of
-
karşıki dağlara bir tehdit.
-
türkçedeki en uzun kelime. ciltlere sığacak üzüntülerin tek kelimelik özeti.
-
bir bunalim unlemi
(bkz: cikarip kalbimi atasim geliyo) -
rahmetli anneannem: "of demeyin, isyan etmeyin. af deyin, af dileyin." derdi hep. ondan alışkanlıkla ne zaman "off... of..." demek gelse içimden hep "aff... af..." der dururdum. 2-3 sene öncesine kadar buna epeyce dikkat ediyordum aslında; ama farkettim ki, şöyle cigerden çekilen bir of'un yerini hiçbir af tutamıyor.
çekilen her of, hep isyan anlamını da taşımıyor aslına bakarsanız. içinizde kalsa kalbinizi patlatacak duygulardan korunmak için çekildiği de olur. duygu boşalımıdır. safra atımıdır hatta. tekamüle ermek için, yükselmek için safra atılmalıdır ya...
kalp patlamasına iyi gelir cigerden bir of... -
eski ingilizce ogretmenimizin "ıv" diye telaffuz ettigi sozcuk. (ornek: fiyır ıv dı dark)
-
rüyanda görsen inanma'nın yeni versiyonu.
-
apolitik isyan ünlemi. ayrıca oflamak ´puflamak´a yönlendirilmiş. puflamak ile oflamak farklıdır; oflamak haklı bir isyanken puflamak haksız ve şımarık bir isyandır. oflayan insan bir şeyler yapar değişim için, puflayan ise puflar. ayrıca puf ne.
-
organofosfatın kısaltmasıdır.
-
sıkıntı belırtisi (bkz: daralgeldi)
-
had safhada sikilanlarin iyice uzatarak soledigi kelime
(bkz: olumum sikintidan olacak)
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap