• yakin bir zamanda bebekte restore edilen cok guzel bir koskte ikinci subesini acacak nefis beyoglu kitapcisi... bebekteki koskte de kediler olacak, zira bahceleri var pek guzel
  • hürriyet tarafından yapılan araştırmada türkiyenin en iyi kitapevi seçilen mekan.

    http://www.hurriyetim.com.tr/…33@nvid~478887,00.asp
  • internet sitesi yine hatalar veren site. bizi ideefixee muhtac etmeyeceksin degil mi usta?
  • beyoğlunda hasnun galip sokakta birbirine bağlı iki dükkandan oluşan, yazar ve araştırmacıların keyifli sohbetlere imza attıkları kitapevi. sahaf ibrahim yılmaz ve kardeşlerinin simurg-kitap kokusu adı altında yayınladıkları, alanında önemli bir yeri olan kitabiyat dergileri de var. üç ayda bir yayımlanan dergi, ebatça kalın, büyük boy, heybetli bir kitap biçiminde. derginin yazın kadrosu; yazarlardan, araştırmacılardan, şairlerden ve diğer sahaflardan oluşmakta. genel olarak dergide henüz kitap haline getirilmemiş araştırmalara ya da çok uzun zaman önce yayımlanmış kitapların tanıtımlarına yer verilmekte. erol üyepazarcı, yavuz selim karakışla, ümit bayazoğlu, halil bingöl gibi yazarlar ''kitap kokusu''nda osmanlıdan günümüze eski kitapları ve kitapçıları tanıtıyorlar.
  • kelimenin hakkını vererek, gönlüferahça: bir kitabevi.

    yakalarına maddi sorunlar musallattır, bu illetten sıyrılabilmek için müzayedeler düzenlemektedirler. bu, elbet, pırpıltılı marketing formüllerine itibar etmediklerindendir. * **

    muhtemelen hatlara ve islam eserlerine aldanarak "ülkücü" oldukları yönündeki fiyasko-iddiayı her kim, neresinden yumurtlamış ise kendisine ibrahim yılmaz'ın delikanlılık yıllarını mapusta geçirmesinin nedeninin "dev-sol davası" olduğu bilgisini hiç bir ücret beklemeden hediye ediyorum buradan.*

    kışın çay, yazın gazoz ikrâmı berdevamdır. en parasız oldukları dönemde, kedilerini, borç harçla, ameliyat ettirmişlerdir, ettirmektedirler.

    ancak "kadroluların"* isimleri sayılırken cimcime hanımın anılmaması; olur da kendisi okuma öğrenir, öğrenir de internete dadanır, dadanır da bunu görür ise cazgırla cezalandırılır.

    mecramızın mesnetsiz bir şaheserinde "haysiyet" ile imtihan edilmeleri ise, siyasetçi jargonuyla söylüyorum, haddini arzdan arşa kadar aşmak demektir. *

    her kitabı bulamazsınız, "gelir" dedikleri tarihlerde gelmeyebilir.

    ama coşkun yılmaz gibi bir kitapçı, ibrahim yılmaz gibi bir sahaf belgesel konusu olsa ne hayvanların cinsel hayatı, ne hayvanların vahşi dünyası kategorisinde yer alabilir. nesli tükenen hayvanlar olabilir pekâla ama.
  • içerde otuz kedi var.
  • "bir mason'un* evrak-ı metrukesi" isimli 3. kitap müzayedeleri dolayısıyla, ba$ta ertuğrul özkök olmak üzere hürriyet gazetesi yazarlarının dikkatini çekmi$lerdir.
    gündeme ertuğrul özkök tarafından yanlı$ bir anlama/okuma (müzayede kataloğu gerçekten yanıltıcı hazırlanmı$tır. ama dikkatli okuyunca bu farkediliyor. acemice okuyup heyecan yaparsanız böyle olur tabii ki. ) getirilen müzayededen, bazı kitap ve belgeler satı$tan geri çekilmi$tir. cumartesi günü hürriyet'te ertuğrul özkök tarafından yapılan dikkatsiz yazının temizliğini pazar günü yine aynı gazetede (pazar günü okuduğum ilk gazeteydi) doğan hızlan ve sefa kaplan yapmı$lardır. ertuğrul özkök zahmet buyurup bir düzeltme yazısı bile yayımlamamı$tır.

    ertuğrul özkök'ün 24 aralık 2005 tarihli yazısı için:
    http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/…3697149&yazarid=10

    sefa kaplan'ın 25 aralık 2005 tarihli yazısı için:
    http://www.hurriyet.com.tr/…ndem/3699443.asp?gid=48

    doğan hızlan'ın 25 aralık 2005 tarihli yazısı için:
    http://www.hurriyet.com.tr/…02.asp?yazarid=4&gid=61

    ve entrymi orhan baba'dan klasikle$mi$ bir parçayla sonlandırıyorum:

    (bkz: hatasız kul olmaz)
  • senelerce kitap aldığım, baktığım, sorduğum bir yerdi. bir vesileyle acı bir hayat dersi de almış oldum bu kitabevinden, sahiplerinden.

    bazen pişmanlıklar da, hatırlamak bile istemediğimiz sayfalar da oluyor kişisel defterimizde... müşteri olarak kalsaymışım keşke. bir yandan da iyi olmuş diyorum, öğrenmek iyidir.

    siz siz olun sade bir müşteri olarak kalın, gönlünüz ferah olsun, tatlı tatlı entryler yazıp şu yalan dünyaya pembe pembe bakabilirsiniz o zaman.

    kendi adıma kitaplara bakmak için galatasaray hamamı'nın karşısındaki küçük dükkanı tercih ederim. bir kitap arıyorsam da bulmak için beyoğlu balıkpazarı cihetindeki aslıhan kitapçılar çarşısına, o da olmadı saint pulcherie lisesi'nin karşısındaki kitapçıya veya kadıköy'deki sahaflara giderim, aradığımı da bulurum.

    edit: galatasaray hamamı'nın karşısındaki küçük dükkan kapandı çoktan. sahibi olan hasan kişisi hep hayalini kurduğu new york'a yerleşti. onun yerine ona en yakın yer olarak "40 ambar" kaldı.
  • ne kitapsız ne kedisiz lafını belleyenlerin uğramadan geçmemeleri tavsiye edilen sıcak ve kalabalık kitabevi.
  • simurg kuştur, simurg kedidir.
    simurg sohbettir, simurg okumaktır.
    simurg kitaptır, simurg dergidir.
    simurg kitap kokusudur, simurg şiir atıdır.
    simurg tietzedir, simurg lexicondur
    simurg ibrahim beydir, simurg coşkun beydir.
    simurg candır, simurg canandır.
    simurg eliftir, simurg bedir.
    simurg aşktır, simurg meşktir.
    simurg bahanedir, kitap şahanedir.
hesabın var mı? giriş yap