• bogazici universitesi kimya muhendisligi bolumu'nden mezun, hatta ah bu hayat cekilmez* adli eserini bu bolum icin yazmi$, hattizatinda yillikta bile kel olan muthi$ besteci. evet melih abi, dedigin gibi cekilmiyor.
  • kendimden nefret etme sebeplerimden biri... hakkında bir şeyler yazmak için ölmesini mi beklemeliydim diye sordum kendime. çiğdem talu'nun ruh ikizi müzisyen. yüzyılın aşkları belgeselinde anlattığı şu anısnı sözlüğümüzü okuyan herkesin bilmesini isterim.

    "ingiltere'de bir fırtına sırasında karanlıkta odamdan fırladım, koridorda bir nesneye çarptım. bu bir piyanoydu. hissettiklerimi müziğe aktarmak istedim. koşa koşa odama gittim. bavuldan kayıt cihazını çıkardım. piyanoda çaldıklarımı kaydettim. türkiye'ye çiğdem'e yolladım. bir süre sonra çiğdem bana müziğin üstüne yazdığı sözleri yolladı. başlığı içimdeki fırtına idi. üstelik çiğdem, o melodinin hangi atmosferde bestelendiğini bilmiyordu. hemen telefon açtım, 'sen biliyor musun benim hangi duygularla o tuşlara dokunduğumu' dedim. çiğdem ağlamaya başladı..."

    bu duyguları içinde yaşatmış biriyle aynı havayı solumuş olmanın gururunu yaşıyorum.

    (tırnak içindeki ifade, merhumun anlattıklarından fakirin aklında kalanlarır. sürç-i lisanımız var ise bildirilmesi hayırlı olur.)
  • zaten nerdeyse hepimizin bildiği bestelerinin dışında, kendisinden 12 yaş büyük çiğdem talu ile yaşadığı aşkın detaylı öyküsünü cnn türk'teki yüzyılın aşıkları programında seyrettikten sonra ayrı bir yönünü tanıdığım ve sadece yaşadıklarından dolayı bile saygımın bir kat daha arttığı bir müzisyendir kendisi...

    o dönemki bestelerin şimdiki popüler ürünlere göre ne kadar basit olsa da daha dolu olmasının sebebi bu tip etkilerdi sanırım... mesela melih kibar ve çiğdem talu'nun beraber ürettiklerinin altındaki duygusal bağlantı şimdi para kazanma kaygısı şekilnde vuku bulmakta...
  • mustafa sandal in bir roportajinda , melih kibar in hababam sinifi bestesi icin muzigin mona lisa sini yapan adam diye bahsetmisti.
    bir muzik ve bir besteci icin yapilasi en guzel yorum budur diyorum. hizli calinca neselendiren, heyecanladiran yavas calinca huzunlendiren, muzik dokusunu kendisi kesfetmistir.
  • türkiye'de 'istiklal marşı'ndan sonra en çok bilinen melodiyi yazmış olan kişi.

    (bkz: hababam sınıfı)
  • bestelerinde 5/8'lik, 8/8'lik, 9/8'lik gibi aksak ritimleri sıklıkla kullanarak kendine özgü bir tarz yaratmış besteci.. zamanında çiğdem talu'nun söz yazdığı bestelerini söylesin diye erol evgin'e vermiştir.

    en bilinen eserleri erol evgin'den içimdeki fırtına, işte öyle bir şey, sevdan olmasa, bir de bana sor, etme eyleme, zerrin özer'den her şey seninle güzel, seni seviyorum, eurovision şarkı yarışması sinyal müziği çobanyıldızı, eurovision fatihi halley, hababam sınıfı film müziği..
  • vedasını sözlükten öğrendiğim çok cesaret isteyen bir aşkın kahramanı, şimdikilerle karıştırılmaması (hatta karşılaştırılmaması) gereken bir müzisyen. güle güle gitsin, sevdiği kadınla oralarda güzel güzel şarkılar besteleyip sonsuz huzur içinde yaşasınlar, biz de buralarda korkaklığımızdan yaşayamadığımız aşklarımıza şarkılar adayalım...
  • "sarkılar hancı şarkıcılar yolcudur" demişti.
  • büyük sanatçı. çok büyük. çiğdem 'e olan aşkı, yarattıkları dünyaya eşi benzeri gelmeyecek bir büyü daha. umarım gittiği yerde çiğdem 'ine kavuşmuştur.
    büyük aşklar ölmez ne de olsa.
  • kendisinin bir bestesi vardır: ayrı dünyalar.

    sadece bestesi melih kibar'a, sözleri çiğdem talu'ya ait bir erol evgin şarkısı değildir bu. aynı zamanda melih kibar-çiğdem talu aşkının, bu aşkın imkansızlığının kısa bir özetidir de.

    sözlerle beste birbirleriyle uyumlu değildir. çiğdem talu'nun sözleri umutsuzdur, ümitsizdir, yılgındır, mecburen vazgeçmişçidir. melih kibar'ın bestesi ise heveslidir, isteklidir, ritmi talepkardır, notaları "herşeye rağmen"dir..

    sözlerle beste adeta konuşurlar birbirleriyle..

    şarkının mahzun girişinde, sözler de incedir, kırmamaya çalışır:

    ayrı dünyaların insanıyız ikimiz
    dağ ve deniz gibi
    aynı duygularla çarpsa da kalplerimiz
    vazgeç sevmekten beni

    ayrı dünyaların insanıyız ikimiz
    ak ve kara gibi
    aynı duygularla çarpsa da kalplerimiz
    vazgeç sevmekten beni

    ne zamanki beste istekli şekilde hızlanmaya başlar, sözler sinirlenir, daha çok içini dökmeye başlar:

    sen belli ki bir çocuksun
    bense yıllar boyu yorgun
    sen güneşin ilk ışığı
    ben gecenin karanlığı

    sen aşk nedir bilmezsin ki
    bense aşktan korkan biri
    senin kalbin umut dolu
    benim kalbim darmadağınık

    sonra üzülür sözler, tekrar kırmadan anlatmaya başlar kırılmış besteye:

    ayrı dünyaların insanıyız ikimiz
    gün ve gece gibi
    aynı duygularla çarpsa da kalplerimiz
    vazgeç sevmekten beni

    ancak beste vazgeçmemiştir, tekrar ne olursa olsun der, istediği tek şeyi anlatmaya başlar, sözlerse kızar gene:

    sen belli ki çok mutlusun
    bense yıllar boyu mahsun
    senin gözlerinde bahar
    benim gözlerimde yaş var!

    sen dert nedir bilmezsin ki
    bense dertten bıkmış biri
    senin kalbin huzur dolu
    benim içim alev alev!

    bir sessizlik olur, beste düşünür, istemeyerek de olsa hak verir ve kapanışı gene sözler yapar:

    ayrı dünyaların insanıyız ikimiz
    düş ve gerçek gibi
    aynı duygularla çarpsa da kalplerimiz
    vazgeç sevmekten beni

    böyledir melih kibar'ın çiğdem talu'yla ilişkisi..

    peşin edit: şarkıyı dinlemek isteyenler fizy'e bakabilir.
hesabın var mı? giriş yap