• şamanların cinsiyeti yoktur.
  • kimileri büyücü kimileri doktor kimileri deli kimileri de değişik adlar taktılar şamanlara

    okuduğum bir kitapta tahiti'li bir büyücü ile ilgili şöyle yazıyordu. (bence büyücü denmiş ama o bir şaman)

    balık zehirlenmesine karşı yapılacaklar
    tarif 1- bir çorba kaşığı sirke, bir çorba kaşığı esmer şeker, bir adet yeşil noni meyvesi
    meyvenin tamamını bez içinde ezerek suyu çıkarılır, sirke ile karıştırılır ve şeker ilave etmek.
    elde edilen karışımı içmek.

    tarif 2 - zehirlenmeye sebep olan balığın kılçıklarını alıp un haline getirmek ve bu unu suyla karıştırarark kaynatıp içmek.

    2. tarif bana epey mantıklı geldi açıkcası. panzehir niyetine kullanmış büyücü*
  • ilk olarak 13. yüzyılda kullanılmış olan "şaman" sözcüğünün eski türkler tarafından kullanılmadığını öncelikle belirtmek gerekir. eski türkler’de şaman sözcüğü yerine "kam" sözcüğü kullanılmıştır. eski türkler’de dini törenleri yöneten kişiye “kam” denildiği, eski çin kaynaklarından anlaşılmaktadır. altay türkleri’nin günümüzde “şaman” anlamında kullandıkları kam sözcüğü, araştırmacılara göre en az 5. yüzyıldan bu yana yaşamaktadır.

    şamanlık sonradan kazanılan bir görev değildir ; şaman olacak kimsenin, bir şamanın soyundan gelmesi gerekir. şaman olmak için gerekli belirtileri taşıyan çocuk, belirli bir yaşa gelince eski bir şamanın eğitimine bırakılıp gerekli ön bilgileri edinir. şamanın denetimi altında bir sınavdan geçtikten sonra şamanlık yetkisi alıp dinsel tören, bayram şöleni, kurban töreni, dua okuma v. b. görevlere başlar.

    şamanlardan günümüz insanına tavsiyeler:

    - yolda yürürken bulduğun bir kuş tüyünü eve getir, bir vazoya koyabilir, asabilir yada rafta bulundurabilirsin. bu cennetten sana gelmiş güçlü bir tılsımdır. bu tarz ruhlardan size verilen işaretleri fark etmelisiniz.

    - tüm gücünle diğer insanlara yardım etmeye çalış. eğer mutluluk veremiyorsan en azından zarar verme.

    - zorluklar birer formalitedir. ciddi zorluklar, daha ciddi olsalar bile hala formaliteden ibarettir. gökyüzü oradadır, bazen bulutlarla kapanmış olsa bile bazen biraz çaba göstererek, mesela bir uçağa binerek aynı mavi gökyüzüne ulaşmak mümkündür. herkese barış!

    - bir hayale ulaşmak için bazen tüm gereken bir adım atmaktır. zorluklardan korkmayın, her zaman vardırlar ve olacaktırlar. hepinize amaçlarınız doğrultusunda temiz yollar!

    - ahlaki olarak önceliğiniz başka birine zarar vermemek olmalıdır. bu prensip oldukça güçlü olmalıdır. sadece şöyle düşünün: “hiçbir zaman hiç kimseye zarar vermeyeceğim.”

    - günde en az bir saat sessizliğe zaman ayırın. buna en az iletişime olduğu kadar ihtiyacınız var.

    - sevebilme yeteneği dünya üzerindeki en önemli yetenektir. herkesi sevmeyi öğrenin, düşmanlarınızı bile.

    - mükemmel bir din ya da inanç yoktur. kötü bir din de yoktur. tanrı bir tanedir. istediğinize dua edebilirsiniz ancak şu emirleri unutmayın: dürüst yaşa, atalarına saygı göster, ve sev.

    - oldukça güzel bir deyiş vardır: veren eli kısıtlı görme. eğer mümkünse zayıf ve ihtiyacı olanlara para ver. miktarı önemli değil ancak vermiş olmak önemlidir.

    - hayat çok kısadır. bunu gözyaşları, kavgalar, küfür ve alkol ile çarçur etme. iyi şeyler yapabilir, çocuk yetiştirir, dinlenir ve daha fazla mutluluk verici şeyler yapabilirsiniz.

    - eğer sevdikleriniz size suçlu olmadığınız bir şey için kızdılarsa onlara sıkıca sarılın, ve onlar yatışıncaya kadar onları bırakmayın.

    - ruhunuzda bir sıkıntı bir tükenmişlik hissediyorsanız şarkı söyleyin. kalbiniz hangi şarkıyı söylemek istiyorsa. bazen o da konuşabilmek ister.

    - eğer bir şey yapmaya karar verdiysen kendinden şüphe etme. korku seni kendinden ve doğru yoldan saptırmaya çalışacak. çünkü bu kötülüğün ana silahıdır. eğer ilk defada başaramadıysan ümidini kaybetme. her küçük zafer seni daha büyüğüne yaklaştırır.

    - size saygı gösterilmesini istiyorsanız başkalarına saygı gösterin. iyilik için iyilik, kötülük içinse bu kötülüğü yok saymak yapılacak en doğru şeydir. sizi kötü yapmaya çalışan biri onu yok saydığınız için kendini gerçekte daha kötü hissedecektir.

    çok daha fazlası.
  • sözlükte olup olmadığını merak ettiğimdir.
  • bir şamanın vaadi........
    bana bir kurban olarak gelirsen, seni desteklemeyeceğim.
    ama ızdırap çektiğin acı boyunca seninle yürümeye cesaret edeceğim.
    seni ateşin içine koyacağım, kıyafetlerini çıkartacağım, ve seni yeryüzüne oturtacağım.
    seni bitkilerle yıkayacağım, temizleyeceğim, ve içindeki öfkeyi ve karanlığı kusacaksın.
    vücuduna iyi şifalı bitkiler ile vuracağım, ve seni çimlere bırakıp gökyüzüne bakacak şekilde bırakacağım.
    sonra aynı davranışı tekrarlamanı sağlayan eski hatıraları temizlemek için tacını uçuracağım.
    vizyonunu bulanıklaştıran düşünceleri korkutmak için alnına üfleyeceğim.
    konuşmana izin vermeyen düğümü serbest bırakmak için boğazına üfleyeceğim.
    korkuyu ürkütmek için kalbine üfleyeceğim, böylece seni bulamayacağı bir yere gidecek.
    içindeki cehennemin ateşini söndürmek için solar pleksusunu üfleyeceğim ve barışı bileceksin.
    bağlılıklarını yakmak için karnını ateşle üfleyeceğim, ve olmayan sevgiyide.
    seni terk eden aşıkları, hiç gelmeyen çocukları bırakacağım.
    sizi sıcak hale getirmek, hissetmek, yaratmak ve yeniden başlama arzunuzu yeniden canlandırmak için kalbinize üfleyeceğim.
    vajinanızı ya da penisinizi, ruhunuzun cinsel kapısını temizlemek için üfleyeceğim.
    sevilmek istemediklerini sevmeye çalışırken topladığınız çöpleri uçuracağım.
    süpürgeyi, süngeri ve paçavrayı kullanacağım ve içindeki tüm acıyı güvenle temizleyeceğim.
    seni yaratmasını engelleyen bağları yok etmek için ellerine üfleyeceğim.
    ayağınızı tozla vurup ayak izlerinin hatıralarını silerim, böylece asla o kötü yere geri dönemezsiniz.
    vücudunu çevireceğim, böylece yüzün dünyayı öpecek.
    gücünüzü arttırmak ve dik durmanıza yardımcı olmak için omurganızı kökten boyuna doğru düzelteceğim ve dinlenmene izin vereceğim.
    bundan sonra ağlayacaksın ve ağladıktan sonra uyuyacaksın, güzel ve anlamlı rüyalar göreceksin.ve uyandığında seni bekliyor olacağım.ben sana gülümseyeceğim ve sen tekrar güleceksin. size zevkle yiyeceğiniz, hayatın tadına bakacağınız yiyecekler sunacağım ve size teşekkür edeceğim.
    çünkü bugün sunduğum şey, içimdeki karanlığın yaşadığı zaman bana teklif edildi.
    ve iyileşdikten sonra karanlığın ayrıldığını hissettim ve ağladım.
    sonra birlikte yürüyeceğiz, size bahçemi ve bitkilerimi göstereceğim ve sizi tekrar ateşe götüreceğim.
    ve tek bir sesle, dünyanın kutsamasıyla birlikte konuşacağız.
    ve ormana kalbinin arzularını haykırırız.
    ve ateş yankıyı dinleyecek ve fısıldatacak, ve birlikte umut yaratacağız.
    ve dağlar yankıyı dinleyecek ve fısıldayacak, ve birlikte umut yaratacağız.
    nehirler yankıyı dinleyecek ve fısıldayacak, ve birlikte umut yaratacağız.
    rüzgar yankıyı dinleyecek ve fısıldatacak, ve birlikte umut yaratacağız.
    sonra ateşten önce eğiliriz ve tüm görünür ve görünmez koruyucuları çağırırız.
    ve hepsine teşekkür ederim diyeceksiniz.
    ve kendinize teşekkür ederim diyeceksiniz.
    ve kendinize teşekkür ederim diyeceksiniz.
    ve kendinize teşekkür ederim diyeceksiniz.

    yogesh kumar
  • 1901 yılından bir şaman fotoğrafı
  • şaman öğretisine göre:

    “doğada hiçbir şey, kendisi için yaşamaz.

    nehirler, kendi suyunu içemez.

    ağaçlar, kendi meyvelerini yiyemez.

    güneş, kendisini ısıtamaz.

    ay, kendisi için parlamaz.

    çiçekler, kendileri için kokmaz.

    toprak, kendisi için doğurmaz.

    rüzgar, kendisi için esmez.

    bulutlar, kendi yağmurlarında ıslanmaz.

    her şey, birbiri için yaşar. birbiri için yaşamak, doğanın kanunudur.”
  • bilinenin aksine, büyü yapan, gelecekten haber veren kişi değildirler. hatta, türk dil kurumunun şaman tanımı, şaman tarihi ve türk tarihi, mitolojisi göz önüne alındığında yanlış olmaktadır.

    şamanlar erken dönemlerinde ve bilinen dönemlerde hiçbir zaman doğrudan büyü ile ilgilenmemişlerdir. toplumdaki yapılarına baktığınızda, şamanların danışılan kişi oldukları ve sözleri o toplulukta dinlendiğini görürüz. şaman ayinleri denen törenlerde, şamanın üstündeki simgelere, çaldığı alet, aletlere, söylediği anlamlı ya da anlamsız sözlere, ( bazı durumlarda, ayinlerde ) bu ayinlerde içilen içkilere bakılınca şamanların aslında kişi olmaktan çok, bir makam olduğu ve bu makamında danışılacak bilge kişi, yol gösterici olduğu görülür. görülecektir.

    en yalın haliyle şaman, yol gösterici, kılavuz, rehber demektir. bu kılavuzluk, ilgili şamanın yetkin olduğu duruma göre değişir. genelde şamanlar, bulunduğu toplulukta en fazla bilgiye sahip olan kişiler olduğu için, birçok konuda kendilerine danışılırken, toplulukların gelişimi, dil gelişimi, yazı, görece olarak gelişen yerleşik toplumlarla, şaman kavramları da gelişip, parçalara ayrıldıktan sonra tükenme, bitme noktasına gelmiştir. bugün, modern insanoğlunun tüketim çılgınlığında, şaman makamına atfedilen eylem, sıfat, sadece çeşitli psikoaktif maddelerle kişileri, belli ritim, söz ve çalgı aletleri ile bir çeşit kimyasal duygu - durum çarpıklığı, bozukluğu yaratarak kişinin kendini düşünmesini ya da anlamsız imgeler görmesini ( kişinin öyle düşündüğü varsayılarak ) sağlamak olmuştur. olmaktadır.

    halbuki, şamaların tarih sürecinde gelişimlerine bakıldığında, savaşlardan, ilaç yapımına, dağıtımına, ebelikten, savaş stratejilerine, psikologluktan, öğretmenliğe, sanatçılığa ( çalgı, çizim vs ) vb alanlarda, öncü olmuşlar, danışılan olmuşlardır. yani yaptığımız basit tanıma harfi harfine uyan, muhteşem bir makamdır, şamanlık.

    böyle saygı duyulmaları, özenilmeleri, garip bir şekilde bu makama duyulan korku, saygınlık, sahip oldukları bilgilerle birden çok disiplinde, döneme göre inanılmaz derecede donanımlı olmalarından kaynaklanmaktadır. fevkalade keskin gözlem yeteneklerinin yanı sıra, özellikle psikoaktif maddelerle, kişilerin içlerine dönük yolculuklarında yardımcı olan, buna yönelmiş şamanların, muhtemelen ilk profesyonel psikologlar olduğu bile söylenebilir diye çıkarımı yapılabilir. çünkü, bu alana kaymış şamanların, ayinlerde kullandığı, kişilerin içe dönmesine sağlayan maddeler, başlı başına bugün psikoaktif diye tanımlanan bitkilerdir. birçoğumuz bunları, modern çağda sihirli mantar ( magic mushroom ) olarak biliyoruz. ayahuasca vb ayinlerinde aynı isimle bulunan bitkilerde bu sınıfa girmektedir. ( şayet çok merak ediyorsanız, türk kültürünün vazgeçilmez olan ve ayahuasca'dan kat kat etkili üzerlik ile beraber çeşitli halüsinojen bitkilerle aynı etkiyi yaşayabilirsiniz. - birinci elden denedim. evet, oluyor ancak bu başka bir entry'nin konusu. ) modern bilim, bu tür bitkilerin sahip olduğu ve insanların beyin kimyasını etkileyen bitkilerin, stres vb şeylerden kurtulmak için kullanılabilirliğini konuşmaktadır. başarılı çalışmaların varlığından söz edilmektedir.

    şamanların, mistik, gizemli olarak anılmasını sağlayan bu ayinlere göz atarsak,
    şaman kişi, bu tip ayinlerde giydiği kıyafetler ve çaldığı çalgılar, gösterişten öte, bu ayinlerde kendi içine dönmek isteyen kişi ve kişilerin, yalnız olmadığını ve kendilerine bu ayinde kötü bir şey olmayacağını ikna etmek için kuşanır. ( genelde, bu kıyafetlere, araçlara da atfedilen şey, kötü ruhlardan korumak olarak günümüze kadar gelmiş bir olgudur ) aslında bu araçların, kullanılan psikoaktif maddeler yüzünden, kişilerin kötü bir duygu duruma düşmemesi için, referans noktaları olmasından başka bir anlamı yoktur. şaman kişisinin üzerinde var olan, özellikle türk şamanlarında demir, çelik gibi parlak metallerin varlığı, ( iğneler, anlamsız metal çubuklar vs ) genelde ayinlerde kullanılan ateşle beraber, ateş etrafına bu ayine katılmak isteyen kişi / kişilerin kendi içlerine dönmesini aynı zamanda, yansıyan ışıkla beraber aslında gördükleri, görecekleri şeylerin gerçek olmadığını düşünmeleri için birer işaret, işaret fişeğidir. ( araç farı gibi düşünebilirsiniz ) sinyaldir. sadece bununla sınırlı kalmaz. şaman kişisi, üzerine astığı çeşitli kemik vb araçlarla ve onların sesi ile de hem kişileri transa sokarken, iyice içlerine dönmesini sağlar. aynı zamanda bu sesler yine ayine katılan kişilerin bilinçaltına, gerçek bir ortamda olmadığı mesajı verilir. çünkü, gerçek dünyada üzerinde, kemik asılı olan, metal araçlar asılı olan, şaman gibi giyip kuşanmış kişilere rastlamak, çok enderdir. şamanların giydiği hayvan başlıkları, hayvan derileri de yine, psikoaktif maddelerle kişilerin, içe dönmesini kolaylaştırırken, aynı zamanda gördüklerinin gerçek olmadığı benliklerinde yer etmektedir. nitekim, şaman ayinlerine katılan ve eski simgesel şamanların kıyafetlerine, ritüellerine uyan şaman kişilerinin ayinlerinde, ayinlere katılan kişilerin, toplandıkları ateşin etrafında, ateşten kaplan, aslan, kurt, ayı, tavşan, geyik gibi hayvanların bir anda çıktığını söylediklerini duyarsınız. eğer böyle bir ayine katıldıysanız, siz de böyle bir deneyimi yaşamışsınızdır. afrika kıtasında, güney amerika da ya da asya da farklı kültürlere uzanmış, şaman ayinlerinde, ayinlerde bulunan ve toplanan ateş başında, bir hayvanın ateş içinde çıkması ya da şamanın ateş içine girip ateşin içinden hayvan olarak çıkması ve genelde bu hayvanın şamanın giydiği, üzerine örttüğü, kuşandığı hayvanla ilişkili olması tesadüf değildir. çünkü, insanoğlu her ne kadar farklı düşüncelere sahipse de, atalarından kendilerine yadigar kalan genler içine işlemiş onbinlerce yıllık genetik bilgiye, deneyime sahiptir. muhtemelen bir çoğumuzun onbilerce yıl önceki ataları bir şekilde böyle şamanik ayinlere en az 1 kere katılmıştır. deneyimlemiştir. bu ayinlerde, şaman kişisinin sözleri, şarkılarının bugün var olan kolpa şamanlarınkinden çok farklı olma ihtimali yüksektir. çünkü, çalgı aletleri ile beraber, şaman kişisi ayine başladığında, ağzından çıkan sözler, büyü ya da transa geçirme sözlerinden çok, ayinde bulunan kişilere, içtikleri psikoaktif maddeler yüzünden, beyin kimyası alışagelmiş durumdan farklılaştığı için gördüğü, var olmayan şeyleri anlamlandırmaya çalışırken, bu anlamlandırma sırasında işitsel ve görsel olarak sabit olan genelde iki şey vardır. başına toplanılan ateş ve şamanın kendisi. ateşin varlığı bu deneyimi yaşayanlar için, bir sabit olmaktan çıkıp deneyimi zorlaştırabilmesinden ötürü, şamanlar burada önemli rol alırlar. giydikleri kıyafetler, üzerlerinde şakıyan ve parlayan metaller, ıvır zıvırlar, o görüntüyü dikkatli incelememiş ama görmüş kişiler için bir işaret olurlar. şamanın sesi ve elindeki çalgı aleti, genelde davul benzeri, hayvan derisinden yapılmış ayin araçları, tören araçları, şamanların gırtlaktan konuşmaları, olağan hayatın akışında görülmeyen, duyulmayan şeyler olduğundan, daha hayal görmeden, ayine katılan kişiler, bu nesnelerin görünüşlerini, seslerini bir sabit olarak kabul ederler. böylece, şamanın ayinlerde, psikoaktif madde alan ayine katılan kişilerin, psikolojik olarak kendi içlerine dönmelerinden zarar görmeden yolculuk edebilmeleri, düşünebilmeleri için kıyafeti, sesi ve çalgı aletleri ile kılavuzluk eder. modern tıpta, psikolojide var olan hipnoterapinin bir çeşidi olduğunu, olabileceğini düşünmek pek de yanlış olmayacaktır.

    efendim, şamanlar kurt kafasının ortasındaki kemikleri alıp, eşeğin siki ile birleştirerek, bir şeye bağlayıp büyü yapıyorlar falan, şaman tarihine aykırı, ahlaksız bir iddia ve yanlış betimlemedir. şamanlar, doğası gereği asla büyü ile uğraşmamışlardır. uğraşanların şamanlıkla bir ilgisi yoktur. ruhlarla iletişim kurma konusu ise tamamen psikoaktif maddelerle var olan, hayali görüntülerle olan içe dönük konuşmalardan kaynaklıdır. bu içe dönük konuşmalar, kişinin baskıladığı düşüncelerin, baskılanması, psikoaktif maddelerle zayıfladığından, bastırılmış gerçek duygu - düşüncelere maruz kalınması, salt gözlem düşünceleri ile "ruhlarla" konuşulduğu iddiasının temelini oluşturur ki, gelecek tahmini de insan beynin modern bilgisayarlarından çok daha hızlı veri işleyip, tahmin kapasitesinden kaynaklı bir tahmin yürütmenin sonucu olarak açığa çıkmaktadır.

    yani gerçekten de şamanlık, insanlık için bir rehberlik, kılavuzluk makamıdır. hem insanın kendisi için hem de yaşadığı hayatın, diğer kişilerle olan ilişkisi için bir rehberdir. ruhlarla konuşma, gelecekten haber alma, bir yaratıcı ile konuşma gibi olgular, tamamen psikoaktif maddelerin etkisi altında, beynin salt olarak ortaya çıkardığı düşüncelerin bir karışımıdır. daha fazla olduğunu düşünmek zaten, şizofreni, psikoz vb hastalık olarak sıfatlandırılacaktır.

    meşhur şamanik ayinler dışında, şamanların birçok konuda bilgi sahibi olan, kişiler olduğu unutulmamalıdır. ruhani kanaat önderlerinden çok, birçok konuda bilgi sahibi olmuş, bilge, yol gösteren kişiler olarak düşünülmelidir.
  • "yolculuk boyunca şamanla konuşmak tehlikeli ve yasaktır." astral seyahat

    doktorlar arasında kaç şaman var, acaba hasta dolaşanlar arasında kaçı şaman?

    çoğu dilde şaman adları arasında görücü, bilen vardır. şamanlık bir iman/inanç sistemi değil mucizeler içeren bir teknikler bütünüdür. ayırdedici dışlayıcı bir inanç sistemi olmadığından, en fazla animistik dinlerden çıkmakla birlikte her tür din içinden şamanlar çıkabilir. şamanlar tüm çağlarda (hem de doğu/batı tüm toplumlarda, ayrıca her cinsiyette) vardı ve var olacak. gerekli olduğu için belki ama gerek olmasa da. ermiş ve azizler biraz daha farklı olabilir, şamanlarla benzerlikleri de var.

    denizli'de çıtlık ağacından yapılmış şamanik korunma totemciğine çetele deniyormuş. çocuğa veya beşiğine nazarlık niyetine asılı deniz kabuğuna fethiye'de "deniz boncuğu" veya "deve boncuğu" diyormuşuz. öbürüne gelince, ben nesneyi bildiğim halde adını duymamışım, bizde de çetele diyorlarmış. bir tür totem-biblo avatar sayılmalı. aklıma bunun minyatür bir yaşam ağacı olabileceği geliyor. kertikler muhtemelen evrenin ve göğün katlarını simgeliyor. hani şamanın trans halindeyken çıkıp indiği, ruhlarla konuşup savaştığı katlar. (bkz: çetele/@ibisile)

    ben çeklerden bir uygulama öğrendim, karısı çek olan türk arkadaşım söyledi: onlar çocukları hep öğle uykusuna yatırırmış. bu öğle uykuları hava sıcaklığı -5 derecenin altına düşmedikçe balkonda, yani açık havada, rutin. o çek gelin istanbul'da kışın çocuğu balkonda öğle uykusuna yatırınca türk kaynana fıttırmış. aslında çadır ve mavi göğün altında yaşama kültürüne çek gelinin yaptığı daha uygun. belki genel ısı dayanıklılığı dışında elektriksel alışverişle, göğün kucağında kalarak da çocuklar sakin, uysal gelişiyor olabilirler. öte yandan elcikpower ölünün bulunduğu odadaki camların açık bırakılmasının, şamanlardaki çadırın tepesinin açık bırakılmasının kültürünün aktarılması olabileceğini yorumluyor. (bkz: gökyüzü/@ibisile)

    allah'ın garibi notlarım hakkında sen busun işte demesi sevinçle öttürdü beni ki:
    erkekliğin yoka yakın zavallılığını biliyorum, yine de erkeğe gelişim, öğrenimsellik atfediyorum, belki kendime. ve potansiyel olarak, değer olarak yine de kadına memeye süte yöneliyorum, kadın gücüne, büyüsüne, tehlikesine iman ediyorum. hayatı yarını bilmeden sevip güvendiğim gibi, kadını bilmeksizin, ve sözde güvenilmezliğine karşın yaslanmaya hedeflemeye seçiyorum. acıtmak için ve acıtması için de seçiyorum. ve tabii uçurması için, hazla kamaştırması için. azla yetinen kadını kadın saymıyorum, ben de kadın olsam azla yetinmezdim. hiçle yetinirdim. kadın olsam öğrenmezdim, bildiğimden şaşmazdım, ustaca ve yumuşakça yapabilirdim bunu. gözüm hep derinlerde ve karanlıklarda olurdu. kadın lucifer'in, ışığın suç ortağı, oysa yönelişi karanlık, kökü karanlık, hintli kali gibi. büyücü şamaniçe gibi. öfkesi eksik olmayan bir sevgi varoluşu bu. düzenbazlık, çözümsellik, sinsilik şeytaninin aslında boş böğürleri, mat soluk yanları. tanrısal/aşksaldaki büyük atlamalar, tutku, yok olma azmi, hırs ve iddia daha daha çekici çekimli. her kadında en az bir şeyi sevmek, sevmeyince acımasız olmak, sevince sert olmak, yaratılan her suçu sevmek, bilinir bilinmezine göğüs gererek sevmek olasılıkla kendinden emin, ötekinden emin bir allahın garibilikten. (bkz: ben kendim/@ibisile)

    "şaman ve büyücü hekimin de hilebaz bir tarafı vardır." carl gustav jung - die archetypen und das kollektive unbewusste

    andrey viktoroviç anohin'e göre altay şamanları, ay ve güneşin üzerinde yaşayan baş tanrı'nın yanına ulaşabilmek için göğün katlarını ifade eden yedi ya da dokuz engeli aşmak zorundaydı. engele pudak diyorlar ve şamanlar sembolik olarak ağacın dallarına çıkıyor ya da ağaca çentik atıp tırmanıyor. türkmen sözlüğünde pudak dal (budak) anlamındaymış.

    "bizim inancımıza göre her kuşakta otuz altı gizli zaddikhim vardır - gizli gizli dünyayı dolaşan, tedavi eden, yorumlayan, iyilik yapan kutsal insanlar." patrick white - arabadakiler

    (ilk giri tarihi: 1.6.2018)

    (bkz: kam), kam ana, kamçı/@ibisile
    (bkz: anşabacılılar), eci/@ibisile
    (bkz: şifacı/@ibisile)
    (bkz: tzadik)
    (bkz: kayaköy/@ibisile), ağır mübarek gün
    (bkz: koçagan)
  • doğayı, hayvanı seven ruhlarla iletişim içinde olan bir tür din insanı.
    (bkz: şaminizm dini)
hesabın var mı? giriş yap