair
  • oyuncu valentina serova 'ya olan aşkı ile de bilinir..bekle beni isimli şiiri ona yazılmıştır...ağlatır..bitirir...mahveder....

    simonov 1943 yılında serova ile evlenmiştir ... ve 1957 yılında da terketmiştir serova'yı..
  • dünyanın en iyi savaş romanı yazarlarındandır. hatta bu tür romanları seven biri olarak söyleyebilirim ki "yaşayanlar ve ölüler" üçlemesi (1. cilt silah arkadaşları, 2. cilt yaşayanlar ve ölüler, 3. cilt insan asker doğmaz) bence dünyanın en iyi savaş romanıdır.

    "özel yaşam dedikleri" isimli romanı da çok değerlidir.

    1970'ler ve 80'ler de çevrilen kitapları dışında bir daha türkçeye çevrilmemiş, mevcut kitaplarının da yeni baskısı yapılmamıştır.

    pek çok insanın bihaber olduğu büyük bir yazardır...
  • rus edebiyatının ünlü yazarlarından birisidir. ikinci dünya savaşı sırasında eşine yazdığı türkçe'ye bekle beni ismi ile çevrilen şiir büyük üstad cem karaca tarafından seslendirilmiştir.

    bekle beni

    aşağıda ise parçanın rusça seslendirmesinin çok güzel bir örneğini görebilirsiniz.

    bekle beni
  • 1915 de st. petersburg da doğmuştur 1979 da ölmüştür...büyük adamdır.
  • rus şairi. bir tren istasyonunda ilk kez gördüğü valentina serova'ya deliler gibi aşık olur ve 1943 yılında evlenir onunla. serova rus sinemasının yeni yüzlerinden biridir. simonov ise rus edebiyatının yeni yüzlerindendir. o sıralarda savaş patlak verir. simonov cepheye gider. her yer ateş, kan, vahşet içinde.. sedyelerde genç ölüler vardır. serova'yı düşünür simonov. her düşen askerde kendini görür ve düşmemek için sarılır kalemine. kağıda dokunur dokunmaz o büyülü cümleyi yazar kalem:

    bekle! bekle beni, döneceğim ben
    çok çok bıkmadan bekle
    sarı yağmurların hüznü basınca
    kar kasıp kavururken
    kızgın sıcaklarda bekle
    uzak yerlerde mektuplar kesilince
    bekle beni.
    birlikte bekleyenlerin beklemekten
    usandığına bakma bekle
    bekle beni döneceğim..

    şiiri bitirdiğinde izne giden bir askerle eşi serova'ya gönderir yazıtını simonov. asker bir kopyasını kendine aldığı şiiri bir gazeteye verir, birden elden ele yayılır şiir. ezberlenir kitlelerce. onlarca kez bestelenir. kader bu ya hiç tanımadığı bir askerin şarkısında duyar kendi sözlerini cephedeki simonov. beklemek yasak fakat bekler simonov ve serova. ve şiir kaldığı yerden devam eder yüreklere şöyle seslenerek:

    bekle beni döneceğim
    bütün ölümleri çatlatmak için döneceğim
    şansı varmış.. desinler
    beklemedikleri için
    beni bekleyerek düşman ateşinden nasıl koruduğunu anlayamazlar
    sağ kalışımın sırrını yalnız senle ben bileceğiz.
    bütün sır senin başkalarının bilmediği gibi beklemeyi bilmende.

    şiiri besteleyip seslendiren isimler arasında cem karaca'nın yeri ayrıdır.
    cem karaca - bekle beni
    ayrıca dip dizisi için tekrardan gaye su akyol tarafından seslendirilmiş versiyonu da dinlenebilir.
    gaye su akyol - bekle beni (dip dizi müziği)
  • 1965 ve 1975'te türkiye'ye gelen sovyet yazar. milliyet gazetesi'nden zeynep oral'ın yazarla yaptığı ve 16 mayıs 1975'te yayınlanan röportajdan önemli kısımlar:
    "bugün sovyetler birliği'nde yaşayan en ünlü yazarlardan biri olan konstantin simonov, birkaç gün önce istanbul'a geldi... ülkesinde romanlarıyla olduğu kadar şiirleri ve tiyatro eserleriyle de tanınan sanatçıya ilk sorumuz 'neden hep savaşla ilgili romanlar?' oldu. simonov'un cevabı açık ve kesindi:
    'artık savaş olmasın diye.' sonra anlatmaya başladı: 'savaşın yakınında değil ta içindeydim. savaşın ne olduğunu, savaşla yaşamanın ne olduğunu çok iyi biliyorum. bunca iyi bildiğim için de başkalarına anlatmayı, korkunçluğunu, kötülüğünü, sefaletini anlatmayı bir görev sayıyorum. hiç olmazsa insanlar, insanlık savaştan korksun, diyorum.'
    acaba böylesine iyi bir niyet, kanayan dünyamızda, savaşlara son verebilir mi? günün birinde bizler değilse bile, bizden sonrakiler, çok sonrakiler savaşsız bir dünyaya kavuşabilecekler mi?
    'inanmak gerek. savaşsız bir dünya düşlemeye, umud etmeye zorunluyuz. savaşsız bir dünyaya inanmazsak yaşamamızın ne anlamı olabilir? böyle bir dünyaya inanmamak insanlığın sonu demektir.'

    konstantin simonov'un türk edebiyatıyla ilişkisi nazım hikmet'le başlıyor. 'bir ülkenin edebiyatını ya da herhangi bir sanat dalını ülkenin bütününden, tüm olgularından ayıramayız. bu nedenle türk edebiyatını tanıyorum, biliyorum demek çok cesurca olur. ancak şunu diyebilirim, nazım gibi bir şair yetiştiren ülkenin güçlü bir kültürü, edebiyatının ise sağlam temelleri olmalıdır. türk edebiyatıyla sovyet okuyucusu arasında ilişkiyi kuran kişidir nazım hikmet. nitekim bugün fazıl hüsnü dağlarca, oktay rifat, rıfat ılgaz, ahmet arif gibi şairlerinizin eserlerini okudukça nazım hikmet'i daha iyi anlayabiliyoruz. yine sovyetler birliği'nde en çok çevrilen ve okunan yazarlarınızın, orhan kemal, yaşar kemal, haldun taner, aziz nesin olduğunu belirteyim. bu tanıdığım şair ve yazarlarınızdan sonra türk edebiyatının çok dallı, bol yapraklı bir ağaç gibi olduğunu söyleyebilirim.'
    (...) konstantin simonov, istanbul'dan sonra ege kıyılarını ve tarihi yöreleri gezdikten sonra ülkesine dönecektir."
hesabın var mı? giriş yap