• bomontideki binasının şu an kurulu olduğu yer eskiden bira fabrikasının bira bahçesiymiş.insanlar burada gelir biralarını yudumlarlar oturup muhabbet ederlermiş bir nevi çay bahçesi gibi yani , gel gelelim üniversitenin binasına, burası üniversite ile alakası olmayan insana buz gibi gelen tamamen bir rezidansı andıran ,derslerde hocaların sesinin duyulmadığı kocaman dersliklere sahip soguk bir binadır bizleri buraya sürgün eden siyasilere ,rektörlere teşekkürleri sunuyorum..bir de fotoğrafını koyayım da anlayın duygularımızı

    http://img600.imageshack.us/…g600/3065/19446326.jpg
  • besiktas'ta motor iskelesi'nin arkasindaki binada kira odeyerek ikamet eden fakulte. mimar sinan i kazandigini duyunca findikli ya gidecegini zanneden insanlar icin ilk izlenim husrandir. lakin bu husran yavas yavas yerini daha guzel duygulara birakir. terasi, istanbul'un en guzel manzaralarindan birine sahiptir. ayrica derslerden sonra gidilmek istenecek bilimum yere (taksim, ortakoy, vapur yolculugu goze alindiginda kadikoy) yakindir. ozellikle universite gencligi guruhuyla beraber sabahin koru vapurlarindan indikten sonra diger okullarda okuyanlarin yine en az yirmi dakkalik bi yol tepmeleri gerekirken, sizin direk okulunuza yumulmaniz rahatlik vericidir. sosyoloji bolumu ozellikle eglencelidir.
  • besiktas'taki binasinin onunde bir mermer vardir. (hala var mi bilmiyorum) eskiden bu mermerin bir kosesinde "osurmadan sicana 55 ekran televizyon" yazardi. istanbul'a resit olarak geldigim ilk gun epeyce gulumsetmisti beni.
  • on - onbeş metrekarelik bir terası dışında yaşanacak herhangi bir noktası olmayan boktan bina.

    özellikle kantin adı verilen şantiye kulubesi bir hayli kötüdür. kantinin hemen yanında ise adına kültür sanat denilen abukluk merkezi bulunur. birkaç arkadaş bu bölümü kurmuş ve içeride karl marx'ın das kapital'inden parçalar okuyup, şiir dinletileri yapmaktadır.

    enteresan bir okuldur. adı mimar sinan olmasına rağmen ve içinde elin parmaklarıyla gösterilebilecek sayıda türbanlı öğrenci olmasına rağmen en hararetli "türban" gösterilerine sahne olmuştur.

    yine adı mimar sinan olmasına rağmen iki sene öncesine kadar sakalla giriş yasak olan bir binadır. hatta fındıklı'dan sanat tarihi dersine gelen sakallı öğrencilerin okula sokulmamaları konulu piyese de sahne olmuştur.

    içinde kuş yuvaları olan sınıflara sahiptir. hatta çatıkatında bulunan bir sınıfın damı bambu ağacından yapılarak jamaica tadı yakalanmıştır.

    okulu bitirme isteğini azdıran unsurlardan biridir.
  • 16 yasinda girdigim 20 sinde kosa kosa ciktigim yegane okul! yagmurda karda siste terasta saraplari dikip dikip finallere girerdik..manzarasi olaganustu guzel, bina ise sıkıcıydı..genede guzeldi ogrencilik..yol sorunumuz hic olmazdi.
  • her gün işe giderken önünden geçtiğim ve öğrencilik günlerimi hatırladığım okul. son gelişmeleri öğrendiğimde bir garip oldum, hüzünlendim. uzun, dar koridorları ve basık tavanıyla içsıkıcıydı ama muhteşem manzaralı terası ve kantiniyle bu açığını kapamaya çalışırdı. öğrencilerine sunduğu tek spor aktivitesi giriş koridorundaki masa tenisiydi, bir ara bilgisayar odası kuruyoruz gazıyla masa tenisinin olduğu bölümün tam karşısını kapatmışlar ve bir iki tane gilgisayar koymuşlardı ama onların bilgisayar dedikleri şey hesap makinasının bir üst modeli olduğu için proje iki gün sonra iflas etti. kantine girişteki sağ bölüm kültür-sanat olarak adlandırılır ve okulun solcuları burada takılırdı. doğal olarak bu bölümde samsun sigarası çok tüketilir ve elinizi masaya bir iki defa vursanız hemen birkaç kişi ayağa kalkıp halay çekmeye başlardı. kantinin ana bölümü aynı zamanda yemekhane olduğu için öğlen yemeğinden sonra tüm masalarda o gün hangi yemek çıkmışsa artıklarını görebilirdiniz. kantinin arka kapısı yanlış hatırlamıyorsam 1996 yılında okula dışarıdan gelen faşist bir saldırı sonrasında hep kilitli kalmıştı. eski bina olarak adlandırılan bölümdeki derslikler gerçekten çok kötüydü, yeni binadakiler ise idare ederdi. yeni binadaki derslikler sayıca az olduğu için tüm bölümlere birer tane olmak üzere kardeş payı edilmişti, misal birinci kattaki 206 dersliği sosyolojinin karşısındaki 207 ise sanat tarihinindi. aslına bakılırsa okuduğum liseden bile küçük olan, aktivite olarak öğrencilerine neredeyse hiç bir alternatif sunmayan bir okuldu. ama okulumdu...
  • itin öldüğü yerde bulunan kampüs.

    koca bina, nazlı isimli yaşlı bir köpeğe emanet edilmiştir.
  • yılların efsanesi olarak bilinen bomonti hadisesinin realiteye kavuşmasıyla, birinci sınıf öğrencisi olacak olan beni üzüntülere gark etmiş, beşiktaş sahil hevesimi kursağımda bırakmış olandır.
  • bomontiye taşınması gündemdedir. baya tartışılıyor.
  • sonunda yılların efsanesi gerçek olmuş, fakültenin bir kısmı da olsa bomonti'ye taşınmıştır. güzelim boğazdan sonra beton yığınlarının arasına düşmek hiç hoş olmadı.
hesabın var mı? giriş yap