• tbmm'nin, 18 eylül 1920 tarih ve 42 sayılı kararı ile kaçak erat ve casusların yargılanmasıyla görevli olmak üzere istiklal mahkemeleri kurulması kararına dayanmaktadır. mahkeme üyeleri, millet meclisinden oluşmuştur. savaş şartlarında bozgun, yağma ve casusluk gibi vatana ihanet niteliğinde kabul edilen suçları önleyebilmek ve acil hükümler verebilmek için millet meclisi tarafından özel kanunla ihdas edilmiştir.

    ukteyi simpson vermiş.
  • 21 şubat 1921 tarihli resmi gazetede* yayımlanan 9 maddelik bu kısacık kanun, her türk asker doğarcıların canını sıktığı için olsa gerek, arşivlerin tozlu sayfalarına terkedilmiş durumda. dedesinin mezar taşını okuyamayan nesil, firari dedeleri için çıkartılan bu kanunu da okuyamayacağı için napıyoruzzz, hep birlikte okuyoruzz. görsel

    gerçi tamamına gerek yok, birinci madde yeterli:
    - muvazzaf ve gönlü ile hizmeti askeriyeye dahil olûpta firar edenler veya her ne suretle olursa olsun firara sebebiyet verenler ve firari derdest ve şevkinde tekâsül gösterenler ve firarileri ihfa ve iaşe ve ilbas edenler hakkında mülki ve askerî kavaninde mevcut ahkâm ve indelicap diğer gûna mukarreratı cezaiyeyi müstakillen hüküm ve tenzif etmek üzere büyük millet meclisi azalarından mürekkep (istiklâl mahkemeleri) teşkil olunmuştur.

    hadi diğer mevzuları şimdilik bir kenara bırakalım ama bu asker kaçakları konusunda türkiye cumhuriyeti osmanlı'nın devamıdır diyebileceğimiz çok açık. birinci dünya savaşına katılan ülkelerdeki asker kaçaklarının sayısı, toplam asker sayısının %2'sini geçmezken, osmanlıdaki oran %10'dan fazla. osmanlı'da ordu komutanı otto liman von sanders aralık 1917 tarihli raporunda diyor ki:
    "türk ordusunda şu anda 300.000'den fazla asker kaçağı mevcuttur. bunlar düşmana katılmamakta ancak memleketlerinin art bölgelerine kaçıp burada yağma ve talan yaparak ülke güvenliğini tehdit etmektedirler. her yerde birlikler bu kaçakları yakalamak üzere harekete geçirilmelidir."

    kimse net sayıyı tam olarak bilmemekle birlikte birinci dünya savaşı bittiğinde osmanlı ordusundaki asker kaçaklarının yarım milyona ulaştığı söylenmekte ki toplam asker sayısının 3 milyon olduğu düşünüldüğünde bu muazzam bir rakam!

    1918'de savaş biter ama asker kaçakları meselesi bitmez. kuvayi milliyeden firar edildiği gibi (bkz: #158711168) düzenli ordudan da çatır çatır firar edilmektedir. (bkz: #158713610) mevzu artık öylesi bir aşamaya gelmiştir ki firarı önlemek için kanun çıkartılıp olağanüstü yetkilere haiz mahkemeler kurulması yeterli bulunmayıp firariler kanunundan çok değil iki hafta sonra bir başka kanun daha çıkarılmasına gerek duyulmuş: (bkz: hıyaneti vataniye kanunu)

    asker millet mitine niye ihtiyaç duyulduğu şu an daha bir netleşmiş olsa gerek. çünkü malûm bu ve diğer mitler, italya'yı kurduk şimdi sıra italyanları yaratmaktadırın bir benzerini ortaya koymak için türkiye'de de işe sürülmüş. yani öyle basitçe "kurtardın vatanı oh mustafa kemal" (bkz: #56935671) demekle olmuyor. aynı zamanda kurtarılan vatanın üstünde yaşayacak milleti de icat etmek gerekiyor ki bu tam da benedict anderson'un imagined communities kavramıyla ele aldığı mevzu.

    @maarri'nin yıllar önce yazdığı üzere (bkz: #53263585) hayali cemaatle "gerçek olmayan, sahte" bir şeyden bahsedilmemekte; bilakis millet zaten tam da hayal edildiği zaman var olan, gerçek olan bir fenomendir. dahası, 38. tümende görevli mülâzım-ı evvel gaye su akyol'un da altını çizdiği üzere istikrarlı hayal hakikattir!
hesabın var mı? giriş yap