• amerikan filmlerinde insanların genelde vietnamdan kalma olanları birbirine gösterdikleri izlerin nedeni olan yaradır.herkes birbiriyle yarışır yok benim yanımda havan topu patladı,o aslında anüsüm değil g3 mermisi yarası,kıçıma hindenburg zeplini girmişti vs..
  • bir kaymakam ancak bu kadar karizmatik olur dedirten dizi.. izleyicilerin çoğunluğu dizinin efesi yerine kaymakamı dikkatle izlemektedirler..
  • kesinlikle çerkes kaymakam için arada sırada izlediğim dizi. lakin bazı çelişkiler bulunmakta. şöyle ki, benim bildiğim gülsüm çakır gözlü idi. buradaki gülsüm ün gözleri resmen üzüm gibi. hem ayrıca bu gülsüm salak mıdır ki, gül gibi heybetli, pala bıyık çerkes kaymakam dururken, kıro tipli halil ine sevdalandı. kendisini biraz maymun iştahlı, biraz da herkese mavi boncuk dağıtır görmekteyim. dün izlediğim bölümde kara poşulu ile yakınlaşmaya başladı. biraz daha uzarsa dizi yunan subayı bile sıraya girebilir yani...
  • atv'de bir dönemler yayınlanan efeli kolculu bir diziydi bu. akşam akşam internette gezinirken bir bölümüne denk gelip hatırlattı kendini. belki bazı replikleri falan fazla güncel kalmıştı sırıtıyordu ancak hikayesi ve özellikle konsept danışmanının ergun hiçyılmaz olması kendini fark ettiriyordu. dizi dönem olarak 1908'de ikinci meşrutiyet'e yakın bir zamanda geçiyor diye hatırlıyorum.

    sırf bazı karakterleri için seyredilebilirdi. selamoğlu vardı (ahmet mümtaz taylan) tam zeybek taifesinden, mert bir tiplemeydi. hele ömer çavuş (avni yalçın) tam zaptiye çavuşu bir "ulen" diye bağırışı vardı ardına takılıp takibe gidersin. zaten kötü adamlar ayrı bir kategori ki en çok onlar aklımda kalmıştır. ali kaptan ile rıza da harbi harbi kötü adamdı. cengiz sezici ile mesut akusta'nın bu tiplemelerini al ayrı bir dizi yap. bunun dışında kaymakam cemal de (bülent inal) bir kez kendisinden bahsederken "çerkez kaymakam" diyordu, karakterlerin tarihi arka planı gösteriliyordu bir şekilde.

    bunun haricinde bir-iki bölüm olarak görülen karakterler de dikkat çekmişti. mesela kaymakam cemal'in bir subay babası vardı, adamın ceberrut halinden tam abdülhamid zamanından kalma ordu mensubu olduğunu anlarsın. dizide bu yapısı sadece bir kez bir replikte ifşa edilmişti diye hatırlıyorum o da kaymakamın kardeşi: "burası kışla değil biz de askerlerin değiliz baba" diye çıkışmıştı o şekilde. yine birkaç bölüm rahmetli mehmet akan mutasarrıf olarak görülmüştü ki böyle bir şey olamaz, bizimkiler'de canlandırdığı sabri bey'i alıp osmanlı'da mutasarrıf yapmışlar. nemrut, aksi, ancak zoru gördü mü sinen ilginç bir tiplemeydi. en enteresan tipleme ise hüseyin avni danyal'ın canlandırdığı padişah hafiyesi binbaşı kenan'dı. kafasına eseni yapan, şerrir, pek bir çekincesi olmayan, yeri gelince çifte tabancasını çekip "padişahım çok yaşa!" narasıyla ona buna sıkan enteresan bir tipti.

    akılda daha ziyade bazı oyuncu ve karakterleriyle kalmış olan dizidir.
  • keşke tekrar bölümlerini yayınlasa atv dediğim efsane dizidir. alemin kralı gibi saçma salak şeyleri yayınlamak yerine bunun gibi oyuncu kadrosu sağlam, mükemmel bir yapımı yayınlamak çok daha mantıksız tabiki onlar da haklı.

    yalnız gulsum'un final bolumunde kaymakam'a 'hep seni sevdim cemal' demesine anlam veremedim halbuki ilk baslarda basbayagı halil'i sevip kaymakam'dan nefret etmekteydi kendisi.
  • icerdigi tek ka$ efe ile muhte$em bir dizi..
  • kurşun namludan çıkarken, arkasından gelen sıcak havanın etkisiyle ileri doğru gider. bu sırada da önündeki havayı ileriye iter. bu nedenle eğer namlu hedefe yakınsa öndeki hava mermiden daha önce hedefe çarpar ve -eğer hedef insan vücudu gibi yumuşaksa- adeta bir bıçak gibi hedefi deler. mermi normal olarak hedefe girdiği yerde küçük bir delik açar, ancak çıktığı noktada ise (eğer içeride kemiklere ya da başka şeylere çarpıp enerjisinin büyük bir kısmını kaybetmezse) hedefi parçalar ve büyük bir delik açar. ancak, namlu hedefe bitişik ya da çok yakınsa merminin arkasından gelen sıcak hava, yanma ve basınç nedeniyle, merminin açtığı deliğin genişlemesine neden olur. ayrıca, namlu hedefe yakınsa barut lekeleri de hedefin üzerinde çok dar bir alana yayılır. örneğin, belli bir bölgede yaklaşık dairesel bir alanda yoğun barut izleri olur. namlu hedeften uzaklaştıkça merminin giriş noktasının etrafındaki barut lekelerinin yoğunluğu azalır ve daha geniş bir alana yayılır.
  • çökertme türküsünün öyküsünden esinlenerek hazırlanmış bir dönem dizisidir. ama gerçekten sadece esinlenmişlerdir, dizinin senaryosunun türkünün öyküsüyle pek bir alakası yoktur. lakin bu, dizinin kötü ve kalitesiz bir yapım olduğu anlamına gelmemektedir. bilakis, oyunculuklarıyla, senaryonun akışıyla, kostümleri, mekanları ve müzkleriyle o güne kadar yapılmış dönem dizileri içinde ve hatta kendisinden sonra yapılmışlarla da birlikte en iyilerin başında gelir.

    --- spoiler ---

    çökertme türküsüyle olan benzerliklerine gelirsek, türküye konu olan karakterler atlanmamıştır dizide. halil efe, sevgilisi gülsüm, çerkez kaymakam, ibram çavuş. yalnız türküde "arkadaşım ibram çavuş" diye vurgulanan ibram çavuş karakteri çok silik, üzerine çalışılmamış ve geri planda bırakılmış bir karakter olarak karşımıza çıkar. halil efe ile olan arkadaşlıkları da öyle çok dikkat çekici boyutta değildir. yine türkünün öyküsüyle olan bir başka benzerlik ise olayların bodrum'da geçmesidir. gerçi bodrum'da değil, cunda adasında çekilmiştir ama izleyene bodrum diye sunulur. halil efe'nin meşhur kaçakçılığına ise sadece ilk bölümde üstünkörü değinilmiştir ama onun dışında öykü, halil'in, ailesini öldüren düşmanlarından intikam almak için dağa çıkması üzerine ilerlemiştir. ayrıca çökertme türküsünde pek hoş bir şekilde anılmayan çerkez kaymakam bu dizide idealist kanun adamı olarak iyi bir şekilde tasvir edilmiş, yakışıklı bir oyuncuda hayat bulmuş, hatta halil ölünce kahramanlaşarak başrole geçmiştir. zaten son sezonunda çökertme türküsüyle filan hiçbir alakası kalmadan, milli mücadele dönemini ve kuvayı milliyeyi anlatmıştır. yalnız bu dizinin kötü karakterleri sadece lafta kötü kalmayarak "kötü" tanımının içini tam manasıyla doldurmuşlardır. hele mesut akusta'nın hayat verdiği rıza karakteri türk dizi tarihinin en şeytani, itici, şerefsiz ve nefretlik karakteri olarak hafızalara kazınmıştır. bir de kolay kolay ölmezdi puşt, tam öldü bu sefer kurtulduk derken bir sonraki bölümde yine sapasağlam çıkardı izleyicinin karşısına. herif gözünden kurşun yiyip yine ölmemişti. buradan mesut aksuta'nın oyunculuğunun hakkını bir kez daha verelim. çökertme türküsüyle olan en büyük benzerliğine gelecek olursak günün sonunda gülsüm'ü yine çerkez kaymakam almıştır :)
    --- spoiler ---
  • ahmet mümtaz taylan'ın inanılmaz renk kattığı dizi. ayrıca son zamanlarda hakan yeşilyurt'un söylediği çalın davulları türküsü de mükemmeldir. sırf bu ikisi için izlenebilir bu dizi
  • vatanım sensin gibi sacma diziden daha güzel olan atv dizisi idi.
hesabın var mı? giriş yap