• - abi sevinç pastanesi kapanmış!
    - nasıl kapanır lan!?
    - bayağı kapanmış işte..yıkacaklarmış hatta..
    - nerede buluşacaz olm biz şimdi?
    - bilmiyorum abi ben de şaşkınım..arkadaşlar alsancak'a dağılmışlar birbirlerini arıyorlar..herkes telaş, herkes kayıp..
    - e sen nerdesin şimdi?
    - abi kuaför sevinç diye bir yer buldum..kapısının önündeyim..
    - nerde o be?
    - limontepe
    - vay bana vaylar bana..
  • "nerde buluşalım? sevincin önü" cümlesini 90larda binlerce izmirli tıfıla söyleten pastane. önü ana baba günü olurdu, buluşacağın arkadaşın gelmezse yandın tanıdığın herkesi görür 15 ayrı plan ve programa dahil olur bin türlü acayipliğin ortasıında kalır illa ki protesto edilen bişeye destek imzası verirdin. yok yere birini bekleen bi kızla aşık olur kesişir hayvan erkek arkadaşı gelince zaten dombiliydi bana gelmezdi der önümüzdeki maçlara bakıcaz edasıyla gözler kısık göbek içerde göğüs önde beklemeye devam ederdin. yıllar sonra bir gün sevincin önünden geçerken fark etmiştik ki nerdeyse 10 sene önünde buluştuğumuz o güzel pastaneye biz hiç girmemiştik...
  • yana taşınmışlar.

    yani sevinç pastanesi'nin o izmir'deki herkes tarafından bilinen yeri şu anda kiralık. kirasının 80.000 tl olduğu söyleniyor ancak ne derece doğru bilemiyorum. elbette doğru olabilir 3 milyon nüfuslu bir şehrin yeri en bilinen ve muhtemelen yeri en değerli dükkanından bahsediyoruz.

    emlakçıyla müşteriler arasında ne geyikler dönüyordur acaba? "yerini bi görebilir miyim?" desen bile döverler.

    bu arada 30 küsür senelik alsancaklı olarak söylüyorum, dramatize etmeye gerek yok bence... dünya'da her şey değişiyor, sevinç pastanesi'nin yeri değişmiş çok mu?
  • herkesin önünde buluşup başka yere oturduğu pastane.
  • çayıydı, pastasıydı diye hiç uğraşmasa, sadece önünde bekleyen her bir kişiden 1 kuruş alsa kazancını 10 a katlayacak mekandır.
  • izmir'de yeni olduğum dönemler gitmiş ve şu an hatırlamasam da epey bir fiyatı olmasına rağmen hevesle bir dilim meyveli pasta sipariş vermiştim.

    önüme, fambuazlı ve bademli bir pasta gelmişti. bademler iğrenç derecede acı, frambuazlar kuru/tuhaf, hayatımda yediğim açık ara en rezil pastaydı (ev arkadaşımın bozdolabında yarısını bozduğu pasta bile daha iyi bir tada sahipti).

    ezik olduğum için sesimi çıkarmamış hesabı ödemiştim.

    sonra tabi eşe dosta sordum, bu pastahanede ne buluyorsunuz, hem çok pahalı hem de bir pasta yedim çok kötüydü diye.
    "biz orada oturmuyoruz ki, buluşuyoruz" demişti :d :d

    (bkz: bu da böyle bir anımdır)
  • kuruyemişçiyle karıştırılan tek pastanedir. sevincin oraya gel denir mesela ama beklenilen yer tuğba kuruyemişin önüdür. kimse de bunu yadırgamaz. bir kere sevincin orada bekledi mi anlar yanlış yerde beklediğini.
  • bir gün yine bekliyoruz.* çalışanlarından birisi çıkıp bekleyenlerden birini kenara çekilmesi konusunda uyardı. vitrin kapanıyormuş. eleman ya mağaradan ya da uzaydan yeni gelmişti sanırım, gelir gelmez de sevinç'te işe girmiş herhalde. lan olm sizin varlık sebebiniz vitrinin içindekiler değil önündekiler.
  • karadenizli amca çocukları yıllar sonra anlaşamayinca böyle bir formül bulmuşlar.
    adı yüz yıl geçse de yine sevinç durağı kalır ve orman meyveli pavlova olduktan sonra bence sorun yok.
    umarım çalışanlar bu küçülmeden zarar görmemiştir.
  • sanırım izmir'in en bilinen simgelerinden biri.
    herkes önünde bekler, buluşur, ancak kaç kişi buraya oturmuştur desen, sanırım çok az.
    gerçi benim oturmuşluğum var bir kez. güzeldi dondurması.
hesabın var mı? giriş yap