pazar konseri

• pazar konseri, tek basina memlekettin jakoben, burokrat zihniyetini bir saat icinde ozetlemesi, haybeye tez, kitap vs. okumaya ihtiyac birakmamasi ile onemli programdir.
  
  hepimiz isteriz ki (en azindan ben) turkiye halki kulturlu, entellektuel, sanattan anlayan insanlardan olussun. hepimiz klasik muzikten anlayalim, aksamlari operaya gidelim, bir bestenin bir iki notasini duyar duymaz bestecisini yedi sulalesi ile birlikte hatirlayabilelim. bunlar hakikaten guzel seyler.
  
  ancak turkiyenin basina musallat olan, tependen inmeci, tembel, sark kurnazi burokrat zihniyet pek tabii ki boyle bir utopik medeni halki yaratmak icin gerekli birikim icin caba gostermeyi, egitimi, sabri ve calismayi goze alacak durustluge sahip olmadigindan yine kestirme bir yol bulmus, elindeki televizyon tekelini kullanip, haftada bir cogunlugun televizyon basinda oldugu pazar gunleri kahvalti sonrasi saatlerini cocukca ideolojik saplantilara alet etmeyi secmistir.
  
  sonuc halkin kanser demeyi sectigi "pazar konseri"dir. haftada bir, bir saatlik zorunlu klasik muzik dinletisi ile turkiye halkinin birkac yuzyillik farki bir seferde kapatacagini, herkesin bir anda incelmis ve klasik muzik dinleyen insanlar olacagi fikri en basit deyimle aptalliktir (ki caldiklari muziklerde cogunlukla en bilindik, en cabuk alisilan unlu besteler degil, daha cok klasik muzigin kiyisinda kosesinde kalmis, ancak bu muzikle cok yakindan ilgilenenlerin dinledigi seylerdi).
  
  sonucta ozel televizyonlarin yayina baslamasi ile alternatifler bulununca zaten seyredilmeyen pazar konseri, toptan silinmis, nahos bir ani olarak zihinlerde kalmistir.
  
  ancak pazar konseri masum degildir. benim iddiam pazar konserinin acisini hala cektigimiz 90li yillarin basindaki pop patlamasinin sorumlulularindan biri oldugudur. yazik edilmistir, eger ki trt tekel oldugu donemlerde turkiye halkina dayatmasiz durust bir programcilikla kaliteli ve de izlenebilir programlar yayinlasaydi, belki de cita yukselecek, insanlar kaliteye alisacakti, bugun ku televole yozlugu, rezilligi ile yasamak zorunda kalmayacaktik.
• sadece metropolitan opera'li bolumleri seyredilebilmi$, geri kalanlarindan ise tek akilda kalan hikmet $im$ek'in "evet sayin seyirciler. bu dinleyecegimiz eser, almeidos'un 4. sonatinin opus 19'u nefesli sazlar kisimi ince teli. londra filarmoni orkestrasinin seslendirecegi eseri mi$el fayfir yonetiyor." formatindaki giri$ cumleleridir..
• nitekim turk halki bunun da ismini degistirerek pazar kanseri yapmistir. tipki (bkz: shorunmu) gibi.
• bundan hemen sonra (bkz: ucan kaz) daha da sonra da (bkz: kara simsek) cikardi. kahvaltidan sonra bu konserler hich chekilmezdi, halki kulturlendirelim biraz diye bir zihniyetin eseri olsa gerek.. koroya sarki soyletirdi bir de ilgili amcam.
• öncesinde yayınlanan çocuk kuşağının tadını kaçıran program.
  
  hatta her hafta bıkmadan abimle bir oyunumuz vardı;
  
  pazar konseri jeneriği biter bitmez hikmet şimşek'in merhaba! sını dinleyip televizyonu kapatmak ve sanki suratına kapatmışız gibi eğlenip, kakara kikiri gülmek. ne saçma bi eğlence anlayışımız varmış
• jenerik müziği olarak tchaikovsky'nin si bemol minor 1. piyano konçertosunu kullanan program.
  
  http://www.youtube.com/watch?v=bwerj8fcprm
• zulüm ya da işkence tanımlarına katılmadığım, çocukluğumun unutulmaz programı. sırf bu program yüzünden, gün içinde tv'den klasik müzik sesi gelse, "bugün pazar mıydı lan acaba" diyorum.
• malesef bizim evde hiç bir pazar kaçmazdı. babam askerliğini ankara'da mızıka okulunda yaptığı için pazar konserinde çalan başı kel amcaları tanır ve "bu çocuk şöyleydi,vs" gibi cümleler de kurarak, pazar sabahlarımızın down anlarına neden olurdu.
• hikmet simsek tarafindan hazirlanan ve sunulan, eskiden pazar gunleri oglen saatlerinde trt'nin muhtelif kanallarinda yayinlanan klasik muzik programi. cok kaliteli $eyler gosterilirdi, kaldirdilar, yazik oldu.
• tek kanalli donemde voltran ve pazar sinemasi sonrasi hizini alamayan cocuklarin yine aksiyonlu bir$eyler beklerken $oka ugramalarina sebebiyet veren igrenc program..
  
  yine de rahmetli hikmet $im$ek, cocuklarin bu tepkilerine sanki bir cevap olarak danny kaye'in opera arya sevdiren programlarini yayinlami$ bunlarla da bir$ekilde bizi memnun kilmayi ba$armi$tir..