• "akrep burcuyum ben. bir hareketinden anlar insanları akrep burcu."

    huzurunda; kasım ayına denk gelip de bu cümlelerin ağzından dökülmesini sağlayan doğum gününü tekrar tekrar kutlamak istediğim kişi.

    unutmasın ki; insanın, ne akrep burcu olmasına gerek var, tek bir hareketinden sevebilmek için kendisini, ne de alim olmasına.
    unutmasın ki; doğum günlerine ihtiyacı yok, yalnız olmadığını, daha da önemlisi bir çokları için özel olduğunu anlamak için.
    unutmasın ki; bin kere yazıp bin kere silse de kendini yeteri kadar güzel ifade edemeyeceğini bilen insanın; bin keredir tekrar ettiği "akrep burcu anlayışı"na sığınmak tek çaresi.

    daha nice yılların nasıl da çabuk geçtiğine anlam veremesin mutluluğu yüzünden. daha nice yıllar hakkında güzel yazılar yazmaya çalışırken rezil olalım. daha nice yıllar bir köşeden gülümseyerek baksın bize; ama bilgece ve tüm ağırlığıyla değil, çocukça gülümseyerek.

    iyi ki doğmuş.
  • björk ile beraber yaptığımız üçlü sohbet esnasında ideal erkek tanımını yapmış kişi. şöyle buyurmuştur kendisi:

    - ya döner dönsün banane. tek istediğim soğanlı olsun; o yeter.

    bu cümlesinden sonra kendisi ile envai çeşit çılgın şirketi bünyemizde barındıracağımız bir holding kurma fikri pek sıcak gelmeye başladı her nedense bana. florence nightingale bir hastane ismi oluyorsa bunlar neden şirket isimleri olmasın diye sınırları zorlarken aklımıza gelen isimlerin dada dekorasyon'dan, bir türlü inşa edilemeyen binalar konusunda unutulmayacak bir yere sahip olacak derrida inşaat'a; lacan pediyatri'den burun estetiği konusunda bir numara olacak olan lynch estetik merkezi'ne kadar geniş bir skala üzerinde yer aldığını farkettiğimiz noktada björk'un boldöngüsel zihinlerimize katkısı ise an echo a stain frekansında sabitlenmiştir.

    ne de güzel söyledi kendisi cummings gibi:

    f
    r
    e
    e
    f
    a
    l
    l
    i
    n
    g

    complete

    ...
  • zamanın bu kadar çabuk geçiyor olmasına bir türlü anlam veremeyen; doğum günlerinin o mutlu hüznüne bulanmış tuhaf biri.
  • kimi zaman annem kimi zaman kızım olur bu insan. anneme bağırdığım gibi bağırıp kavga edebildiğim, annemden ne kadar nefret edebilirsem o kadar nefret ettiğim ama bi o kadar da sevdiğimdir. yeri geldiği zaman bir tabak barbunya sayesinde üç dakika önce havada uçuşan bavulları unutturabilen, barbunya bulunmadığı zaman bir fotoğraf makinasına gülümseyebilendir. rusla rus, almanla alman, hollandalıyla hollandalı olan, hiç yalnız bırakmayan, yalnız kalmayan ıssız adaya düşünce yana alınabilecek portatif yol arkadaşıdır. 10 günlük tatilin yarısından çoğunu dolmuş ve otobüslerde geçirebileceğim nadir kaplumbağa ruhlu uğurböceklerindendir. erkek olsa ilk vereceğim, erkek olsam ilk alacağım kişidir. her konuda söyleyecek bişeyi olan, sallasa da destekli sallayan dilbilimciliğinin yanında germenistik-barok gotizmin öncülerindendir. en usta yol bulucu, dibine kadar kaybolandır. her yola gelendir, her yola getirendir. hep yanımda olmasını istediğim, aslında bundan kuşku duymadığımdır.
  • italyanca asi demektir.
    (bkz: az sonra)
  • ankara yı seviyorum metro istiyorum baskılı ,vücuduna çok iyi oturduğunu iddia ettiği* ve fakat artık lime lime olmuş t-shirtüyle gecenin bir yarısı hatta sabahın köründe yaptığı yorumlarla beni gülmekten öldürmüş, gece yapılan ziyaretlerin vazgeçilmez partneri.

    taa almanyalardan uğruna yazılan şarkı sözlerinde mavi gözlü olarak geçmektedir. sakın inanmayın yok bööle bi$i lakin şöyle bi$iiler vardır belki alakalıdır:

    senin en güzel yerin kahverengi gözlerin*.
  • özdeşlik, karındaşlık, akıldaşlık, duygudaşlık, canımlık, bendenlik gibi duygu ve düşünceleri içimde bir yerlerde ama hep en olması gereken yerlerde tetikleyen, canlandıran, vücut bulduran, dillendiren, beni okuyan, okuduğum en güzel gerçek...
  • iki dakikada saf değiştirebilen yanardöner akrep kadını.

    bana gittiği çeşitli mekanlardan arakladığı deney tüplerine doldurduğu istanbul havasını ulaştırmasından hemen sonra "oksijen tüpüne dolduracaktım ama taşımak zor olur diye düşündüm." diyen; vazgeçilmez konuşmaların, vazgeçilmez tatların partneri; sistit kraliçem.

    ayrıca kendisi, yine bir akrep erkeğiyle (ipucu veriyorum; baş harfi the agathodaimon) bir olup akreplerin ayar mekanizması üzerine bana bir ders vermek hususunda olanca inadını sürdürmektedir. olsundur, nasıl olsa onun bugüne bugün official aynasıyımdır; bana verdiği ayar yine kendinedir. ayar öyle verilmez böyle verilir*.
  • entelektüel kişiliğini sırtına alıp da rockwave'de avamlığın uçlarında gezinecek iki kişiden biridir**. kendisine ve o iki k[d]işinin diğerine avam yakıştırması yapmamın nedeni entelektüel kişiliklerine rağmen placebo gibi biri straight, biri gay, biri de biseksüel olan 3 kişiden ancak 1,5 erkek çıkartılabilen ne olduğu bilinmez bir grubu dinlemek için ankaralardan kalkıp da atina'ya gidiyor olmaları değil de, burada beni bıraktıkları için hasetimden çatlamamdır, yanlış anlaşılmasın sakın.
    önceden de dediğim gibi evet, saçmalamaya inanıyorum.
  • kendisine bakınca bir şekilde gelecekteki halimi gördüğümü hissettiğim ünlü alman filoloğu. ailemiz tarafından manevi aile üyeliği için yaptığı başvuru ilk bakışta tarafımca onaylanmış olan panikli ataklı akrep kadını.
hesabın var mı? giriş yap