• bir metin altiok siiri;

    " şimdi benim buzdan bir döşekte
    üç büklüm olmuş zavallı sevdam,
    üşüyorsa ölesiye yalnızlıktan;
    bil ki senin hep böyle güvensiz,
    yaşamdan korkar oluşundan.

    işte bunun için sevmiyorum seni.

    şimdi benim bir han avlusunda
    hiç bitmeyecek umutsuz kavgam,
    soluyorsa başı önde yorgunluktan;
    bil ki senin hep böyle umarsız,
    yarını göze alamayışından.

    işte bunun için sevmiycem seni."
  • başkasının değil, kendi suratıma attığım okkalı bir tokattı bu şiir vaktinde. şimdi ilmek ilmek nota örmüşler dizelerine. ellerine, dillerine, yüreklerine, emeklerine gani gani sağlık olsun katkısı bulunanların.

    tazelenen bir tokat oldu şimdi ve zamanlaması fena.
    https://soundcloud.com/…gn=share&utm_medium=twitter

    ve evet, metin altıok'a hep selam olsun, hep!
  • şair nasıl sorularına boğulup da diyemediğimi anlattığı zaman yaraya merhem oluyor galiba. bu şiir gibi.. ayrı ayrı

    şimdi benim buzdan bir döşekte
    üç büklüm olmuş zavallı sevdam,
    üşüyorsa ölesiye yalnızlıktan;
    bil ki senin hep böyle güvensiz,
    yaşamdan korkar oluşundan.

    işte bunun için sevmiyorum seni.

    sanki şiir bu kadar, burada bitiyor sanki kalan dünya yok oldu..oysa ki

    şimdi benim bir han avlusunda
    hiç bitmeyecek umutsuz kavgam,
    soluyorsa başı önde yorgunluktan;
    bil ki senin hep böyle umarsız,
    yarını göze alamayışından.
  • bir daha düşününce hala sevdam demesi ve bir yandan da sevmiyorum demesi ile bi nevi bipolar bir şiir.
  • sevdası yalnızlıktan ölesiye üşüyenlerden yarını göze alamayanlara ince değil, direkt bir sitemin, şiiri. metin altıok dizmiş mısraları . bize de aynısı valla aynısı demek düşer;

    şimdi benim buzdan bir döşekte
    üç büklüm olmuş zavallı sevdam,
    üşüyorsa ölesiye yalnızlıktan;
    bil ki senin hep böyle güvensiz,
    yaşamdan korkar oluşundan.

    işte bunun için sevmiyorum seni.

    şimdi benim bir han avlusunda
    hiç bitmeyecek umutsuz kavgam,
    soluyorsa başı önde yorgunluktan;
    bil ki senin hep böyle umarsız,
    yarını göze alamayışından.

    işte bunun için sevmiycem seni.
  • insanın kendine itiraf edebileceği en acımasız kaygısı.
    (bkz: intihar notu)
  • su kisacik metin, bana her zaman ne oldugumu, ne olmadigimi ve ne olmayacagimi kafama kakmis, omru billah ta kakacak siirdir, nisane gibi gogsumde tasirim.

    sevmiyorum seni, tam da bunun icin sevmiyorum seni boncuk.
  • dünyanın en güzel şiirlerinden, metin altıok imzalı. doğan duru'ya ait bestesiyle ise iyice taçlanıyor, senem demircioğlu vokali ile duygular vücut buluyor. sevmek isteyen ama sevmeye izni olmayan, sevmemesi gereken birinin şiiri bu.

    şarkı bana ilk dinletildiğinde beşiktaş'ta bir barda oturuyordum, kulaklıkları kulağıma taktı arkadaşım "dinlemen lazım bu şarkıyı!" diyerek. o günden beri şarkıyı hiçbir zaman dinleyip geçemedim. hep dokundu, muhtemelen hep de dokunacak.

    "işte bunun için sevmiycem seni."

    yaşamdan korkan, yarını göze alamayanlardan uzak dur diyor metin altıok bize, kulak vermek gerek.
  • midenin üst kısmından başlayıp akciğerlerin arkasından enseye baskı yapan metin altıok şiiri.
  • birinin özünü sevebilen, saçmalıklarını, yetersizliklerini, tutarsızlıklarını görmezden gelmeyip, aksine onları gözünün ta içine sokarak kabullenen, sevdiğinden perfect çekmesini istemeyecek kadar samimiyetle, yanında her an bulutların üstünde dolaşmayı beklemeyecek kadar gerçekçilikle, şu kahrolası dünyanın hesabından kitabından, insanların boktan beklentilerinden, çizilmiş yazgılardan, çerçevelenmiş hayatlardan bağımsız, onu hangi köşeye nasıl sığdırabilirim diye eğip bükmeden, hangi standartlara uyup hangilerine aykırı geldiğini düşünmeden, en sıkıcı en gereksiz en kompleksli davranışını bile garipsemeden seven insanın içinde birbirine çarpa çarpa ufalanıp dağılacağına, çarpmanın şiddetiyle sıçrayıp acıtmadık yer bırakmamaya and içen taşların şiiri bu.

    birini nasıl ve nice sevdiğimizin hiçbir önemi yok, onda bir karşılığı olmadığı sürece. o bütün bunlara bir anlam veremeyecek kadar kendini seviyor olabilir, korkularını, korunağını, garantisini, fırtınasız denizi...size alışmasına imkan tanımayan bütün o şeyleri.

    hani insan kime aşık olacağını seçemiyormuş ya, ve fakat kime aşık kalacağını seçebilmeli. önceden bilemeyeceği ne varsa, bildiği vakit "işte bunun için sevmiyorum seni" diyebilmeli, vazgeçebilmeli. buz gibi yataklarda çürüyeceğini bilse, hayatla, ondan vazgeçmekten gocunmayacak, ancak karşısına dikilip onu yaşamaktan da kaçınmayacak kadar yaman süren kavgasını tuhafsayıp dışlayan hiçkimsede durmamalı.
hesabın var mı? giriş yap