• en kolayı memedir.
    yakınımda bolca meme olsa, sıçarım sigaranın içine... ne ağız tiryakiliği kalır, ne de el alışkanlığı.
    meme, bilinen - bilinmeyen binlerce derdin devasıdır.
  • her iki elin orta ve işaret parmaklerını kestirmek
  • giden bir sevgili gibi düşüneceksin.bir daha aramaman gerekli.arada bir rüyana gircek, özleyeceksin ama aramayacaksın elbet zamanla düşünmen azalıcak sonra çok nadir aklına gelicek ve nasıl içmişim nasıl sevmişim diye düşüneceksin. sonra bir yerlerde sigarayı nasıl bıraktığını anlatacaksın.şiir gibi oldu ama aslında çok zevkli bir olay sigarayı bırakmak azcık mazoşistlik varsa pek bir kolay bırakılıyor canım diyebiliyorsunuz.
  • kafanızı kesmek, kesin çözüm. kıçımızla sigara içemeyeceğimize göre.
  • allen carr kitabı olandan bahsedecek olursak;

    sigarayı sevdiğini zannedenlerden olmadım hiçbir zaman. hep biliyordum bağımlılık olduğunu ama istediğim zaman bırakabileceğimi düşünüyordum. son olarak sevgilimin de şikayetlerinden destek alıp "tamam bu son sigaram" dedim bir akşam.
    normalde sabah uyanmamla ilk sigaram arasında en az 3-4 saat olur, 11'den önce içmem. yarabbim ertesi sabah gözümü açar açmaz aklımda sigara, öyle büyük bir panik ve korku hali hakim olmuştu ki anlatamam. resmen kendimden tiksindim. sigara içemeyeceğim için başka hiçbir şeyi düşünemez hale gelmiştim.

    bunu gördükten sonra istediğim zaman bırakırım yeaa fikrini sonsuza dek rafa kaldırdım, öyle iradeye bağlı bişey olmadığını çok net gördüm çünkü. düpedüz madde bağımlısıymışım. kafamda bu bağımlığı sürdürmek için bin türlü bahane yaratabiliyormuşum (ama içmeden uyanamıyorum, kendime gelemiyorum, zaten günde 5 taneden fazla içmiyorum, hem istemediğim zaman ara verebiliyorum, keyif almadığım zamanlarda içmiyorum vs. )

    sonra kendi başıma yapamayacağımı, yapsam da önceki denemelerimden gördüğüm gibi 3-4 ay sonra geri başlayacağımı zira sadece maddenin tüketimine ara verdiğimi, kafamda onu istememe neden olan bağımlılık faktörlerinin halen yerinde durduğunu fark edince bu kitaptan yardım almaya karar verdim.

    her şeyi nedenleriyle inceleyerek çözüm bulunacağına inanan kafam niye daha önce bu açıdan bakmamış bilmiyorum. abi olay o kadar basitmiş ki aslında. niye sigara içiyorum sorusunu sormuş allen carr, cevaben tiryakilerin sunduğu bahaneleri almış bir bir neden öyle olmadığını açıklamış. yarattığını hissettiğimiz rahatlama / mutluluğun aslında ne kadar zahiri olduğunu ve aslında sigaranın bu rahatlamanın nedeni değil, baştaki rahatsızlık/huzursuzluğun nedeni olduğunu, ve asla "tek bir sigara" diye bir şey olmadığını, gerçekten eroin bağımlılığı kadar tehlikeli bir bağımlılık olduğunu örneklerle açıklamış.
    şahsen kişisel gelişim kitaplarından hiç hazzetmem. ama doğruyu söyleyince ve beynimdeki - neredeyse fiziksel bağımlılıktan daha kuvvetli - psikolojik bağımlılık sarmallarını çözümleyip püripak edince, helal olsun dedim.

    ayrıca kendisinin de eski bir sigara bağımlısı olması olayı çok iyi anlamasına yardımcı olmuş. aslında hiçbir bahane, hiçbir açıklama benle ilgili değilmiş, toplumsal beyin yıkamanın zavallı birer kurbanıymışız.

    sırf beyaz adam'a para kazandırmak için kafanı mikrodalgaya sokar mıydın? ya da arabanın egzosuna ağzını dayar mıydın daha güzel çekeyim içime diye?
    hastalık riski bir tarafa da, her türlü sosyal ortamda, içemeyeceğini düşündüğün her anda, örneğin alışverişe gittiğinde, örneğin yanında içemeyeceğin insanlarla birlikteyken hayattan zevk almayan, zavallı, sinirli, gergin, ve derhal ortamdan uzaklaşıp bi sigara içmek isteyen o berbat ruh halinde olmayı kim ister ki? yani her sigara bağımlısı kanser riskinin farkında ama herkes o gün bugün değil diyerek erteliyor, malum. benim en büyük motivasyonum bu köleliğin esiri olmak istemeyişimdi. yahu hayatımın şimdiye kadarki en önemli yolculuğunu yapıcam, "aktarmalarda sigara içmeye nası çıkıcam ki" diye kaygılanıyorum. ne menem bir kölelik, ne kötü bir hastalıkmış bağımlılık.

    bu kaygıları "non-smoker" bireylerin yaşamadığını fark edince, sigaranın bu kaygı ve korkunun çözümü değil, nedeni olduğunu idrak edince yani, hiçbir kuvvet tekrar sigara içmemi- istememi sağlayamaz, çok net.

    herkeslere tavsiye ediyorum, hazır olmayı beklemeyin, gün bugundur.

    edit: 6 yil gelecekten bildiriyorum, gun o gunmus, hala da hicbir kuvvet sigara bagimliligina donmemi saglayamadi. kendim bile.
    oluyor, basarabilirsiniz.
  • allen carr kitabı.

    yıllarca sigara içtim, sporu bıraktıktan sonra sigaraya başlamıştım (çok zekice bir karar, evet). tam bir tiryakiydim. öyle ki çocuğum olunca ağzında sigara ile doğacağını söylerdi etrafımdakiler.

    spora tekrar başlayınca sigarayı hayatımdan çıkarmaya karar verdim ama nasıl yapacağımı bilemiyordum. kullandığım bazı ilaçlarla etkileşimde olduğu için de ilaç kullanamıyordum. önce doktorum tavsiye etti, sonra iki arkadaşım daha. bir gün de sözlükte gördüm ve kitabı almaya karar verdim.

    bir süre kitapla sadece bakıştık. okumaya korkuyordum, çünkü sigaradan vazgeçmek zor geliyordu, onsuz yapamam zannediyordum. hem kitapla sigara mı bırakılırdı? sonra birden gelen bir cesaret ile başladım. kitap aslında bilmediğimiz bir şey anlatmıyor ve aynı şeyleri sık sık tekrarlıyor. kesinlikle olmayacak bu iş diye düşünmeye başladım ama yine de okumayı bırakmadım.

    carr kitabın sonunda son sigaranızı için diyor. kitabı bitirince kendime güzel bir kahve yaptım, son sigaramı içecektim, üzgündüm. aldım kahvemi, yaktım sigaramı. ikinci nefeste kusacak gibi oldum ve de son sigaramı gözümü kırpmadan söndürdüm. sanırım bir buçuk yıl kadar oluyor. gün saymadım, çünkü o zaman aklımda hala sigara olacaktı. ne gerek var?

    artık pilateste çok çok daha iyiyim, hatta birkaç ay içerisinde eğitmenliğimi alacağım. derslerde nefes nefes kalan bir eğitmen olmayacağım. sigarasızlık dünyanın en güzel duygusuymuş meğer, onu hatırladım.

    sigarayı bırakmak istiyorsanız mutlaka okuyun. kitapla sigara mı bırakılır demeyin. sigarayı bırakan herkes gibi, ben de şunu söyleyeyim: ben bıraktıysam herkes bırakır.
  • 30 yıl gibi bi süre, yaz/kış, gece uykundan uyanıp sigara molası verecek şekilde günde bilmemkaç paket sigara iç..

    sonra bi gün rutin öksürüklerin esnasında kan tükürdüğünü fark et.. ve 2 gün içinde sigarayı bırak.. yani en kolay yol ölmeye başladığını hissetmek galiba.. tabi kaybetmek istemeyen biri için..

    evet bunu yapan kişi 4-5 yıldır tek bi sigara bile içmiyor.. dahası sanki ciğerlerine şimdiye kadar bi gıdım sigara dumanı girmemiş gibi etraftan gelen sigara kokusuna uyuzluk yapıyor..
  • onkoloji hastanesinde yarım gün takılmak. çok değil yani, izin alın, okula bir gün gitmeyin, ölmekten daha önemli olmasa gerek.

    sonra bakın bakalım akciğer, gırtlak kanseri hastaları neler yapıyor. ulan adamlar yürüyemiyor bile, ölümü bekleyen kurbanlık koyun gibi halleri...

    sonra eve gelip paketi alın atın camdan aşağıya.

    edit: işbu entry çılgınlar gibi sigara, puro ve pipo içen kişi tarafından girilmiştir. siz farklı olun.
  • olum dünya üstündeki hemen hemen hiçbi yolun kolay olduğunu sanmıyom ben. her yolun kendine göre bi zorluğu var. ama mühim olan her işte olduğu gibi bu sigarayı bırakma işinde de, işini ciddiye alacaksın. baştan düşüneceksin bende o göt var mı da sigarayı bırakma işine giriyorum diye. kendini hazır hissettiğinde bırakabilirsin ancak. ama esas mesele ne biliyo musun, hiçbi zaman hazır hissedemezsin kendini, hep bi bahanen, ertelemen olur. her an hazırsın olum, o an şimdi lan aslında, önce bunun farkına var. sonra da o güvendiğin götünü azcık sık dişlerinle birlikte. biraz zaman geçtikten sonra, sigarasız hiçbi anlamı olmayacağını sandığın 1837 tane şeyin aslında sigarasız da anlamlı olabileceğini göreceksin zaten. hadi acı yok rocky.
  • "sigarayi birakma istegi ve disiplin ile o istegin arkasinda durmak" tan baska kolay yolu yoktur kanimca.
    en agir uyusturucu bagimliligina karsi bile panzehiri icat eden tip, nikotin bagimliligina bir cözüm bulamayacak kadar aciz midir sizce?

    sen kalkacaksin ve nikotin bagimliligini engelleyecek bir ilac icat edeceksin ha?
    karsinda milyarlar, trilyonlarca dölar döndüren dev gibi bir sektör var.
    hey hey hey...

    yakin zamanda mars´a bile ayak basacak ademoglu istese su ile calisan otomobil de icat ederdi su zamana dek.

    yok abicim.
    herkes insanoglunun bu sigara bagimliligindan kendisine bir pay düsürmeye calisiyor.
    kitaplar yaziyorlar, bir boka yaramaz placebo tabletler icat ediyorlar, hipnoz seanslari düzenliyorlar, terapiler, merapiler...

    herkes kendi cebini düsünerek...

    birakiyorum diyeceksin, birakacaksin.
    kendin icin, sevgilin icin, oglun kizin icin, sevdiklerin icin.

    baska kolay yolu yok.
    gerisi hep para tuzagi, o kadar.
hesabın var mı? giriş yap