• en ozunde su sekilde ikiye ayrilirlar: termoset, termoplastik

    termoset polymerlerin geri donusumu olmamasi ve bi cure oldu mu o sekil kalmalari, bir daha eski hallerine dondurulememeleri ve bunun sebebinin cross-link olusturmalari olmasi dikkat cekicidir. termoplastik recineler ise sicak islenebildikleri gibi gayet de guzel geri donusurler. bir takim ornekler size:

    termoplastic -> polystrene, polyethylene, polypropylene.
    termoset -> epoxy, phenol-formaldehyde recinleri, unsaturated polyesterler

    ayni sekilde polymerleri olusum sekillerine gore de ikiye ayirabiliriz: addition type polymerler, condensation type polymerler

    bunlar nedir? sudur: addition type olunca olusum esnasinda herhangi biryan urun cikmiyor. or.polyethylene n(-ch2-ch2-)-> (-ch2-ch2-)
    condensation type ise olusum sonucunda bir yan urun cikarir ki bu cogunlukla su molekuludur (baska birsey de olabilir tabi). or.polycarbonate n(-oh-benzene-bisphenol-a-) + n(-phosgene-) -> n(-polycarbonate-) + 2nhcl

    ayni zamanda bu polymerler yapilarina gore de siniflandirilir. karbon atomlari arasi baglar 1 ise -> polyalkylenes, 2 ise -> polyalkenylenes, 3 ise -> polyalkynylenes.

    polymer yapilari cok degiskendir. eger iki 2 degisken grupla olusurlarsa bunlara copolymer deriz. mesela polystrene-polybutadiene-polystyrene. ayni zamanda geometric dizilimine gore isotactic, syndiotactic ve atactic olarak 3e ayrilirlar. atatic polymerler her zaman amorph yapidadirlar. isotactic ve syndiotacticler ise yari-kristal yari-amorph sekilde bulunurlar.

    bu kadar siniflandirmadan sonra bir kac ozet bilgi vermek gerekirse:
    tamamiyle amorph polimerlerin erime noktalari yoktur. bunlar da bir tg degeri vardir ki buna glass transition temperature denir ve bu degerin uzerinde polymer yavsar. yari-kristal yapida polymerlerde ise hem tg vardir hem de erime sicakligi olan tm vardir.

    polymerler gun isigina, oksijene, neme, radyasyona, isiya ve kimyasallara cok duyarlidirlar. cat diye bozuluverirler. ornegin kapi pencerede kullanilan su mesur pvc aslinda 70kusur derecede bozunur ve hcl asit verir ki inanilmaz toksik bir maddedir. lakin bir kac yan urun eklenerek bu sicaklik daha yukarilara cekilmistir. ama hala pvc yuksek sicakliklarda hcl vererek bozunur ki buna da hydrohalogenation denir. ayni sekilde polyethylene eger radyasyon ile cross-link yapilirsa ki bu enteresan bir durumdur, radyonu verince bozunmasini beklerken cross-link yapmasi, xlpe elde edilir. bu malzememiz soklama ile genisletilir ve bilin bakalim ne olur? elektrik kablolarinin yalitim malzemesi. icine sokuverirsiniz bakir teli, isiyi verdiniz mi cat ceker ve ilk haline doner. bu sayede de elektrik tellerinin etrafindaki o yalitim olur.

    polymer konusu basli basina bir beladir. ama gunumuzde aklina gelebilecek her yerde kullanilmaktadir`:uzayda bile :)`. bu sebeple hem karli hem de oku oku bizmez bir konudur cunku her gun binlerce yeni teknoloji ve urun bu konuda karsimiza cikmaktadir.
  • polimer, monomer denilen küçük moleküllerin birbirine kovalent bağ ile bağlanarak oluşturdukları makromoleküler bileşiklerdir. insanların el ele tutuşmasıyla oluşan zincire benzetilebilirler. canlıların yaşam sürecinde önemli rol oynayan pek çok organik polimer olduğu gibi, doğada da pek çok inorganik polimer bulunur. ayrıca laboratuarlarda çeşitli yöntemler kullanılarak çok sayıda yapay polimer üretilmiştir. laboratuarlarda üretilen bu yapay polimerler günümüzde birçok sanayi ürününün üretilmesinde kullanılır.
    polimer kimyasının kısa tarihine baktığımızda kızıl dereliler başlangıçta sıvı olan kauçuğun özsuyu ile ayaklarını kapladıktan sonra havadaki oksijenin etkisi ile bazı noktalardan bu moleküller birbirlerine bağlanırlardı. bu bağlanmalar nedeniyle artık moleküller birbirlerinden kolayca ayrılamazlar, sıvıdan katı duruma geçilir. fakat bu katı biraz özeldir. bu katı yapı içerisinde küçük moleküller hareket edebilirler ve tüm yapıda hareketlidir. yapının bir balık ağı gibi davrandığı düşünülebilir. bu nedenle kısmen katı kısmen sıvı gibi davranır. bu madde kauçuk olarak adlandırılır.
    çinliler’in 1400’lü yıllarda yaptıkları, balmumuna daldırılmış kumaştan şemsiye, daha sonra "direkt kaplama" olarak isimlendirilecek işlemin tarihteki ilk uygulamasıydı. kumaşın tamamıyla farklı bir malzemeyle kaplanarak (birleştirilerek) işlevini daha iyiye götürme fikri böyle oluştu.
    bugün kullandığımız pvc(polivinilklorür) ve pu(poliüretan) gibi polimerlerin atası 1839 yılında goodyear tarfından üretildi. goodyear, kükürtle vulkanize edilmiş kauçuk olan libonit’i üretti. 1849 yılında charles goodyear kauçuk ağacının özsuyunu kükürt ile kaynattığında esnek, sağlam siyaha yakın bir madde elde etti. goodyear’ın bu buluşu halen üretimdedir, fakat o yılarda henüz polimer kavramı ortaya atılmamıştı.
    polimerlerin ikinci büyük grubu olan plastiklerin ilk ürünü, 1868’de amerika’da john wesley hyatt tarafından pamuk selülozunu nitrik asit ve kamfor ile etkileştirilerek hazırlanan yarı sentetik polimerdi.

    1900’lü yıllarda italya’da direkt kaplama işlemiyle mezure üretildi. takip eden yıllarda 1.dünya savaşı esnasında almanlar ilk u-boat modelini ürettiler. ancak dış etlkenlere karşı son derece dayanıksızdı.
    polimerik maddelerin yapısının esas olarak aydınlanması ilk defa alman bilim adamı staudinger’in 1920-1930 yılları arasında molekül ağırlığı üzerinde yaptığı çalışmalarla olmuştur ve buna "makro molekül" hipotezi adını vermiştir. bu çalışmalardan sonra polimer kimyasında gelişmeler hızlanmış ve çalışmalar günümüze değin sürekli artmıştır. polimerlerin yapısının incelenmesinde, 1960’lardan sonra nmr’ın, 1980’de katı hal nmr’ının ve ft-ir’ın, daha sonraları raman spektroskopisi ve yüzey analiz tekniklerinin kullanılmasıyla polimer molekülünün yapısının ayrıntılı bir şekilde açıklanması mümkün olmuştur.
    dünyada yapay polimer üretimi 1978 yılında yaklaşık 60 milyon ton iken 1990’lı yıllarda yıllık ortalama üretim, 140 milyon ton civarına ulaşmıştır. günümüzde ise çeşitli polimer maddelerinin yapısının ve özelliklerinin iyice araştırılması sonucu plastik endüstrisi oldukça gelişmiş ve hemen hemen her türlü ihtiyaca cevap verir duruma gelmiştir.
  • tekrarlanan yapısal kümelerin oluşturduğu yüksek molekül ağırlıklı bileşikler
  • tekrarlanan atomların oluşturduğu uzun zincir moleküller. rastgele dizilirler, aynı madde içerisinde amorf veya kristal yapı gösterebilirler.
  • öz hacmi, normalde kapladığı hacimden daha az olan zincirlerdir. uzayda dağınık bir şekilde bulunur. "self avoiding random walk" modellemesi genellenebilir.
    modele göre, monomerin uzunluğu sabit tutulurken atacağı adımın açısı randomdur ama bunu başka bir monomerle çakışmayacak şekilde yapmak zorundadır.
    bu modele göre biz, maddenin öz hacmini bulabiliriz. polimerin kaplayacağı hacim bulunduğu solvente göre farklılık gösterecektir.
    biyopolimerlere örnek olarak dna ve protein verilebilir.
    (bkz: amorphous)(bkz: crystal)
  • yunanca poli "çok", meros "parça"; çok parçalı anlamında, monomer denilen görece küçük moleküllerin birbirlerine tekrarlar halinde eklenmesiyle oluşan çok uzun zincirli moleküllerdir. aynı monomerlerin oluşturduğu polimerlere homopolimer, en az iki farklı tip monomerden oluşan polimere ise kopolimer denir.

    edit: imla
  • monomer adı verilen küçük moleküllerin bir araya gelip yüzlerce defa peşpeşe dizilerek oluşturdukları dev molekül ağırlığındaki yapılardır. plastiğin hammaddesidir.

    örneğin etilen monomeri tekrarlanarak(polimerizasyon işlemi ile) polietilen dediğimiz polimeri oluşturur. bu henüz bir plastik ürün değildir. plastik hammaddesidir. yani bu polietilen hammaddesini çeşitli endüstriyel yöntemlerle (enjeksiyon, kalender vb.) işleyerek son ürün olan plastik bardak, poşet, ambalaj, film vs gibi çok kullandığımız ürünleri elde ederiz.

    en çok kullanılan polimer hammaddelerine birkaç örnek vereyim:
    polietilen (pe)
    polipropilen (pp)
    polivinilklorür (pvc)
    polistiren (ps)

    özellikle gıda ambalajlarının arkasında ambalajın hangi polimerden yapıldığını belirtmek için, polimerin kısaltılmış ismi yazılır.
  • bir zaman öncesine kadar sadece yalıtkan oldukları düşünülen malzeme grubu.

    1977 yılında hideki shirakawa ve arkadaşlarının poliasetileni klor, brom ve iyot (bkz: halojen) buharlarıyla muamele ederek yükseltgemesi sonucu elde ettikleri iletken polimer, polimerlerin sadece yalıtkan olduğuna dair inanışı kırmıştır. hatta kendileri bu çalışmaları ile 2000 yılında kimya nobel ödülünü almışlardır.

    (bkz: iletken polimer)
  • polimeri oluşturan yapıtaşları* birbirlerine eş ya da benzer olabilir.
    üstün kimyasal ve fiziksel özelliklerinden dolayı hemen her alanda çokça kullanılırlar. (bkz: polistiren) (bkz: teflon)
  • (bkz: pcr)
hesabın var mı? giriş yap