• hazır almanya muhabetti açılmışken.. çocukluğumdan beri mayalar, eski mısır uygarlığı, aztekler, inka'lar, iskandinav mitolojisi, şamanizım ve eski çin uygarlığı ile birlikte bu abiler hakkında elime geçen ne varsa okudum, filmleri seyrettim.
    nazileri bir başka uygarlık olarak gördüm. yahudi yapımcıların yaptığı propaganda filmlere de pek itibar etmedim.
    sanırım dört ya da beş sene önce dedesi üst subay bir nazi olan ve kendisi de halen nazi olan amerika da yaşayan bir alman mühendis ile tanıştım. arkadaşlığımız iki hafta sürdü. saatlerce nazi ve nazi teknolojisinden konuştuk.
    aga bilmiyorum. adamların savaş teknolojisi, ilaç teknolojisi, arabaları, jetleri, ufoları, deniz altıları yavvv.. adamlar zaman makinası yapmaya kasmış aq. rus'a, amerika, ingiltere, fransa'ya posta koyarken. lan zaman makinası nedir? helikopterlerin, hayalet uçakların, roketlerin, jetlerin yani aklınıza ne gelirse her bi bokun atasını bu deyyuslar yapmış. bir taraftan da dünyaya posta koymuşlar.
    adolf abinin "kavgam" kitabını üç defa okudum beynim yandı. herif atıyor tutuyor ama arkası da boş değil.
    daha bunlar bizim bildiklerimiz. amerika, fransa ve ingiltere çakalları kim bilir daha neler saklıyor?
    hayır yani?
    adamlar suntadan jet yapmışlar bir de 1000 kg. luk bomba taşısın diye kasmışlar. vay aq.
    artık ne içtilerse. bir de bunu savaşın ortasında yapmışlar. kesmemiş deyusları bilim.. sanata, sepete, sinemaya sarmışlar. neredeyse tüm ensesi kalın nazi subayları koleksiyoncu aq.
    kesmedi kutsal kase'nin peşine falan düştü bu pezevenler o kargaşanın içinde. fransa'dan , hatay'a kadar cörny yaptı manyaklar.
    ne bileyim aga bu heriflerin torunları o üçüncü köprünü, hava alanını osuruğu ile yıkar. amerika, rusya, israil falan yemin ile fasa fiso. ben alamanlardan tırsarım aga.
    bizim uzun pek ciddiye almıyor ama o merkel'in gözler fıldır fıldır.
    bize gelince.. mehter marşına talim aq.
    son olarak.. japonya'ya atom bombası atan amerika ya da dünyayı kan gölüne çeviren, sömüren asya, afrika'nın amına koyan ingiliz ve fransız'lardan daha da kötü değiller.
  • toplama kamplarından birinde, soykırım bütün hızıyla devam ederken, yaşlı yahudi bir adam devamlı dua ediyormuş. sonunda daha genç olan bir başka esir dayanamamış ve yaşlı amcaya sormuş:
    - seni her gün, her boş vaktinde dua ederken görüyorum. ne için dua ediyorsun?
    yaşlı adam cevap vermiş: "tanrı'ya teşekkür ediyorum."
    genç esir şaşırmış bu işe, anlamamış.
    - tanrı'ya neden teşekkür ediyorsun ki? naziler senin karını ve çocuklarını öldürdüler, seni evinden çıkarıp attılar, bütün eşyalarına ve malvarlığına elkoydular, hayatını mahvettiler, yaşamını bile insanlıktan en uzak şekilde sürdürmene sebep oldular. neye teşekkür edebilirsin?
    yaşlı adamın cevabı basitmiş:
    -tanrı'ya, beni onlar gibi yapmadığı için teşekkür ediyorum.
  • nationalsozialistische deutsche arbeiterpartei üyelerinin hiçbir zaman kendilerini öyle nitelendirmedikleri sıfat veya ad. hatta iktidarda oldukları dönemde bu heriflerin yüzüne karşı nazi demeniz talihsiz durumlarda sonu kz’lere kadar gidebilecek adrenalin yüklü bir yolculuğun başlangıcı olabilirdi.
    alman faşistlerinin kendilerine verdikleri ad nationalsozialist idi. ancak, almanya gibi sol geleneğin bir zamanlar oldukça güçlü olduğu bir ülkede, ortaya çıkmalarından itibaren bu dangalaklar dalga konusu olmuş ve karşıtları tarafından nazi olarak aşağılanagelmiştir. peki ama nasıl? aslında nazi, bavyera kırsalında yaygın bir isim olan ignatius’un kısaltılmış hali olup geçen yüzyılın başındaki alman fıkralarında maceradan maceraya koşan salak, aptal ve hödük bavyera köylüsünün ismiydi. nsdap de, ta en başından beri bu tip bavyeralılarla dolup taştığından, ama özellikle de resmi adının ilk harfleri buna gayet müsait olduğundan bir “nazi” partisi olarak anında ayarı yemiştir. kıssadan hisse, demek ki dünyayı ele geçirmeye çalışan manyaklarla dolu faşist bir parti kurmadan önce bile, bir reklamcıya danışmakta fayda varmış.
  • ırkçılıktan sonraki en büyük sorunları alman sistematiğinin bu kadar içselleştirmiş olmalarıdır. katliamlarında ispanyolların, ingilizlerin, amerikalıların gerçekleştirdiklerinden daha az sayıda insan yaşamını kaybetmiştir. katliamların "modern" zamanlarda gerçekleşmesi ve izledikleri metodunda katkısıyla tarihe en cani siyasi hareketi olarak geçmişlerdir. onlara medeniyet götürdük, kargaşa çıkarttılar, onlarda bizden öldürdü vb bir argüman savunmak yerine yahudileri soymuş, gazla öldürmüşler, saçlarını kesmişler, altın dişlerini sökmüşler, değerli eşyalarını almışlar, yaktıktan sonra kalanlarla sabun ve gübre yapmışlar..

    bu kadar sistematik olmaları en büyük hatalarıydı...
  • alman irkinin milliyetci egilimlerinin guclendigi hitler almanyasinda alman irkinin yeryuzundeki tum irklardan ustun oldugunu savunan insan tipi.
    bunlar gunumuzde halen varliklarini surdurmeye calismakta ancak global dunya duzeni tarafindan sindirilmek istenmektedirler.
  • "naziler insandı ve onlarda insani olan şey de insandışılıklarıydı"

    romain gary
  • hitlerin organizasyonu disinda varolmayan kisilerdir (yersen). bugünün almanyasinda nazilere halk destegi sanki hic yokmus , hic var olmamis gibidir. sorarsan zamaninda kimse nazileri desteklememis, herkes karsi imis (yersen).

    niye böyle diyorlar, utanclarindan tabi ki, o yapilanlarla yanyana duramadiklari icin. bu adamlarin durumu bizim iktidar yandaslarinin yarin öbürgün gelecegi noktayi göstermek acisindan ne güzel bir örnek.
  • bugün bir yahudi mezarlığını ziyaret ettim. tabi mezarlıklar türkiye'deki gibi değil, kilitliler. velhasıl içeriye giremedim, mezarlığın kapısından bir iki fotoğraf çektim. o esnada arkamda bulunan binadan yaşlı bir alman dışarı çıkıp; welcher landsmann sind sie? diye sordu. bu nerelisin tarzı bir soru ama direk etnik kimliğini ortaya koyan bir çeşit soru zannediyorum. gözlerinde, tavırlarında sinir sezdim. türkiye'den geliyorum deyince daha çok şaşırdı. burası yahudi mezarlığı neden ziyaret etmek istiyorsunuz dedi. amacımı öğrenmek istiyordu çünkü dediğine göre, daha bir kaç yıl önce mezarlık çeşitli kişilerce saldırıya uğramıştı. merak ediyorum, ilgileniyorum dedim. neyse mezarlığın anahtarını aldım, dolaştım, mezar taşlarında yazanları anlamaya okumaya çalıştım falan. geri döndüğümde sohbet etmeye hevesli bir biçimde evin önünde bekliyordu, anladım konuşmak bir şeyler anlatmak istiyor. ben askerdim, dönemi yaşadım dedi. o an anladım ki vicdan azabı gerçekten bir insanın yaşayabileceği en kötü şeylerden. yahudi komşusundan, arkadaşlarından, üye olduğu yahudi kurumlarından bahsetti, gözleri doluyordu. benim sormama gerek kalmadan kendisi defalarca tekrar etti. nazilerle olmak zorundaydık, kimse reddedemezdi, herkes suçlu dedi. tüm diğer nazilerin, onlarla birlikte olan korkakların vazgeçilmez tesellisi.
  • bugün 30'lu yaşlarda genç bir alman'ın çocukluğunda ziyaretine gidip elini öptüğü dedesi bizzat bir nazi subayı olabiliyor. uzak değil, babasının babası. bu konular çok konuşulmuyor, açılırsa apar topar kapatılıyor. ama tozlu albümleri açtığında gamalı haç logolu bir uçağın önünde pilot elbiseleri içinde çekilmiş fotoğrafını buluyorsun dedenin.

    araya yeterince kuşak girmediği için aileler nazi geçmişi olan tiplerle dolu. onlardan kalan eşyalar, dönem propagandasının izleri evlerin mahzenlerinde yaşıyor ve tabii ki şu anda 80 yaş üstü almanların sıcak hafızalarında.
  • 1899'da icat edilen reklamciligin en verimli sekilde kullaniolmasi suretiyle goebbels gibi bir kisiyi dunya sahnesine cikaran, reklamcilik tarihindeki en buyuk sicramanin yaratilmasini saglamis olan politik (!) olusum.
hesabın var mı? giriş yap