• çok nefret ettiğim bir laftır bu. ama bugün fark ettim ki şu an içinde olduğum "depresyon" veya adı ne ise tamamen bununla alakalı. mesela ne yapmam gerekiyor şimdi: sike sike okulumu bitirmem, sike sike askere gitmem, sike sike iş bulmam gerekiyor. yani yapacaksın, ölsen de gebersen de. ama ben ne yapıyorum? okulunuza sokayım, askere gitmiyorum, iş de beni bulsun. biraz bu 25-30 arası "noluyor lan" kriziyle de alakalı ama esasında biriken "sike sike" hallerinin beni getirdiği nokta bu aslında. hayatım boyunca bu "sike sike" eylemlerinin hiç birine gönülden katılmadım, içine tam olarak dahil olmadım çünkü. "sike sike" anaokuluna gönderdiler, nefret ettim ilgilenmedim. "sike sike" ilkokula gittim, nefret ettim ilgilenmedim. "sike sike" anadolu lisesine gittim, nefret ettim ilgilenmedim. "sike sike" üniversiteye gönderildim, nefret ettim ilgilenmedim. ilk defa kendim insiyatif kullanıp "seve seve" bir şey yaparak istediğim bölüme girdim onda da önüme her şeyi "sike sike" formatıyla dayadılar, nefret ettirdiler. ben hiç bir zaman sisteme dahil olmadım aslında, "sike sike" katılmak durumunda kaldım. hayatım boyunca tek kitap kapağı açmışlığım yok, ilgilenmedim. umursamadım. lise 1'de sınıfta kalıyordum not ortalamam yüzünden, son anda yönetmelik değişince geçebildim. lise 2'den ders bıraktım lise 3'e, son sene yaz vakti sınavla verdim de diploma aldım. üniversite sınavı bile umurumda değildi, "tekrar girerim nolucak" dedim ama sanki ben normal bir öğrenciymişim gibi "özel üniversite" teklifine kapıldım. "sike sike" üniversiteye gireceksin çünkü, iş bulamazsın. noldu o kadar senenin yükü? al patladı sonunda. her haltı "sike sike" yapa yapa sonunda "seve seve" yapacak bir şeyim kalmadı. alın hayatınız da sisteminizi de başınıza çalın diyecek kadar yıldım veya cesaretlendim, bakış açısına göre yorum değişiyor. o yüzden depresyon sohbetlerinde bana "sike sike yapacaksın" argümanlarıyla gelenlere içimden sadece "ehehehe" diyorum. yapmıyorum lan, sıkıysa yaptırın. depresyon buna dönüştürdü işte beni, "sike sike" oyununu oynamıyorum artık. oynayanlara başarılar dilerim.
  • bunu böyle laf arasında ''sike sike yapacaksınız'' olarak kullanmam biraz uzatarak kullanırım.

    ''bu işi sikeğ sikeğğ yapacaksınız'' gibi. daha çok haz veriyor. ya da sikeğ sikeğ gidecekler gibi. uzatılabilir böyle, evet.
  • bir i$i yapma zorunlulugu..
  • yeke yeke'nin dünyada fırtınalar koparttığı vakitler, portekizli bir şarkıcının piyasaya sürdüğü şarkı.
    sözleri de şöyledir üç aşağı beş yukarı:
    merbo konek de la zango lostra
    merbo konek de la zango lostra
    femare bayla kongeros
    juan baga mora kros
    ....
    ama nakarat yeke yeke'yi o denli andırır ki, söz konusu sanatçı lahey adalet divanı'nda yargılanır; hüküm giyer...
  • (bkz: waka waka)
  • muzurcadır bu.. ironisi vardır.. ne seversin, ne nefret edersin.. bi ses gelir bi yerlerden, sen sadece ayak uydurursun kurulu düzene..
  • şu lafı söyleyenleri kadın düşmanı ya da cinsiyetçi diye yaftalayan feministler var ya, ha işte onlardan çok korkuyorum.
  • cinsiyetçi bi tekrarlama olduğu şüphesiz; ancak gündelik hayatta muhataptan sadece bu lafı duyup da çok derin analizlere girişmenin "hiii ne dediiiii" sığlığında olduğunu belirtmem gerekir. kuzum siz nerede yaşıyorsunuz? dar çevrenizde bu tür kalıpları kullanmıyor olabilirsiniz ancak lisanı bırak lisaniyata -kolay kolay silinemeyecek şekilde- yerleşmiş kavramları kültürel bağlamdan yoksun şekilde suçlama olarak yöneltmek pek de doğru değil. şimdi bana da cinsiyetçi derseniz, aşkolsun, ben öyle bir insan mıyım? :p

    radikal feministler, "man-woman" ikiliğine karşı "womyn" terimini önermişti anglosakson kadınlar için. olabiler. bence taşşak geçilecek bişi yok (gene dedim bak). lisaniyatın kültürel analizi bakımınından olumlu bile.

    sevan nişanyan'ın durumu ise biraz farklı. sevan bey, bi kere, eşine şiddet uygulamıştır. ya da en azından feministler ortadaki aile içi (özel) şiddeti özelden kamuya taşır, taşımalıdır. yapmazsa, ortada feminizm falan yoktur. sevan bey'e sistematik bakımından "kadın düşmanı" ya da cinsiyetçi denilebilir. örneğin: liboş, ibne vs. kalıplar kişiyi tek başına (hetero)seksist yapmaz ancak aşağılama kastı buram buram kokuyor, kişi veya kurumda dizgesel halde tekrarlanıyor ve en önemlisi reddedici tözde "yansıtma" ve "savunma" mekanizması kurulmuşsa.... üzgünüm :(
  • (bkz: ss kuralı)
hesabın var mı? giriş yap