• ayrımcılık yapılan grubun egosunun gerektiginden fazla sismesine yol acan, ayrımcılık bittiginde de onlara zarar veren, gorunuste iyi ama derinde problemli olay.
  • sadece kadın konusunda öngörülmüş bi hede değildir. wiki teyze bilale anlatır gibi anlatmış bak,

    "pozitif ayrımcılık, yalnızca “dezavantajlı” gruplara mensup bireylere verilen ekstra haklardır. pozitif ayrımcılık, dezavantajlı gruplar herkesin rahatça kullanabildiği bazı hakları çeşitli sebeplerden dolayı kullanamayabileceği için; onlar ancak bazı özel birtakım haklara sahip olurlarsa çoğunlukla gerçekten eşit olma şansını yakalayabilecekleri düşüncesiyle yapılır.

    örneğin türkiye'de herkesin kamuya açık tuvaletlerden yararlanması bir (negatif) haktır. ne var ki tekerlekli sandalye kullanan veya başka engeli olan kişiler çoğu zaman bu tuvaletlerden (merdivenler, dar alanlar vb. sebeplerden dolayı) yararlanamazlar. bu durumda devlet bu tuvaletlerin açılması ve kullanılması ile ilgili düzenlemelere bir madde ekleyerek bu dezavantajlı grup için ekstra pozitif düzenleme yapar ve der ki: "tuvaletlerin girişinde şu-şu ölçülerde rampa, tuvalet kabinleri, kapıları, lavabolar şu-şu özelliklerde olmak zorundadır". işte bu durumda devlet dezavantajlı kişiler için bir pozitif hak öngörmüş, bu kişilerin herkesle gerçekten eşit olabilmesini ve negatif haklardan yararlanabilmesini sağlamış oluyor.

    pozitif ayrımcılık fazladan bir hak değildir. sadece herkesle gerçekten eşit olunabilmesinin garanti altına alınmasıdır"

    eh, türkiye gibi patriarkal bir memlekette, -numunelik örnekler de olsa- kadına yönelik pozitif ayrımcılığı öpüp başımıza koymayacaz da naapacaz
  • eşitsizliği tekrardan üretir. çözüm yolu değildir. kandırmanın ta kendisidir.
  • temel olarak, adil olmak adına eşitlik ilkesini kurban etmek. equity için equality'yi feda etmek.

    peki ama, bahsedilen ve evrensel (bu da gene kime göre, neye göre) olması beklenen adillik kriterlerine kim karar veriyor? pozitif ayrımcılık iktidara gelince sonuç tam anlamıyla adaletsizlikle sonuçlanıyor.

    bu ilkenin yarattığı fiili adaletsizlikleri pek çok konuda görebilirsiniz. pozitif ayrımcılık uygulamalarından biri olan "kadın beyanının esas alınması" ile ortaya çıkan örnekler için:

    (bkz: taciz ve tecavüzde kadın beyanı esastır/@toroslardir benim yurdum)

    pozitif ayrımcılık ve karşıtlığı, eşit davranmak ve adaletli (güya) davranmak arasında bir savaş aslında.

    pozitif ayrımcılık, eşitliğin adalet getirmemesine karşı uydurulmuş bir yaklaşım. başka bir çare bulamayınca meşrulaştırılan adaletsizlik ve ayrımcılık ideolojisi.

    örneğin, kadının beyanı esas alınsın diyenler ve bunu ispanya gibi uygulayan ülkeler, oluşan yeni çeşit mağduriyetleri görmezden gelerek sorunu daha da büyütüyorlar ve tepki hareketlerine yol açıyorlar. bir şeyi düzeltmeye çalışırken iyice karıştırmak gibi. belki izlemişsinizdir, jim carrey'in oynadığı bruce almighty filminde tanrı olan jim carrey tüm insanları mutlu etmek için dileklerinin hepsini toptan onaylıyordu, sonrasında piyango oynayan kişilerden büyük ikramiyeyi kazanmayı dileyen kişiler birbirine giriyordu. tam olarak böyle bir ahmaklık ortaya çıkıyor bu sosyal adalet projelerinden. işler iyice arap saçına dönüyor, adaletsizlik daha beter ortaya çıkıyor.

    bir saptama ve kehanet ile bitireyim:
    sosyal adalet projelerinin başatı feminizmin; özellikle batı toplumlarında iktidara, medya ve üniversitelere, yargı sistemi ve diğer sosyal kurumlara, hatta şirketlerin işe alım stratejilerine kadar işlemiş olmasının negatif sonuçları şu an bile hissedilir derecede çöküntü yaratıyor. feminizm kadınlara verdiği mutluluk sözünü yerine getiremedi ama batı toplumunun özellikle önümüzdeki 20-30 yıl içinde tamamen çökmesine (ataerkil toplumun nüvesi olan aile kurumunun baş aşağı edilmesi, ailenin ve aile bireylerinin toplumsal rolünün kasıtlı olarak bastırılıp hafifsenmesi sadece kadın değil erkeklerde de ahlak, toplum, yaşama amacı gibi değerlerin yeniden tanımlanmasına yol açıyor) neden olacağı aşikar. gerçi anti feminist hareket tepkiler gün geçtikçe artan bir ivmeyle doğal olarak yükseliyor, kim bilir belki de feminizm otokrasisini bu doğal tepki hareketleri örgütlenerek yıkacaktır.

    (bkz: pozitif ayrımcılık adaletsizliği)
  • (bkz: merve kotan da öldürüldü)

    yanında öldürülen erkeğin esamesinin okunmadığı fakat kadının ön plana çıkarıldığı bir örneği şu başlıkta görülebilir faaliyet.
  • ya faşizmdir ya da bir faşizan yapıyı gizlemeye çalışma, bir toplumsal kimliği istismar etmeye kalkışmaktır... faşizmi gizlemek de bir kimliği istimar etmek de faşizmdir. ya faşizmdir ya çifte faşizmdir.

    örneğin: toplu taşımada kadınlar mahsus araç söylentilerini ele alalım:

    kadınlara araç ayırma fikrini doğuran şey ne? tıklım tıklım toplu taşıma araçları... belediye ayakta yolcu taşımasa zarar eder mi? kocaman bir hayır. toplu taşıma aracına binerken dışarda unutulan, içeri girmesine izin verilmeyen, toplu taşınmayan insanlık, üşümesin diye kadınla ısıtılmaya çalışılıyor.
  • belli bir grubu yada kesimi olumlu yönde ayirmak, kayirmak.
    (bkz: azinliklara karsi pozitif ayrimcilik yapmak)
  • kadın erkek eşitliğine ihtiyaç duyulan bir ülkede, ayrım kökenine dayanan, sonuçta eşitlikten çok uzak, yine cinsiyetler arası bir farka, farklı muameleye işaret eden bir kavram.
  • bu ülkede kadınlar için yapıldığı iddia edilen örnekleri, kadını hayattan soyutlama amacına hizmet etmeye başlamıştır.
  • gerçekten adaletin olamayacağını baştan kabul eden bir kavram. oysa olmayan eşitliktir, adalet değil. adaletin işi bu eşitsizlikleri değerlendirip dengeleri sağlamaktır.
hesabın var mı? giriş yap