• önce tanıma bir copy-paste yapılmış bir alıntıyla başlayalım.

    kafese beş maymun koyarlar. ortaya da bir merdiven ve tepesine de iple muzları asarlar.
    her bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde,dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar. sadece merdivenleri çıkmaya çalışan maymun değil, diğerleri de bu soğuk sudan nasibini alır.bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanırlar.
    bir süre sonra muzlara hareketlenen maymun diğerleri tarafından engellenmeye başlanır. daha sonra, maymunlardan biri dışarı alınıp, yerine yeni bir maymun(adı:"a"olsun) konulur.
    a'nin ilk yaptığı is muzlara ulaşmak için merdivene tırmanmak olur; fakat diğer dört maymun buna izin vermez ve yeni maymunu döverler...
    daha sonra ıslanmış maymunlardan biri daha yeni bir maymunla ("b") değiştirilir...ve b merdivene ilk yaptığı atakta dayağı yer. bu ikinci yeni maymunu (b) en şiddetli ve istekli döven ilk yeni maymundur(a). islak maymunlardan üçüncüsü de değiştirilir.
    en yeni gelen maymun (c)de ilk atağında cezalandırılır. diğer dört maymundan yeni gelen ikisinin (a ve b) en yeni gelen maymunu (c) niye dövdükleri konusunda hiç bir fikirleri yoktur.
    son olarak en baştaki ıslanan maymunların dördüncüsü ve beşincisi de yenileriyle (d ve e) değiştirilir.
    tepelerinde bir salkım muz asılı olduğu halde artık hiç biri merdivene yaklaşmamaktadır.

    neden mi?

    çünkü burada işler böyle gelmiş ve böyle gitmelidir...

    işte bu nokta organizasyonel şartlanmanin başladığı yerdir... !!!

    evet bu küçük hikayeden sonra geleceğimiz nokta ise bizim eksi sözlüğümüzdür. sözlüğümüzde söz konusu olan şartlanma ise her neslin bir sonraki nesle ayar verme (vermeye çalışma) hastalığıdır. yukarıdaki örnekte de adı geçtiği gibi burada işler böyle gelmiş ve böyle gitmelidir. en son besinci nesillere karşı yapılan eylemin kat ve kat fazlasının bunlar tarafından altınca nesle yapılacağını öngörürsem herhalde kahinlik yapmış olmam. sonuçta sözlük de bir organizasyon olduğuna göre burada da şartlanmalar olacaktır der, noktamı koyarım.

    zaman aşırı edit:
    uzun süre sonra karşıma gelince bir kaç ekleme yapasım geldi. organizasyonel şartlanmanın neden ortaya çıktığı konusuna maymunlardan yola çıkarak bir açıklama yapmaya çalışayım. eğer yukarıda bahsi geçen (a) maymunu ilk defa kafese geldiğinde diğer maymunlar onunla şiddet haricinde bir şekilde iletişime geçip, dertlerini anlatabilselerdi muhtemelen sonuç farklı olurdu. "bak maymun kardeş sen her muza uzandığında sen dahil hepimiz götümüze kadar ıslanıyoruz, bir uslu ol" diyebilselerdi, (a) maymunu da onları anlayacak bilişsel yetiye sahip olsalardı...yani kısaca iletişim kurabilselerdi, şiddet çözüm olmazdı. bu durumda sonuç olarak, iletişimin olmadığı yerde organizasyonel şartlanmalar baskın gelir. sadece "konuşabiliyor" olmak iletişim kurmak demek değildir. nasıl "bakan kör" olunabiliyorsa konuşabildiği, işitebildiği halde iletişim kuramayanlarla dolu etrafımız. o yüzden iletişim kurmak, bu becerimizi geliştirmek her türlü şartlanmanın üstesinden gelebilmemizi sağlayacaktır. bu zaman aşırı editimi anonim bir bilgenin sözünü bir eğip bükerek tamamlıyorum: dil dile değmeden iletişim kurulmaz...
  • bu deney için öncelikle bir merdiven, bir adet oda , merdivene elektrik verebilecek bir düzenek, bol miktarda muz ve 4 tane maymun gerekir.

    odaya 1 adet maymun koyulmuştur ve merdiven yerleştirilmiştir. merdivene tırmanmadan ulaşılamayacak bir noktaya muzlar asılmıştır. maymunumuz odaya konduktan bir süre sonra hali ile muzlara ulaşmak istemiş ve çokta aptal bir hayvan olmadığı için merdiveni kullanmaya çalışmıştır. lakin merdivene çıkınca merdivene elektrik verildiği anda maymun merdiveni bırakıp aşağı atlamıştır.

    sonrasında ikinci maymunda odaya bırakılır ve bir süre sonra oda aynı şekilde muzlara ulaşmak isterken merdivene elektrik verilir ve oda merdiveni bırakıp aşağı atlar.

    bu olayı takiben 3. maymunda odaya sokulur. oda muzları gözüne kestirdikten sonra merdivene doğru yürür ama bu sefer diğer iki maymun onu kendi aralarında anlaşma şekilleri ile "dur yapma kardeşim, merdivende bi iş var" diyerek bu maymunu uyarır ve merdivene çıkarmazlar.

    sonrasında ise 4. maymun odaya gönderilir ve merdivene verilen elektirik kaldırılır. ama 4. maymunun merdivene yaklaşmaya çalışması sırasında diğer üç maymun onu engellerler ve merdivene tırmanıp muzları almasına engel olurlar.

    bu 4 maymun 2 hafta kadar o odada kalmalarına rağmen elektriksiz olan merdivene hiç bir şekilde çıkmaya çalışmazlar.

    bu deney gerçekten yapılmışmı yoksa sadece bir hikayemi bilmiyorum ama ilginç olduğu kesin.

    anlatılmak istenen ise toplumların yaşadıkları zamanlarda belli kurallar oluşturduğu, sonrasında gelişen dünya ile bu kuralların geçerliliği kalmasa bile çoktan örflere ve adetlere dönüştükleri için yeni nesillerin bunlara uymak zorunda kalmasıdır.

    tabi böyle şeylerden ders çıkarmak biraz entele kaçar. bu yüzden "biz maymun muyuz amına koyım" diyip işin içinden çıkmakta eldedir.
hesabın var mı? giriş yap