• bir venezuelalı'nın st.petersburg'da(rusya) 10 dk içinde çıkarttığı pasaporta gözümle şahit olduktan sonra, hala çıkıp "devletin ne suçu var amuğa goyyum" şeklinde beyanat verenlerin suratına tükürmek istediğim kriz bu.

    zaten dünyanın en pahalı pasaportu ulan devletinin sana reva gördüğü 40 sayfalık defter. sen hala nasıl olur da bunu savunursun. nasıl olur da bunu normal bir şeymiş gibi göstermeye çalışırsın be hey dürzü!

    senin devletin değil mi bu 40 sayfalık defteri "değerli evrak" statüsünde sana satan, senin devletin değil mi 40 sayfalık defter için neredeyse bir aylık asgari ücret talep eden, senin devletin değil mi bir de çıkıp "pasaport bitti, dağılın lan!" diyen..

    senin devletin arkadaşım senin devletin! benim devletim değil bu, senin devletin. eğer sen hala çıkıp bunu normal bir şeymiş gibi göstermeye çalışıyorsan, yok firmanın bilmem neyi filan diyorsan senin devletin, benim değil!

    o zaman devlet çıksın yine aynı değerli evrak statüsündeki hazine bonolarına da bitti desin ya? demez di mi, diyemez. çünkü neden, çünkü soyulacak kaz çok. daha durun vatandaşın cebindeki 10 kuruşu almadı bu devlet.

    unutma arkadaşım unutma!

    seyahat özgürlüğü bir lüks değil, insan hakkıdır. sen eğer buna devlet olarak maddi-manevi engel oluyorsan en büyük suçlusun. eğer vatandaş olarak da sessiz kalıyorsan da onun yandaşısın ve suç ortağısın.

    başka hiçbir şey değil..
  • http://www.sabah.com.tr/…li-pasaportta-rant-kavgasi

    - 5 yıl boyunca tanesi 3€'dan 1,8 milyon pasaport çinli "iris" firmasından "ihalesiz olarak" satın alınıyor

    - sonra ne hikmetse hazine bakanlığı bu alım için neden ihale açmıyoruz diye düşünüyor. 5 yıl boyunca pasaportları 3€'dan satan firma ocak ayındaki ihaleyi 1,66€'ya kazanıyor. bizim güzide bakanlığımız 5 senede 2,5 milyon euro kazıklandığının farkına varıp biraz ayıp olmuyor çinli kardeş diyor? o da durur mu yapıştırıyor cevabı. "zorla mı sattık kardeş?"

    - böyle böyle tartışmalarla 5 ay kaybediliyor. haziran ayında bizimkiler "neyse olan oldu bari erken teslimat yapın" diyince iris "eylül'den önce teslimat yapamam" diyor

    - bizimkiler de pasaport dağıtamayıp sıkışınca ihalesiz satın alma için diğer firmalardan tekrar teklif alıyor. bu sefer iris "erken teslim ederim ama fiyat 2,66€, işine gelirse" diyor. bu sırada gemalto adlı fransız firma 1,85€ teklif ediyor. bizimkiler de tamam o zaman gemalto'dan 480 bin tane alalım da millete pasaport dağıtabilelim diyor.

    - ancak fransa ile yaşanan 'soykırımı inkâr yasası krizi' döneminde çıkarılan gizli başbakanlık genelgesi gereği fransız firmalara iş verilemediğ için sözleşme imzalanamıyor.

    - 1 ay boyunca başbakanlık'la konu tartışılıp geçen hafta bu genelgenin sözlü olarak iptali sağlanarak sözleşme imzalanıyor. bizim mağdur güzide hazine bakanlığımız bu krizde suçlayacak birini tabiki buluyor. keklik bulmuşken para kazanmaya çalışan iris.

    özetin özeti

    - ülkenin parasının emanet edildiği adamlar, satınalma ihale vs nasıl yapılır bilmiyor
    - elin fransızını boykot edip ucuz kahramanlık yaparken vatandaşın mağdur ediliyor
    - 5 tl'ye kazıklanarak satın alınan pasaportlar (hadi kargo vs masraflarıyla 10 tl olsun) 60 tl'ye vatandaşa satılıyor

    günlerdir pasaport bekleyen arkadaşlar neden beklediğini bir bilsin..
  • normal zamanlarda başvurulmamasının sebebi harç ücretlerinin aşırı pahalı olmasıdır.
    sanmıyorum ki kimse çocukluktan itibaren pasaportu olmasını arzu etmesin, buna karşı çıksın.
  • tam da bir üçüncü dünya ülkesine yakışan hareket. sen dünyanın en siktiriboktan işe yaramaz pasaportlarından birini en fahiş fiyata vatandaşa kakala, sonra da 40 gün sonra çıkar de. müthiş bir olay. bak şu bok çukurundan siktir olup gitmek istiyorsun ona bile izin vermiyorlar.
  • vatandaşın, elde zibilyon tane pasaport varken başvurması gerektiğini buyuranları ortaya çıkaran krizdir. pardon da vatandaş seyahat edeceği zamanı size mi soracak arkadaş ? diyelim ki benim sağlık problemim var ve pasaportum yok. başvuruyorum ve devlet bana "kusura bakma,aylar önce çok vardı ama taze bitti" mi diyecek. hı,evet.
  • 29 aralıkta başvuru yaptım, 27 ocakta acil çağrısı açtırdım, hala yok. her şeyiyle orospu çocukluğu art niyet başka bir sikim değil. bugün tekrar çağrı açtırdım. ilkindeki evrak mevrak demişti, bu sormadı bile, baya rasgele iş yapılıyor her halinden belli.

    edit: 27 ocaktaki acil çağrısında evrak talebinde bulunulacak demişlerdi. gerçekten de bulundular. 27 şubat akşamüstü evrak istediler. girdim pegasustan 8 mart için bilet aldım. onu gönderdim. ertesi günü de 24 saat dolmadan bileti iptal ettim. dün 1 martta pasaportunuz basıldı mesajı geldi, bugün de 2 martta elime ulaştı.

    demem o ki tacizleyin. sürekli 199u arayarak ısrarla talep edin. milletin hakkını yerim bekleyeyim ben diye de düşünmeyin, çünkü yapay bir problem bu.

    ayrıca olayın kolpalığı da şuradan belli, belge olarak 8 mart için shengen ülkesine alınmış bilet gönderdim. pasaport, bordo pasaport. yani gelse bile vize olmadan benim onla o bileti kullanamayacağım aşikar. ama bilet var mı var işte. anlamsız işler silsilesi.

    son edit: bu arada iki defa da twitterdan darladim. hatta hızımı alamayıp cimer'e de şikayet ettim. artik hangisinin hatrina dönüş yapıldı bilmiyorum ama sapik gibi darlayin.
  • 27 haziran'da başvurduğum pasaportun hala elime ulaşamamasını sağlayan kriz. o değil de bir devletin vatandaşına vermesi gereken 3-5 tane hayati önemli temel belge var. bunların tedariğinde bile hangi ülke sıkıntıya düşecek kadar aciz ve plansız olabilir? tabii ki de muz cumhuriyeti. binlerce insanı mağdur edip yazın yaz günü, yüksek sezonda haftalarca pasaport beklemeye iten devlet görevlisine bir şey yapılacak mı? yoo; belki terfi bile ettirilir.

    şimdi kalkıp gidip aihm'ye dava açsam, tc devleti benim anayasal hakkımı elimden aldı, beni maddi manevi zarara uğrattı desem kim haklı allahaşkına?
  • benden daha kötüsü yoktur heralde dediğim krizdir.
    10 aralıkta başvurdum. bekliyorum hala.
  • akla gelen ideal devlet organizasyonu cercevesinde vatandasin magduriyeti sebebiyle devleti dava edebilmesini saglayacak krizdir.

    turkiye'de tabii ki boyle bir durum cok utopik ve fantezi romanlarindan firlama bir durum gibidir.

    her seyde oldugu gibi bu sorunun da cozumunun arkasinda vatandasin organize olup "sikeriz lan sizin krizinizi" diyerek masaya yumrugu vurabilmesinde yatiyor. fakat bunu yapmak icin milletin ne zamani, ne enerjisi, ne de maddi imkanlari var.

    eksik yapilan islerle topluluk olup mucadele edecek gucumuz olmadigi icin boyle malliklar her zaman suratimizi eksitecektir.

    burada bakiyorum, herkes kendi derdinde. hele arada birisi gelmis "acil pasaport formu doldurttum" demis. "ben gotu kurtardim haci siz kendi derdinize yarin" demek kisaca bir yerde. sadece bir tane insan evladi cikip kendisinden baska insanlari dusundugune yonelik laflar etmis, "yaslisi var isi gucu olan var" demis.

    iste elimizdeki iki tip insan ornegi. bir tanesi kendi gotunun derdindeyken digeri baskalarini da dusunmekte. kendi gotunun derdinde olanlar cogunlukta oldugu icin bu gibi organizasyon malliklariyla mucadele edilemiyor. mucadele ediliyor olsa "aman pasam su pasaport krizini bir an evvel cozelim halk umugumuzu sikacak" seklinde dusunurdu devlet tarafi.
  • "fransız gemalto şirketinin aldığı ihalenin 'güvensiz' olduğu gerekçesiyle iptal edilmesi üzerine çipli pasaport krizi baş gösterdi. ihale sürecinde tedbir alınmadığı için yeni pasaport basılmazken stoklar da tükendi. edinilen bilgilere göre, 1,5 milyon euro'luk ek maliyete rağmen 700 bin pasaport için acilen ihalesiz alım yapılmasına karar verildi."

    kaynak

    yani şu an için yurtdışına çıkmak isteseniz, alacağınız cevap "efenim maalesef pasaportlarımız tükendi". şaka gibi..
hesabın var mı? giriş yap