• 22 aralık tarihi itibari ile kendisine sahip olduğum şeydir. evet büyük bir zevk ile sahip oldum kendisine. olayla ilgili sürece tam manası ile bir yerde yazılı olarak rastlayamadığım için buraya bir entry girme çaba ve gayreti içerisinde yazıya başlıyorum.
    öncelikle kendinize basın kartı yönetmeliğine uygun bir basın kuruluşunda bir iş bulmanız lazım. tabi ki burada sizi muhabir olarak göstermeleri ve sigortanızı 212 olarak adlandırılan yasa uygun bir şekilde yatırmaları lazım. (muhasebecinizden işe giriş bildirgesi aldığınızda iş kolu bölümünde muhabir yazıyorsa içiniz rahat olsun ikinci aşamaya geçiyorum. kendimize bir iş bulduktan ve sigortamızın düzenli yattığına emin olduktan sonra basın yayın genel müdürlüğünün (byegm) sitesindeki basın kartları bölümünden ilk basın kartı başvurumuzu yapıyoruz. burada bir çok evrakla birlikte ve sarı basın kartı beyannamesi gibi doldurmanız gereken bir sürü şey önünüze çıkacak. il müdürlüğü ya da genel müdürlüğe bu evrakların tamamı ile başvurduğunuz takdirde üçüncü aşamaya geçmeye hazırsınız. bu aşamada evinize sivil polisler gelmek sureti ile sizin gerçekten basın mensubu olup olmadığınızı araştırırlar. bu evreyi geçince size byegm'den bir mektup gelir. mezuniyet durumunuza göre (iletişim fakültesi 12 ay, diğer lisans mezunları 18 ay, yüksek okul mezunları 24 ay) bekleme süreniz size bildirilir. bu süre zarfında basılan ve ya yayınlanan eserlerinizi saklamanız gerekmekte. nedir bunlar? makale, haber, köşe yazısı vs. tüm gazeteyi saklamanız lazım. size tavsiyem örneğin lisans mezunusunuz ve 18 ay bekleyeceksiniz. her ay için en az 3 adet gazete saklamanızı tavsiye ederim. 18 ay sonunda elinizde 54 gazete olacak ki bu da bizi bir sonraki aşamaya taşıyor. bekleme sürenizin dolmasına en fazla 3 en az 1 ay kala ki bence 1 ay kala sizden ikinci başvuru belgelerini isteyecekler. ilk başvurudaki belgelerin hemen hemen aynısı olmakla beraber geçtiğimiz 18 ay boyunca kesintisiz olarak sigortanızın yattığına dair sgm onaylı prim dökümü ile biriktirdiğiniz eserlerinizi yollamanız lazım. zaten bu süreçte byegm sizinle temasa geçerek gerekli evrakları tamamlamanız için size uyarıda bulunuyor. bu işlemleri de tamamladıktan sonra yılda 3 defa toplanan basın kartı komisyonuna girme sıranız geliyor ki bu da bizi son aşamaya getiriyor. sanıldığı gibi komisyon sizi önüne alıp soru falan sormuyor. siz gitmiyorsunuz bile. gönderdiğiniz gazete ve evrakları inceleyen komisyon üyeleri sizin kart alıp alamayacağınıza karar veriyor. genelde 2 gün boyunca süren komisyonun sonunda hemen ertesi gün kazananların (ki kazanan oluyoruz artık) listesi internet sitesinde yayınlanıyor. bu saatten sonra yapacağınız şey sadece beklemek. ha bu süre beklediğiniz 18 aydan daha uzun gelecek size ama olsun. bir de ufak bir uyarı byegm'nin basın mensupları için hazırladığı hatıra ormanına gönüllülük esasına göre 50 tl bağışta bulunmanız işleri biraz olsun!! hızlandırabiliyor. lakin bağış yapanlara oranla benim kartım 1 ay kadar sonra geldi. ha ben gelince bağış yapacaktım ve yaptım. ama gelmeden yaparsanız faydası olacaktır. kartınız geldikten sonra artık işinizi daha kolay yapabilme kabileyetine sahip olacağınızı zannediyorsanız çok fazla ümitlenmeyin. otobüs metro vapur vs bedava oluyor. tsyd'den akreditasyon kapabilirseniz bir iki maçı sıkış tepiş basın tribünününde izlersiniz. o kadar...
  • bir de bunun yerel televizyon, radyolarda çalışıpta-spiker, dj, fasa diso- alınanları vardır ki, "ehe bende sarı basın kartı var, % kaç indirimli olacak?" şeklinde hıyarca isteklerinde "başbakanlıktan onaylı mı bakabilir miyim?" tarzı göt edici karşı soruyla karşılaşmanız muhtmeledir. geçmiyor kardeşim o sarı kart.
  • eğer evlendirme dairesini mafya gibi ele geçiren fotoğrafçılardan kurtulmak istiyorsanız tek çareniz basın kartı olan bir fotoğrafçı arkadaştan yardım almak. orada 15 dk foto çekmek için sizden 450 tl alıp, karşılığında sadece 1 video ve 20 basılı fotoğraf veren, bakın dijital hali bile değil, bu orospu çocuklarına para yedirmemek gerek. şu devirde herkese bir gazeteci arkadaş lazımmış, bugün de bunu öğrendim.

    (bkz: efes fotoğrafçılık)
    (bkz: kadıköy evlendirme dairesi/#43782657)
  • bu karta sahip kişiler silah ruhsatı alabilirler.
  • alınabilmesi için 212 sayılı yasaya tabi olarak iletişim fak mezunuysanız 12 ay değilseniz 18 ay çalışmanız (ki bu pek kolay değil çünkü gazeteler yayın kuruluşları insanları gazeteci değil de muhasebeci yada matbaacı gibi gösterebildikleri ve dolayısıyla daha az sigorta primi ödedikleri 1475 sayılı yasaya tabi çalıştırmayı tercih ediyorlar. üstüne üstlük sıkı bir torpiliniz yoksa yada şansınız acaip yaver gitmediyse 2-5 yıldan önce de kadronuzu 212'den göstermiyorlar )
    ardından basın enformasyona mesleki çalışma örneklerinizi (imzalı haberleriniz) yollamanız ardından kurula girmeniz ve kurulca haberciliğiniz onaylanmasını beklediğiniz alınca da sadece belediye otobüsüne bedava binebildiğiniz başkaca da hiçbir işe yaramayan kart. dünyanın gelişmiş hiçbir ülkesinde bu tip bir uygulama olmadığı için yurtdışında da bir şey ifade etmeyen bir şey.
  • 10 yıldır bu mesleği yapmanıza rağmen hala bu karta sahip olmamanızdır garip olan, hep bir engel çıkaverir önünüze, bazen bir müdürdür önüzünü kapayan bazen sistemin çarpıklığı, herzamanki gibi olan alışana olur güzel ülkemde...
  • bir gün önce yerel bir gazetede çalışan arkadaşımla uzun süre tartışmamıza neden olan kart...
    daha fazla bilgi sahibi olmak için nette araştırırken karşıma çıkan entry...
    anladığım kadarıyla alması oldukça zahmetli
    haber ajansaları, televizyonlar, günlük haftalık aylık gazetler için ayrı ayrı şartları var.

    ayrıntılı bilgi: http://basinkartlari.byegm.gov.tr/basinkartlari/
  • artık sarı değil, turkuaz renkli basın kartıdır.

    artık byegm tarafından değil, cumhurbaşkanlığı iletişim başkanlığı tarafından verilir.

    1-kartın eskisine göre pek bir avantajı kalmadı. havalimanlarından şehir merkezlerine yapılan havabüs ve havaş seferleri ücretsizdi. istanbul havalimanına “havaist” otobüsleri gelince, artık 21 tl ücret alınıyor. görevliler basın kartını ve ücretsiz istanbulkart’ı tanımıyor.

    2-ankara ve istanbul otogarı da "basın trafik kartı" ve "basın kartı" birlikte gösterildiğinde ücretsiz. müzeler de ücretsiz. kartı gösterip geçmek ve şehir şehir müzeleri gezmek oldukça avantajlı. tcdd’nin trenleri de öğrenciye olduğu kadar indirimli.

    3-istanbul şehir içi ulaşımı marmaray hariç ücretsiz. ankara'da yaşıyorsanız, özel otobüslerdeki biletçiler, ücretsiz ankara kart ile birlikte basın kartınızı da soruyorlar. yanınızda mutlaka bulundurun. istanbul'da henüz bir sıkıntı yaşamadım.

    4-istanbul'da ispark'a kayıt yaptırmadan görevliler ücretsiz park yapmayı kabul etmiyor. bir yazar arkadaş uyardı, yönetmeliğe göre 3 saat ücretsiz parkı kabul etmek zorundalar. bunu ısrarla söylemek gerek görevliye. ancak üzerinde büyük harflerle "emniyet genel müdürlüğü" yazan basın trafik kartınızı torpidoya koyup bir yere park ettiğinizde bile aracınızı çekicide görmeniz olası. hiç güvenip olur olmadık yere koymayın aracınızı. ama genel kontrollerde geçiş kolaylığı sağlıyor.

    5-yönetmelikte sürekli değişiklikler yapılıyor. çalıştığınız gazete, dergi veya ajansın "hangi unvanları" size verebileceğine dikkat edin. mutlaka (genelde 212 olarak bilinen) 5953 sayılı basın iş kanununa göre sözleşme yapın. örneğin, haftalık bir yerel gazetede çalışıyorsanız, "istihbarat şefi" diye bir unvan artık geçerli değil. "istihbarat bölüm şefi" olarak sigorta girişiniz yapılmalı. örneğin, ajanslarda "editör" yerine artık "haber editörü" geçerli. yoksa bekleme süreniz dolduğunda, "ama siz uygun olmayan unvanda çalışıyorsunuz, maalesef başvurunuz geçersiz" der ve bekleme süreniz aylarca uzar. komisyonun toplanmasını beklemek de cabası. sırf bu yanlışlıklardan dolayı 3 sene bekleyen arkadaşlarım oldu.

    6-bu kartı alanların (yani basın kanununa tabi çalışanların) tazminat hakkı konusunda diğerlerine göre bir farklılık var. toplamda (çalıştığınız iş yerlerinin hepsi dahil ediliyor) 5 yıl çalıştıktan sonra tazminat hakkı kazanıyorsunuz. dezavantaj gibi gözükse de, sizi işten çıkardıklarında yüklü miktarda tazminat hakkınız var.

    7-işten çıkarıldığınızda, ihbar tazminatınız 15 gün değil, 1 ay. hatta meslekte 10 yılı doldurduysanız, 3 ay ihbar tazminatı hakkınız var. ayrıca yıllık izniniz 1 ay. meslekte 10 yılı doldurunca 6 hafta, yani 1,5 ay izin hakkı var.

    8-çalıştığınız yerle ilişiğiniz kesildiğinde kartı mutlaka cumhurbaşkanlığı iletişim merkezine iade edin. yoksa yeni bir yerde işe başladığınızda, size bu kartı en az 6 ay vermiyorlar. cezaya düşmektense, iade etmek daha faydalı. ayrıca işten çıktığınızda, son 1 yıldır çalışıyorsanız "serbest basın kartı" alma hakkınız var. sıkıntıya girmeye gerek yok.

    9- türkiye’de gazetecilik yapacaksanız bu kartı mutlaka almaya çalışın. çalıştığınız kuruluşlarla (basın kartınız olmasa dahi) 5953 sayılı basın kanununa göre sözleşme imzalayın. bizimki gibi ülkelerde maalesef bunlar gerekli. keşke hiç olmasa; ama her an her yerde ihtiyaç duyabilirsiniz.

    yine de şunu unutmayın: aracı sürücü belgesi kullanmaz, şoför kullanır; gazetecilik de basın kartıyla yapılmaz, kalemini satmadan yapılır.

    son söz yerine: gazeteci boyun eğmez, boyun eğene gazeteci denmez.

    edit: bilgiler güncellendi.
  • nerede o eski basın kartları...

    +her yerde itibar, saygı...
    +çoğu şirkette indirim.. thy, turkcell gibi... thy'de uçak biletleri yüzde 50 indirimliymiş mesela...
    +aracında basın yazıyorsa park cezası falan yok, şimdi öyle mi ceza üstüne ceza yiyorlar.
    +şimdi özelliğini yitirmiş bir kart.. bunda kurumların değil, iyi niyeti fazla fazla kullanan avantacıların sucu bence daha fazla...
  • gazete ve televizyonların internet sitelerinde görev alan basın mensupları bu kartlarını her an kaybedebilirler. çünkü basın yayın genel müdürlüğü internet üzerinde haber organlarını basılı olmadığı gerekçesiyle basın aracı olarak saymıyor.

    evet sevgili yazarlar yıl 2012 yer türkiye hala gazete ve televizyon tek haber alma aracı devlete göre.
hesabın var mı? giriş yap