• meğer ki birleşik mi yazılır ayrı mı sorusuna cevaben:

    meğer ile eşanlamlı olan meğerki bu şekilde yazılır.

    "meğerki insanmışım" gibi.

    istisna belirtmek için kullanılan meğer ki ise ayrı yazılır.

    "yüz nasıl bir olur, bunu kim düşünür, meğer ki deli olsun?"
  • (bkz: meğer ki)
  • ki'si bitişik yazılır; "meğerki" doğru yazılışı olan kelime.
  • (bkz: unless)
  • istek veya emir kipinde olan ve biri diğerini engelleyecek durumda bulunan iki cümleyi birbirine bağlayan bir söz.

    kaynak : tdk

    aslında hukukta çok işe yarar bu bağlaç; çünkü önce kuralı verirsiniz sonra da istisnayı belirtirsiniz. o açıdan hukukta kesinlikle kullanışlı bir bağlaçtır.

    örneklerle karşılaştırırsak:
    saklama (vedia) sözleşmesini ele alalım.

    1) kural olarak saklayan, saklananı kullanamaz; istisnai olarak saklatanın izni olursa kullanabilir.

    2) saklayan, saklatanın izni olmadıkça saklananı kullanamaz. (tbk m. 563/1)

    şimdi meğerki bağlacını kullanalım:
    3) saklayan saklananı kullanamaz; meğerki saklatanın izni olsun.

    şimdi hangisi daha kullanışlı? bence meğerki bağlaçlı olan.

    esasen "olmadıkça, yapmadıkça" vb eylemsiler meğerki bağlacının işlevini görüyor ancak kuralın içine istisnayı sıkıştırmak pek kullanışlı olmuyor bazen.
  • kelimelikte 56 puan karşılığı tanıştığım ve tdk sitesinde de böyle yazıldığını teyit ettikten sonra pes dediğim tek kelime görünümlü kelime+bağlaç.
  • daha çok hukuk alanında kullanılan, kural hakkındaki istisnayı belirten bağlaç. her karşılaştığımda tekrar tekrar anlamını unutur, öğrenir, istisnadan bahsettiğini anlar ve devam ederim. ve sonra yine. yine.
  • ttk’nın 371/2 hükmünde güzel bir örneğine rastlayabileceğiniz bağlaçtır.
    “temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; meğerki, üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilsin. şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması, bu hususun ispatı açısından, tek başına yeterli delil değildir.”
  • dört yıllık hukuk lisansı hayatım boyunca anlamakta açık ara zorlandığım kelime. "...madıkça" anlamı var ama bağlanan ikinci cümlenin olumlu mu yoksa olumsuz mu yazılması gerektiğini hâlâ anlayamıyorum
  • tıpkı ikili olumsuz kullanımında olduğu gibi (ne ... ne), cümledeki fiili olumlu hale getiren kelime. öyle olması gerekiyor.

    bu anlamda, victor hugo'nun bir idam mahkûmunun son günü isimli kitabının erhan büyükakıncı tarafından yapılan çevirisinde yanlış bir kullanımına denk geldim. (can sanat yayınları / s.73) şöyle diyor erhan büyükakıncı:

    ''bir gün gelecek ve belki de bu anılar, sefil bir insanın bu son itirafları onlara biraz olsun katkıda bulunacak... meğer ki ben öldükten sonra, rüzgâr bu çamur lekeli kâğıtları avlunun içinde savurmasın ya da bir gardiyanın kırık pencere camına yapıştırıldığı yerde yağmurdan ıslanıp çürümesin.''

    erhan bey'in yeter ki ile meğer ki kelimelerini karıştırdığı anlaşılıyor. (gerçi kelimenin yazımı da yanlış olmuş, meğerki biçiminde bitişik yazılması gerekirdi.)

    "yeter ki" ile değil de illa "meğerki" ile kurulacaksa, cümle şöyle olmalıydı:

    ''bir gün gelecek ve belki de bu anılar, sefil bir insanın bu son itirafları onlara biraz olsun katkıda bulunacak... meğerki ben öldükten sonra, rüzgâr bu çamur lekeli kâğıtları avlunun içinde savursun ya da bir gardiyanın kırık pencere camına yapıştırıldığı yerde yağmurdan ıslanıp çürüsün.''

    anlamı da şu olurdu:

    ''ben öldükten sonra, rüzgâr bu çamur lekeli kâğıtları avlunun içinde savurmadıkça ya da bir gardiyanın kırık pencere camına yapıştırıldığı yerde yağmurdan ıslanıp çürümedikçe bir gün gelecek ve belki de bu anılar, sefil bir insanın bu son itirafları onlara biraz olsun katkıda bulunacak....''

    neyse. bu kadar laf kalabalığı yeterli. şimdi yurttan sesler korosundan beraber ve solo türküler dinleyeceksiniz.
hesabın var mı? giriş yap