• vefa, unkapanı ve eminönü'nün kesişiminde bulunan üçüncü sınıf otellerin, bekar odalarının, ucuz amele lokantalarının olduğu kaybedenler semtidir. dibine kadar istanbul'u çekerken içinize, doğulu ailelerin eski istanbullulardan ödün[ç]aldığı tarihi izbe evlerden esrar kokuları gelir burnunuza. kaldırımlarından fakirlik ve sarhoşluk sızar. her köşe başında bir tekel bayii, içinde yüreğini içkiyle soğutanlar, sokakbaşlarında birkaç bitirim ağır romanı sahneler sanki. hapçıların, tinercilerin, hırsızların ve üç kuruşa sabahtan akşama kadar it gibi çalıştırılan anadoludan gelmiş işçilerin birarada yaşadığı hanları, kıdemli fahişelerin ve üçüncü sınıf pavyon yosmalarının öfkeli yüzleri ve en doğal halleriyle hayata karıştığı bu yer, o eski, yenilmiş, kaybetmiş istanbul. caddesinden herhangi bir yabancı gibi geçip yurtlarına veya bekar evlerine gitmekte olan öğrenciler de muhtemelen yolunu kaybedip gelen turistler kadar turist kalırlar o yere. içlerinde sıla hasretiyle hemşehri kahvehanelerini dolduran gençler, kumar stajlarını da burda yapar. ve sadece burda çalınır karakolun karşısındaki dükkandan kıymetli eşyalar. ve sadece burda içebilisiniz nişantaşında satılan bir küçük su fiyatına ezogelin çorbasını. şarabın en ucuzu da burdadır, hayatın en ucuzu da. ucuz da olsa hayat, arkanı kollayarak yürümek zorunda olsan da gece yarıları, yaşarsın ve yaşadığını hissedersin bu fakir, suskun ama asi yerde.
  • süleymaniye - vefa bölgesinde, bekar odalarının bulunduğu bir semt. aynı zamanda hayatımda izlediğim en güzel belgesellerden birinin adıdır. belgeselin tam adı "küçükpazar - bekar odaları"dır. belgeselin yönetmeni zafer akturan'dır ve 2007 yılının sonlarında trt'de gösterilmiştir.
  • kucuk odalara sigmasi mumkun olmayan sikintilarin; yorgun dusulen uykularda gorulen hasret kalinmis sevilenlerin; daha ilkogretim duzeyindeyken okulundan ayrilmak zorunda kalmislarin kim bilir nice hayal kirikliginin, artik 80`inde olanlarinin tarifsiz hayat yorgunluguyla ayni catida altinda birlesmisliginin; yoklugun, yoksullugun, hasretin ama illa ki dayanilmaz hasretin; hayat demeye bin sahit aranmasinin bile luzumsuz oldugu hayatlarin; nilgun hanimin ve kopeklerinin ve "merdivenin en ust basamagindan, teker teker degil ama, tepe taklak" dususun; artik hapsolmus ve yitip gitmis, gitmekte olan omurlerin; "acisina ve sikintilarina sarilip uyuyanlarin"; sahip olduklari(!) yikik dokuk odalar gibi kaderleri olanlarin hikayesi. zafer akturan yapimi, o odanin duvarindaki yazi gibi soran belgesel:

    "neden?..."
  • kemal sunal'ın doğduğu semttir.
  • 2019 itibariyle küçük pazardan notlar;
    pakistanlılar bölgeyi ele geçirmiş .
    tabelalara urduca eklenmiş.
    bir kapıdan en az 10 paki çıkıyor.
    köşe başında ikinci el eşya satan eski kulağı kesiklerin önü kalabalık.
    lokantalar ülkenin en ucuz yemeklerini satıyor.
    çorba ve pilav 3 tl.
    et yemekleri 9 tl.
    ekmek ücretsiz.
    ama birleşik masalarda yemek yerken orta asya fakirlik kongresinde gibi hissediyorsunuz.
    afiyet olsun dediğinizde kimse anlamıyor ama şükür dediğinizde anlaşılıyorsunuz.
    kurtlar vadisi pusu kahvesi ağzına kadar dolu,
    polat ın 5 sezon önce yayınlanan maceraları ilk günki heyecanla kahve açık olduğu müddetçe dvd den izleniyor.
    yoksulluk kol geziyor küçük pazarda hala,
    ayakkabbısı olmayan küçük çocuklar insanın yüreğini yakıyor.
    belli ki hayatlarında ilk defa taşa betona basıyorlar.
    küçük pazar istanbulda hala böyle semtler kaldı mı sorusunun cevabı olarak fatih te öylece duruyor.
  • süleymaniye cami'nin bir kaç sokak altında bulunan mahalle. bugünkü durumu içler acısıdır, mahalle olabilme vasfını yitirmiştir. bu mahallede bulunan ayrancı sokakta görülmeye değer bir konak vardır. bu konağın günümüzde sinan çetin'e ait olduğu söyleniyor. mahallede buna benzer yapılar restore edilmeye çalışılıyor olsa da artık orada ailelerden çok üç beş kuruş kazanmak için yerini yurdunu terk edip istanbul'a göç etmiş gençler yaşıyor. çünkü bu mahalle osmanlı'dan kalma yapısını o kadar enteresan bir şekilde koruyabilmiştir ki günümüzde bile yangın ve diri diri yanma riski yüksek, cumbalı ahşap osmanlı evlerinde yaşamanın bedeli ise oldukça düşüktür. haremden çıkma hanımlar buradaki konaklarda yaşayan paşalarla evlendirilirmiş duyduğuma göre ve bu mahallenin osmanlı dönemindeki sakinleri bunlarmış. inanmayan araştırsın
  • zafer akturan ın yönetmenliğini yaptığı, anadolunun muhtelif yerlerinden istanbul'a gelip, bekar odalarında yaşam mücadelesi veren umut yolcularının öykülerini anlatan belgesel.

    http://www.belgeselindir.com/showthread.php?t=454
  • kemal sunal’ın doğduğu, fatih ilçesine bağlı bir semt.
  • doğumdan 5 yaşıma kadar yaşadığım semt. babamın orada oteli vardı. rutubet kokusu dün gibi aklımda. özlüyorum orayı ve eski günleri. şimdi vefaya kadar işgal edilmiş pislik içinde kalmış. yazık gerçekten de.
  • küçük, kayıtsız, kimliksiz, umutsuz parsellenen kaderin yeri.
hesabın var mı? giriş yap