• istek veya emir kipinde olan ve biri diğerini engelleyecek durumda bulunan iki cümleyi birbirine bağlayan bir söz.

    kaynak : tdk

    aslında hukukta çok işe yarar bu bağlaç; çünkü önce kuralı verirsiniz sonra da istisnayı belirtirsiniz. o açıdan hukukta kesinlikle kullanışlı bir bağlaçtır.

    örneklerle karşılaştırırsak:
    saklama (vedia) sözleşmesini ele alalım.

    1) kural olarak saklayan, saklananı kullanamaz; istisnai olarak saklatanın izni olursa kullanabilir.

    2) saklayan, saklatanın izni olmadıkça saklananı kullanamaz. (tbk m. 563/1)

    şimdi meğerki bağlacını kullanalım:
    3) saklayan saklananı kullanamaz; meğerki saklatanın izni olsun.

    şimdi hangisi daha kullanışlı? bence meğerki bağlaçlı olan.

    esasen "olmadıkça, yapmadıkça" vb eylemsiler meğerki bağlacının işlevini görüyor ancak kuralın içine istisnayı sıkıştırmak pek kullanışlı olmuyor bazen.
  • ki'si bitişik yazılır; "meğerki" doğru yazılışı olan kelime.
  • meğer ki birleşik mi yazılır ayrı mı sorusuna cevaben:

    meğer ile eşanlamlı olan meğerki bu şekilde yazılır.

    "meğerki insanmışım" gibi.

    istisna belirtmek için kullanılan meğer ki ise ayrı yazılır.

    "yüz nasıl bir olur, bunu kim düşünür, meğer ki deli olsun?"
  • tıpkı ikili olumsuz kullanımında olduğu gibi (ne ... ne), cümledeki fiili olumlu hale getiren kelime. öyle olması gerekiyor.

    bu anlamda, victor hugo'nun bir idam mahkûmunun son günü isimli kitabının erhan büyükakıncı tarafından yapılan çevirisinde yanlış bir kullanımına denk geldim. (can sanat yayınları / s.73) şöyle diyor erhan büyükakıncı:

    ''bir gün gelecek ve belki de bu anılar, sefil bir insanın bu son itirafları onlara biraz olsun katkıda bulunacak... meğer ki ben öldükten sonra, rüzgâr bu çamur lekeli kâğıtları avlunun içinde savurmasın ya da bir gardiyanın kırık pencere camına yapıştırıldığı yerde yağmurdan ıslanıp çürümesin.''

    erhan bey'in yeter ki ile meğer ki kelimelerini karıştırdığı anlaşılıyor. (gerçi kelimenin yazımı da yanlış olmuş, meğerki biçiminde bitişik yazılması gerekirdi.)

    "yeter ki" ile değil de illa "meğerki" ile kurulacaksa, cümle şöyle olmalıydı:

    ''bir gün gelecek ve belki de bu anılar, sefil bir insanın bu son itirafları onlara biraz olsun katkıda bulunacak... meğerki ben öldükten sonra, rüzgâr bu çamur lekeli kâğıtları avlunun içinde savursun ya da bir gardiyanın kırık pencere camına yapıştırıldığı yerde yağmurdan ıslanıp çürüsün.''

    anlamı da şu olurdu:

    ''ben öldükten sonra, rüzgâr bu çamur lekeli kâğıtları avlunun içinde savurmadıkça ya da bir gardiyanın kırık pencere camına yapıştırıldığı yerde yağmurdan ıslanıp çürümedikçe bir gün gelecek ve belki de bu anılar, sefil bir insanın bu son itirafları onlara biraz olsun katkıda bulunacak....''

    neyse. bu kadar laf kalabalığı yeterli. şimdi yurttan sesler korosundan beraber ve solo türküler dinleyeceksiniz.
  • "can tatlıdır, tatlı cana kıyamam
    meğer ağu yedireler aş ile."

    zehri yemekle gizleyerek yedirmedikleri sürece, tatlı canıma bile isteye kıyamam demeye getiriyor yunus emre. (örnek, kubbealtı lugatı'ndan alınmıştır.)

    "ağu yedirmezlerse ile" "meğer ağu yedireler ile" oluyor.

    istek kipi veya emir kipi ile kullanılır:

    1- meğerki türk devleti sığınmacıları kayda geçire/geçirsin,
    yurdu asayişsizlik alır.

    2- meğerki kayırmacılık önünü tıkaya,
    yurt dışına gitmeye uğraşma.

    istek kipiyle kullanın. böylece şart cümlesinden sonra veya önce gelen cümledeki hükmün bozulması için ne istediğiniz anlaşılır:

    şart cümlesi olmayan cümledeki hüküm: "yurt dışına gitmeye uğraşma"
    hükmün bozulması için istediğiniz (mazeret): "kişinin önünün kayırmacılıkla tıkanması"

    3- meğerki çok sayıda kişi girift cümleler kurabile/kurmaya kâbil ola,
    türkçe eninde sonunda niteliğini yitirir.

    4- bana pazardan bir tişört satın al,
    meğerki tişörtler pek pahalı ola.

    çok sık "kadar" demiyor muyuz? (bkz: #94308523)
  • (bkz: unless)
  • kelimelikte 56 puan karşılığı tanıştığım ve tdk sitesinde de böyle yazıldığını teyit ettikten sonra pes dediğim tek kelime görünümlü kelime+bağlaç.
  • ttk’nın 371/2 hükmünde güzel bir örneğine rastlayabileceğiniz bağlaçtır.
    “temsile yetkili olanların, üçüncü kişilerle, işletme konusu dışında yaptığı işlemler de şirketi bağlar; meğerki, üçüncü kişinin, işlemin işletme konusu dışında bulunduğunu bildiği veya durumun gereğinden, bilebilecek durumda bulunduğu ispat edilsin. şirket esas sözleşmesinin ilan edilmiş olması, bu hususun ispatı açısından, tek başına yeterli delil değildir.”
  • bu kelimeyi günlük hayatında kullanan bir kişi tanıdım, ve kendisi bu kelime herkes tarafından biliniyormuş gibi davranmakta da ustaydı (bilmiyorum belki de bunu farkındaydı ve sadece bu durumdan gizli bir zevk alıyordu) daha sonra bu ne demek dediğimde unless'in türkçesi demişti bana. o gün bugündür benim de lügatımda ve başkalarına söylemek artık benim için de eğlenceli bir oyun meğerki kişi bu kelimeyi biliyor olsun
  • gerçek hayatta yalnızca yazılı şekilde kullanılan ve kullanıldığı yer yüzde doksan dokuz hukuki bir metin olan bağlaç. konuşurken meğerki bağlacını kullanan birini görürseniz dikkat edin, ingiliz ajanı olabilir.

    (bkz: inglourious basterds filmindeki bar sahnesi)
hesabın var mı? giriş yap