• ne kadar vasat filmlerde de oynasa, begendigim bir aktor. (bkz: godfather) ve (bkz: apocalypse now) gibi filmlerin yonetmeni olan (bkz: francis ford coppola) amcasi olmasina ragmen, asıl ismi (bkz: nicholas kim coppola) olan cage onun torpillisiymis gibi algilanmamak icin soyismini bile degistirerek sektöre giriyor. disiyle tirnaklariyla geliyor bulundugu noktaya. saygi duymak lazim.
  • vampirliğini kumpirliğini bilemem ama nicolas cage, abd'nin haluk levent'idir.
  • an itibarinden iki saat kadar önce, 500t'de gerilerden akbil uzatmıştır.
  • zamanında aragorn rolünü geri çevirmiş adamdır.öncelikle lotr cast ekibi ne içiyorsa aynısından istiyorum.gondor'un kralı,isildur'un varisi,arwen'in yavuklusu olacak bir nikılıs düşünebilmek her babayiğidin harcı değil gerçekten.sonralıkla sevgili nikılıs,seni sevmem bilirsin ama bu hareketinden dolayı allah ne muradın varsa versin,rabbim çoluğuna çocuğuna bağışlasın inşallah.amen.
  • 2010 yılı itibarıyla film başına yaklaşık 12 milyon dolar kazanan, artık sönmüş bitmiş,maalesef film başı 12 milyon dolar gibi cuzi rakamlara film çeken bir aktör.

    aynı şekilde, bruce wills'de mavi ay adlı diziden sonra bir türlü tutturamamış, silinip gitmiştir.
  • of çişi gelmiş koyun bakışıyla beni hasta eden, kusturan kişi. bir filmini baştan sona izlemeyi başarmış diilim. o bakış o kaşlar mahvediyor beni.
  • son on senede keşfedenler için güzel filmi olmadığı sanılan oyuncu..

    (bkz: fast times at ridgemont high)
    (bkz: the boy in blue)
    (bkz: peggy sue got married)
    (bkz: raising arizona)
    (bkz: moonstruck)
    (bkz: guarding tess)
    (bkz: kiss of death)
    (bkz: leaving las vegas)
    (bkz: the rock)
    (bkz: con air)
    (bkz: city of angels)
    (bkz: 8mm)
    (bkz: bringing out the dead)
    (bkz: adaptation)
    (bkz: lord of war)
    (bkz: the weather man)
    (bkz: knowing)

    sen tutup da national treasure, wicker man, ghost rider, next, drive angry, season of the witch, bangkok dangerous ile değerlendirirsen dandik dersin tabii..

    jack nicholson, robert de niro, al pacino gibi devlerin de berbat filmleri var arkadaş. 71 film yapıp, 71'inin de başyapıt olmasını beklemek haksızlık..

    armut bize komik olmasa, city of angels'in sonu en iyi dram sahnelerden biridir. bunu da armutları öfke, isyan ve hüzünle karışık merakla seçen cage'e borçludur.
    (bkz: seth plate)

    ama işte..

    edi: unutulan con air, b612 katkısıyla listedeki yerine eklendi
  • "ben hâlâ bir coppola'yım. ailemden çok şey öğrendim. ancak, bu işi tek başıma kotarabileceğimi kanıtlamam için nicolas cage olmam gerekiyordu. yasal olarak ismimi değiştirmedim, ama ehliyetimde, pasaportumda cage yazıyor. cage, benim çünkü..."

    o, empire dergisinin tüm zamanların en iyi 100 film yıldızı sıralamasında, 40. sırada yer alan büyük bir aktör. ilk oynadığı filmden bu yana, o hiç düşüşe geçmedi. oysa ki bir çok film yıldızının kariyeri hep inişli çıkışlı oldu hollywood yollarında. fakat nicolas cage her zaman yükselişteydi. eleştirmenlerin canı sıkılmış olacak ki, bazı dönemlerin cage için zor geçtiğini söylediler. cage'in bu eleştirilere yanıtı ise kısa ve net oldu;
    ''hayatımın çok iyi bir dönemindeyim. insanlar, benim kederli göründüğümü düşündüklerinde yanılıyorlar.''

    ilk dönem filmleri onun yıldızını parlatan güçlü filmlerdi. nicolas cage, bu filmlerin değerini bildi ve hızla yükselişe geçti. oynadığı dönemde aşk filmlerine yeni bir soluk getiren moonstruck, coen biraderler'in 'bize göre bazılarının hakettiğinden fazlasına sahip olması haksızlıktı' diyen unutulmaz filmi, raising arizona, savaşı ve savaşın etkilerini çok farklı bir yönden ele alan birdy, motorsikletli çocuğun hükmettiği, rumble fish, nicolas cage için zirveye ulaşan yolun en zor kısmıydı. ve cage, bu zorlu yolu başarıyla geçmesini bildi. bu dönemde oynadığı bütün filmlerde, kendisinden beklenilenin çok üstünde bir performans sergileyerek, tüm zamanların en iyi film yıldızları arasına girmeye doğru parlak bir adım attı. fakat yine bu dönemde, kimse nicolas cage'in ne kadar büyüyeceğini tahmin edememişti.

    "o, oyuncuların caz müzisyenidir."

    david lynch, cage için bu yakıştırmayı yerinde görür. wild at heart filminde kızların pek de sevmeyeceği bir tipte karşımıza çıkan cage, yılan derisi ceketiyle david lynch dünyasının bir penceresinden daha, içeri girmemizi sağlar. genç yaşına rağmen cage, büyük yönetmenlerin büyük filmlerinde hızla rol almaya başlar. 1990'lı yıllarda oynadığı filmler, onun tüm dünyaca tanınmasını sağlayan filmlerdi. bir kara film örneği olan red rock west, bir korumayı canlandırdığı eğlenceli guarding tess, 1994 yılında çok az para ile oynadığı; çok büyük bir performans sergilediği; 95 akademi ödüllerinde en iyi aktör dalında, and the oscar goes to nicolas cage diye sahneye çağrılmasını sağlayan, ölümüne içen bir karakteri canlandırdığı leaving las vegas filminde oynadı. daha sonra bir anda beyazperde'nin milyon dolarlar kazanan yıldızları arasına girdi. art arda sapına kadar ticari, ota boka yaramaz diye tabir edilen, fakat tüm dünyada kitleleri sinema salonlarına dolduran the rock, con air, face off gibi filmlerde yer aldı. yakışıklı görülmediği halde bir meleği canlandırdığı, insanın hayata bakışını değiştirebilecek nitelikte bir film olan, city of angels filminde rol aldı.

    "bu insanlar (bazı) sadece 'ciddi film' diye damgalanan yapımlarda rol alıyorlar. oysa bana kalırsa leaving las vegas ne kadar 'ciddi' bir filmse superman de o kadar değerlidir. her şey, sizin 'ciddi' sıfatını nasıl yorumladığınıza bağlı..."

    2000'li yıllarda, the family man, charlie kaufman zekasının bir ürünü olan adaptation, ilginç bir film olan ve sonuyla şaşırtan matchstick men ve bir sistem eleştirisi olan lord of war gibi filmler ile övgüler alsa da, bu yıllarda çok eleştirilir nicolas cage.
    hakedilmeyen eleştiriler bunlar. çünkü nicolas cage, ne kadar iyi bir oyuncu olduğunu ispatlayan ve bunu daha fazla ispatlamasına gerek olmayan bir oyuncu. hiçbir değeri olmayan ya da çocuk filmleri gibi yakıştırmalarda bulunulan filmlerde oynadığı yönünde eleştirelere maruz kaldı. her şeyden önce o, eğlenebileceği filmlerde rol almak isteyen; doğaçlama yeteneğini kullanabildiği filmlerde rol almayı seven birisi.

    "bir çitin üzerine oturup yaşamı izleyecek bir tip değilim ben. günü yakalamayı, anı yaşamayı seviyorum ve bence evrenin bizden istediği şey de bu."

    cage'in bu sözünden yola çıkacak olursak cage, 'o iyi film değil', 'bana yakışmaz', 'ben daha sanatsal filmlerde oynamalıyım' diye bir kaygı taşımıyor. yukarıda da söylediği gibi ciddi sıfatnı nasıl yorumladığınıza bağlı bu.
    - nicolas cage gibi bir adam ghost rider filminde nasıl oynar?
    - oynar. çünkü o, bir çizgi roman hastası. çizgi romanlarla büyüyen üstelik büyümeyle kalmayıp, ismini de luke cage isimli bir süper kahramandan alan biri... ghost rider ile bir süper kahraman filminde oynama hayalini gerçekleştirdi cage. insan hayalini gerçekleştirdi diye eleştirilir mi? bazan da cappola'nın yeğeni diye bu kadar yol alabildi, torpili olmasa bu seviyeye ulaşamazdı gibi savlar öne sürülüyor. dünyanın hangi mesleği, hangi dalı olursa olsun insan torpille sadece işe girer, sektöre atılır. fakat kişinin içinde bir cevher yoksa, asla torpilin sağladığı avantaj daim olmaz. bir kişi ne kadar torpilli olursa olsun içinde o mesleğe dair cevher yoksa mutlaka başarısız olacak; uzun vadede o meslekte daim olamayacaktır. nicolas cage'in içinde onu bugünlere kadar getiren çok büyük bir cevher; büyük bir sinema aşkı vardı.

    nicolas cage, farklı tür filmlerde rol alan ve rol aldığı filmlerin hakkını ayakta alkışlanabilecek nitelikte performanslar sergileyerek veren bir oyuncu. bazı oyuncular hep aynı tür filmlerde oynayarak adeta o türün vazgeçilmez ismi olarak tanımlanır. bazıları ise tek bir filmi ile unutulmayan oyuncular listesinde kalmayı başarır. fakat, farklı türlerde gösterdiği başarılı performanslarla her tür filmde oynayabildiğini kanıtlayan, her filminde iki kişilik, hatta üç kişilik performans sergileyen, oyanadığı filmlere kendinden bir şeyler katarak filmi farklı kılan, melankolik bakışlarıyla insanın içini ısıtan asil bir oyuncu nicolas cage.
  • sultanbeyli'deki bir türlü bitmeyen cami inşaatine yardımda bulunmuş. bu bahara bitecekmiş inşallah...
  • bizim şirketin şöföründen siktir yemiş. valla.

    7-8 ay önce nevşehirde çekimlere gelmiş adam, bizim şirketin şöförü de firmanın alman ortaklarından bi mühendisi almak için havaalanına gitmiş beklerken bu cage efendi beyaz dobloyu kendi için geldi sanmış atlamış arabanın içine. bizim şöför dönüp ne ayak gibilerinden kaç göz yapmış sonra da kovmuş. tanımıyordum abi dedi soranlara.
hesabın var mı? giriş yap