• hülya avşar'ın kız kardeşi o gün okul servisine gelmemiştir. servisteki kızlar sevgilisiyle gitti diye kikirderler. servis şoförü ibo abimizin suratı renkten renge girer. birşey diyemez. yola çıkılır. yolda bir arabanın içinde kızla sevgilisini fingirderken görürler. ibo lönk diye servisi durdurur fırlayıp iner. servisteki herkes camlara yapışır. ibo kapıyı açar, kızı pat diye çıkarır. gel buraya geeel der. üstüne kızın sevgilisi iner arabadan diklenmeye kalkar. ibo "höööösssst" der bildiğiniz kükrer, evet sayın sözlük okurları kükrer. sadece kükrer ve kükrediği adam siner birşey diyemez, ibo kızı alıp gider. daha sonra genç kızımız tabiki ibo'yu ablasına şikayet eder ve olayı şöyle açıklar "abla biz bilmemneyle arabada ders çalışıyorduk..."
  • --- spoiler ---
    filmin sonunda ibo başka biriyle nikah masasına otumuştur birden hülya ile göz göze gelirler. tam o anda fonda leylim ley çalmaya başlar. hülya dolu dolu gözlerle ibo'ya hayır de der gibi bakar. ibo evet der. bütün filmi ehuhueheu diye izleyen doktor hektor'un birden şiddetle gözleri dolar. ya şarkının etkisi, ya pms yada aptallık. bilmiyorum.
    --- spoiler ---

    ayrıca filmde evlerinin önü boyalı direk türküsünün orjinal ibo yorumu da dinlenebilir.
  • ibrahim tatlıses'in alternatif bir minibüs şöförünü canlandırdığı kült filmi... muavini ile dama oynadığını kendi gözlerimle görmesem inanmazdım... gerçi ibo yine aynı ibo...
    - al bakiim şu taşı...
    - usta yaa almak zorunda değilim ki...
    - al hadi al... şunu da al... hah! ben de önce şunu alayım sonra da şunuu... dama!
  • adeta güzel denebilicek bir pazar ogleni bu filmi izlerken ben,
    kesik buji kablosuna güldüm, ibrahim tatlıses'in insanları teker teker havuza atmasına güldüm, ibrahim tatlıses'in kendisine hep güldüm, 'hülya avsar ne güzelmis lan' dedim, serbest cagristim avrupa yakasi'ndaki stockholm sendromu-isvec surubu sakasini hatirlayip eglendim, hülya avşar ormanda kosarken yere düsüp de avucları camur olunca güldüm, ibrahim tatlises'in annesi rolündeki kadından her zamanki gibi cok cok korktum, 'kasabın kızını iste anne' dediginde kasabın kızı icin de üzüldüm, hülya avsar minibuslerin oraya gidip de 'kerim nerde?' derken muavine, muavine güldüm.
    gelgelelim ben bu bi milyon yıllık filmin sonunu hakkaten unutmuşum, ondan mutevellit hülya avsar nikaha gittiginde cok emindim ibrahim tatlıses'in hayır diyiceginden, az daha kanal bile degistiricektim oyle emindim.sonra, aaa, duymadım mı o evet'i, haydi bakalım bir filmin daha boylece bana kapak oldugu yolun basinda buldum kendimi.evet ne lan?? aha kız gelmis karsinda duruyo evet nee? sen degil miydin daha bi sahne once seni seviyorum diyen, evet ne simdii?
    ibrahim tatlıses yüzünden aglamayi reddedicek kadar şuurum kaldiydi allaha sukur, bi cay koydum geldim.
    acılı filmmiş vesselam.
  • --- spoiler ---

    ibrahim tatlıses hülya avşar'ı kaçırdığında köydeki insanların halleri ve tavırları adeta psikolojik gerilim - zombi filmi havası katmıştır filme. tarz olarak yönetmen belki de farketmeden esasında böylesine de zengin bir film yaratmıştır.

    --- spoiler ---
  • daha dün izlemiş olmama rağmen, yine olsun yine izlerim dedirten film. ibo'nun hülya avşarı kolundan tutup kaçırdığı sahnede, hülya avşar'ın içinde yaşadığı habitat'ın tasviri göz çıkartmada ekol yaratmıştır. kamera havuz başındaki ikili üçlü grupları bize ayrı ayrı gösterir, birileri kızlardan, birileri paradan bahsetmektedir. akşam yediği yemek hakkında geyik yapan kimse yoktur. hülya avşar "eğleniyor muyuz" tadında olaya girdiğinde, eğlendiklerini söylerler. sonra ibo gelir, "hüop hemşerim nereye" diyenlerden birini bir yumrukta havuza atar. bir diğerinin kulağını büker, kulağı çok acımakta olan zengin züppe "annecim annecim" diye ağlar. biz de o esnada halk olarak o züppeden ve yaşayış biçiminden ölesiye tiksiniriz. hülya avşar'in kardeşi de havuza itildikten sonra, ibo hülya'yı alır.
    giderken durur, "hadi gülsenize alay etsenize" der. gururlu çocuktur. tüm filmi böyle uzun uzun detaylı detaylı anlatasım geldi, olmaz ama.
  • sanırım şimdiye kadar rast geldikçe bi 5-6 kere izledim bu filmi, sinematürk'te rast gelince yine izledim tüm filmi. aslında son sahne için izliyorum fakat tüm filmi izlemeden son sahnenin de anlamı kalmıyor. o nasıl bir ağlamaktır be hülya avşar, neden evet dersin be ibo. allah belanızı versin gene ağlattınız.
  • şu güne kadar kimsenin yazmaması ilginç ; türk müzik tarihinin en çok satan albümüdür.

    edit : 1985 çıkışlıydı sanırım, 3 milyona yakın satılmış, hatta 3.1 milyondu sanırım.
  • aklımda öpüşme sahnesiyle yer eden filmdir. ibo atar hülya'yı yatağın üstüne. yapar ona french kiss ... sonra o kiss olmaktan çıkar olur bademcik ameliyatı, dalmışken dalağı da alalım diye düşünür belli... yani o biçim.. hülya'nın minicik yüzü, ibo'nun kocaman dudakları arasında kaybolur vs. derken meğer hülya'nın arkadaşları izlemiyorlar mıymış gizliden !
  • tatlises'in bugune kadar yaptigi en guzel 3 parcadan biridir. tam sozleri de soyledir:

    yıllardır bir özlemdi
    yanıp durdu bağrımda
    tam ümidi kesmişken
    onu gördüm karşımda

    mavi mavi masmavi
    gözleri boncuk mavi
    bir gördüm aşık oldum
    bu gelen kimin yari?

    hayat denen bu yolda
    yürürken adım adım
    mutluluğu ararken
    birden ona rastladm

    mavi mavi masmavi
    gözleri boncuk mavi
    bir gördüm aşık oldum
    su gelen kimin yari....
hesabın var mı? giriş yap