• tübitak bünyesinde basılan bilim kitapları serisi. gerçekten aralarında sağlam kitaplar vardır.* piyasadaki neredeyse tüm yayınevlerinden ucuza kitap satmaktadırlar.bu ister istemez bir çok kitabı alma isteği doğurdu bünyemde. bu stratejiyle sanırım bilim kitaplarının daha fazla ilgi görmesi amaçlanıyor,mantıklı ama insanımızın bilimsel kitaplara olan ilgisi halen zayıf malesef.

    edit:imla
  • okuyucuyu koca bir sıfır olarak kabul eden ve aşılamak istediği bilgiyi bu doğrultuda veren kitaplardır. lisans düzeyinde bilimle ilgilenmemiş tabaka için son derece yararlı olsalar da bence ufak bir handikapları var. her defasında konuya en en en temelden girildiği için okuyucu, aynı branşta birden fazla kitabı okumak istemiyor. çünkü kitabın başlarında yine daha önce öğrendiği şeylerin tekrarlandığını görüp hevesini yitiriyor. halbuki devam etse daha neler neler öğrenecek. bence bu durumun önüne geçmek için yayınevleri seviyeye göre derecelendirme sistemine girişmeli, profesörler de kitaplarını bu doğrultuda yazmalı. bıktım dawkins'in her kitabında en baştan gözün evrimi örneğini okumaktan. elinize aldığınız her kuantum kitabı atomun tarihsel gelişiminden başlıyor, son chapter'daki ilginç teoremi öğrenebilmek için her seferinde ıkına ıkına okumak zorunda kalıyorsunuz.
    (bkz: bu ne perhiz bu ne lahana turşusu)
  • popüler denilince genel olarak bir burun kıvırma söz konusu olsa da kelimenin orijinalinin (populaire) “halk için, halka uygun, halkça sevilen" gibi anlamlara geldiğini düşünürsek, yaptığını bilimsel bir mastürbasyon faaliyeti olarak görmeyen, ünvan için puan kasmayan her biliminsanı* halka erişmeyi dert edinmiş. thomas huxley, michael faraday, humphry davy, charles darwin, galileo, faraday, erwin schrödinger, stephen jay gould, carl sagan, dan dennett, richard dawkins, steven pinker gibi isimlerin tamamının popüler bilim kitapları mevcut.

    mesela galileo'ya bakalım. dönemin akademik yayınlarında kullanılan latince yerine sıradan halkın da anlayabileceği şekilde gündelik italyancayla yazdığı "güneş lekeleri üzerine mektuplar" ya da "iki büyük dünya sistemi hakkında diyalog" gibi eserleri, dört dörtlük popüler bilim kitaplarıdır ki zaten galileo'nun yargılanıp ölüm cezasına çarptırılmasının nedeni de bu eserlerinin halkın anlayacağı basit bir dile sahip olması ve bu haliyle de roma katolik kilisesinin öğretilerine tehdit oluşturmasıydı.

    bir diğer örnek charles darwin. türlerin kökeni, insanın türeyişi, insan ve hayvanlarda duyguların ifadesi, böcek yiyen bitkilerin alışkanlıkları gibi ünlü kitaplarının neredeyse tamamı, ele aldıkları konularda uzman olmayanlar için yazılan popüler bilim kitaplarıdır.

    fakat gelmiş geçmiş en popüler bilim yazarı michael faraday olabilir. bilimi halkın anlayacağı dil ve düzeyde yaymak için özel bir çaba sarfeden faraday, halk konferansları ve dersleri vermiş ve bunlar o kadar ilgi toplamış ki en sonunda bu derslerinin bir kısmını "mumun kimyasal tarihi" adıyla ve çocuklara yönelik yayımlamış.
  • kelimenin tam anlamıyla bir popüler bilim kitabı olarak bilimin (henüz) yanıtlayamadığı 10 soru'yu bu türden hoşlananlara şiddetle tavsiye ederim. yazarı michael hanlon'la şuradan tanışılabilir.

    ayrıca bilim tarihine ilgi duyanların büyük zevk alacaklarına inandığım bilim tarihindeki en güzel 10 deney de çok renkli bir kitap. deneylerin günümüzde kalabalık bilimci ordularının ortak çalışması olmasından çok önceki dönemlerde, tam bir delilik olduğu zamanların anıtsal deneylerini çok güzel anlatıyor.
  • (bkz: kör saatçi)
  • popüler bilim yayıncılığının insafsız bir eleştirisini çehov'un vanya dayı'sı yapmış vaktiyle: "akıllıların zaten çoktandır bildiği, aptalları ise ilgilendirmeyen konularda okuyup yazmış".
  • bunlarda "amerikan tarzı" diyebileceğim bir durum var. çoğu bölüm şu şekilde başlar.

    15 şubat gecesi, yağmurla ıslanmış uzun siyah paltosundan damlalar süzülen bir adam, londra'nın x bölgesinin sokaklarında görenlerin deli diyeceği bir tuhaflık ve dikkatle, o tarihlerde bakırdan* yapılmış olan mazgallara bakıyor, bazılarında duraksayıp, cebinden çıkardığı sırılsıklam olmuş deftere notlar alıyordu. ... ... bu tuhaf görünüşlü adam, sonradan x'in mucidi olarak bilinecek y idi.

    sonra x'in ne olduğunu anlatmaya başlar.

    ya da yazar kendi hayatından bir anektod anlatarak başlar konuya. yani tarihsel bilgilere dayanarak kurgulanmış hikayeler ve anektodlar çokça yer alır. ilgi çekicidir tabii ama sonradan pekçok kitapta aynı kalıplarla karşılaşınca insan şüpheleniyor. sanki yayıncılar bunlara "abi aman diyim pat diye girme konuya, ağır olur, mutlaka ya bi hikaye uydur ya da kendinden bir şeyler anlat" diyorlar.
  • epeydir kimse yazmamış ben yazayım popüler bilim kitapları güzeldir hoştur fakat bilim insanları basitleştirerek anlatamıyor yada anlatmıyor mesela fizik kitabı okurken şunu yapan az yazar vardır mesela bir matematiksel bir model yazarsın ama buna ne açıklama getirirsin yani matematikte harfle işaret edilen şeylerin ne anlamına geldiğini tam olarak anlatsalar iyi olur bunun nasıl nerede kullanıldığı vs yani yazarların yaptığı hata kavramlara yeteri kadar açıklık getirememesi buda bilimin popülerleşmesini engelliyor o kadar yaygın değil türkiye’de ama meraklı birisi bir popüler bilim kitabı okuyup hayal kırıklığına uğrarsa o alan belki onun için biter yada yanlış kitabı seçtiğini düşünür ama ülkede kitap okuyanlarda fazla değil
hesabın var mı? giriş yap