• 19. ankara uluslararası film festivali tarafından özel ödüle layık gorulmustur.
    "dünya kitle iletişimi araştırma vakfı, kitle iletişim ödülü’nü ise; benzeri görülmemiş bir çabayla emek, zaman, para vakfederek kurdukları merkezde 'türk sineması'na görsel hafıza'sını kazandırmak adına sinema sanatçılarıyla düzenledikleri sözlü tarih çalışmasından, merkezlerinde yaptıkları film gösterimleriyle pek çok genç sinemacının yetişmesine yaptıkları katkıdan dolayı boğaziçi üniversitesi mithat alam film merkezi’ne ve türkiye’de sinemaya ve sinema yayıncılığına popüler sinema yazınından farklı bir perspektifle bakarak alanın gelişmesine yaptıkları büyük ve “nitelikli” katkıdan, türkiye’de film festivallerine ayrım gözetmeden verdikleri destekten, genç sinema yazarlarına yeni ve özgür bir tartışma platformu sunmuş olmalarından dolayı altyazı sinema dergisi ’ne (bkz: altyazı) vermeyi uygun bulmuştur."
  • müdavimleri arasında adı kısaca "merkez" olan, mithat alam'ın bağışlarla açtığı ve büyük destek verdiği, çoğu işini öğrencilerin yürüttüğü, bürokrasiden uzak, film sertifika programı başlatmış, film dersi alan öğrencilerine kamera ve kurgu imkanı sağlayan, süper arşivi olan, akşamki gösterimlerden sonra terasında kahve içip filmi tartışabileceğiniz süper ötesi, bağımlılık yapan mekan
  • randevu alıp kaçırdığınız filmleri pofuduk minderli koltuklara kurulup (hem de isterseniz tek başınıza) izleyebileceğiniz film merkezi.
  • panik atak ve panter emel tarzında sarışın bir teyzemizide bünyesinde barındırır. mithat alam amcamızın eşi diyesim var ama belkide sesli typo yapmış olucam. o vakit şöyle diyelim; film center ile ilgili bilimum kokteyl olsun, önemli gün olsun, toplantı olsun ortalarda gözüküp, avazı çıktıgı kadar bağırır, "ooooggg efendim kimleri görüyorum", "aaa sizde mi burdaydınız", "gelin gelin gelin, sizi rektörümüzle tanıştırıcam", "güzelim hiç bu çiçek burda olmuş mu", "yavrum bak çiçek böcek çekip durma, bak abuzer beyler geliyor onları çek" tarzındaki misafirperverligi ve dominant karakteri ile bu tür önemli gün ve haftalara renk katar. gülüşü bir efsanedir. kalın ve sigara dumanı ile kartlaşmış bir sesi vardır. böğürünce de daha bi tırmalayıcı özellik kazanabilir sesi.
  • arşivinde aylardır reservoir dogs'un bulunamadığı film merkezi. ne zaman gitsem soruyorum aldığım yanıt hep aynı: şu an available değil maalesef. güzelim tv odasının rahat koltuklarında yayıla yayıla bir türlü izleyemedik şu filmi. her kim aldıysa onu ve iade etmediyse, buradan kendisine öpücüklerimi yolluyor ve ondan en geç cumaya hadi bilemedin pazartesiye iade etmesini rica ediyorum. lütfen bak lütfen noolur.
  • henüz gidip görmüşlüğüm, bir film izlemişliğim olmamasına karşın dikkatimi çeken şey bu merkezin afiş tasarımlarının oldukça güzel ve özenli oluşu. her hafta bir etkinliğe afiş nasıl yetiştiryorlar hayret doğrusu..
  • (bkz: zeki demirkubuz) haftası düzenleyerek irie kişisinin bir hafta okulda yatıp kalkmasına sebebiyet verecek boğaziçi cenneti. hatta ve hatta zeki demirkubuzun kendisini de okula getirterek bu haftaya mana katmış yanaklarından öpülesi faaliyet merkezi.
  • allah razı olsun bizi hülya koçyiğitle buluşturmuş merkezdir. bu buluşmadan öncede, 70li yıllara damgasını vurmuş bir çok hülya koçyiğit filmi yayınlayıp bizi mest etmiştir.

    hülya koçyiğitin samimiliği ve içtenliğinin yanısıra onca yıla rağmen halen bebek gibi bir yüzünün bulunması bizi şaş şaş şaşırtmıştır.
  • her filmden önce çalan paint it blackcoverıyla takdirimi kazanan film merkezi
    (bkz: tea party)
  • ''iyi de madem bu kadar iyi niyetli (yada insanlığına girmeyelim malum çok da tanımışlığım yok kendisini), ya da bu kadar sinemayı düşünür, okulu ve öğrencileri düşünür bu mithat alam denilen zat, neden boğaziçi üniversitesi film merkezi değildir de mafm yani mithat alam film merkezi olarak geçer? okulla içiçedir, kopuk değildir tamam ama sadece okulun içinde olmasıdır boğaziçi ile bağı. yoksa isminin yanında bir ünvandır boğaziçi üniversitesi. dolayısıyla okulla göbek bağı yoktur, ha olması gerekir mi tabi ki hayır. ama bu kadar öğrenciyi düşünen biri bu kadar megaloman olmaz. bunun dışında m.a.f.m burs da verir sinema okuycak boğaziçililere fakat kendi bünyesinde çalışmak üzere. e ben sevmiyorum 'merkez'i, mithat alamın sinema anlayışından nefret ediyorum, sırf kendi bünyesinde çekildi diye b.ktan filmleri yere göğe sığdıramamalarını hazmedemiyorum, ukala yazarlarına gıcık kapıyorum. napayım şimdi, sinemasever öğrencileri böğrüne basan onlar için koskoca(!) film merkezi açmış mithat alam çok mu yardımsever şimdi?? çok mu düşünceli? ha bir de dergilerindeki yazılarda da ne kadar entellektüel olduklarını göstermek için kırk takla atan, bilmem kaç yüz-bin film izlemekle övünen, ama şöyle bir kafa yormaktan aciz, büyük ağbilerinin entel laflarını ezberleyip yazı yazan, sonra da ne kadar sinefil oldularını kanıtlayan küçük burjuvamsı kişiler mi sinemacı? hadi git mithat senin gibileri çok gördük!
    (bkz: ekşi sozluk kin kusma platformu)
hesabın var mı? giriş yap